Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) tarafından paylaşılan makine imalat sanayi konsolide verilerine göre, yılın üçüncü çeyreği sonunda Türkiye’nin serbest bölgeler dâhil toplam makine ihracatı 21 milyar dolar oldu. Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu “Şu an önemli bir sıkıntımız da, en büyük ihracat pazarımız olan Almanya’daki durağan göstergeler. Bu geçiş sürecini, sürdürülebilirlik konusunda yeni şartlar getiren gelecek döneme adaptasyonumuz için ek süre olarak değerlendirmeliyiz” dedi
En fazla ihracat Almanya, Rusya ve ABD’ye gerçekleşti
Makine imalat sanayi konsolide verilerine göre, yılın 9 ayı sonunda Türkiye’nin serbest bölgeler dâhil toplam makine ihracatı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 10,1 artarak 21 milyar dolara ulaştı. Miktar bazında ihracatı yüzde 6,6 düşen sektör, KG başına ihracat ortalamasında yüzde 20’ye yaklaşan artışın etkisiyle gelirlerini artırdı. En fazla ihracat Almanya, Rusya ve ABD’ye gerçekleştirildi.
Dünya ekonomisinde ve sektörün ana ihracat pazarlarında yavaşlama devam ederken, son çeyreğe 20 milyar dolar eşiğini geçerek girmeyi başardıkları ve bunu da büyük ölçüde makinelerin teknoloji sınıflarındaki yükselmenin etkisiyle yakaladıkları için memnun olduklarını dile getiren Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, Türkiye’nin dünyayı kasıp kavuran iki savaşın tam ortasında inanılması güç bir sınav verdiğini belirterek şunları söyledi:
“Gelişmiş ülke merkez bankalarının ne karar vereceğini ve bunların iktisadi aktiviteler ile yatırımlara ne gibi etkileri olacağını öngörmeye çalışırken yakın coğrafyamızda maalesef yeni bir savaş başladı. Yükselen faizlerin talebi yavaşlattığı, bunun da makine ve teçhizat yatırımlarını sınırlayarak küresel durgunluğa yol açtığı bir ortamda Orta Doğu’daki belirsizliğin nasıl etkileri olacağını kestirmek güç. Normal akışı içinde yatırımlarda yeniden artışın yeni yılın ikinci yarısında gerçekleşmesini bekliyoruz. Bunun için sabrımız var, ama elbette komşularımızda barış ortamının hâkim olması öncelikli dileğimizdir.”
“Ekonomideki ana sorun faiz”
İlk üç çeyrekte dünya ekonomisindeki sıkıntıların ana kaynağının yüksek faiz oranları yanında pahalı enerji, enflasyon ve sanayide azalan siparişler olduğunu belirten Karavelioğlu şu anda belirsizliklerin katmerlendiğine işaret ederek “Rusya -Ukrayna savaşı nedeniyle uygulanan ambargo ve ticaret kısıtlamalarının yanında, ABD, Çin ve AB arasındaki hegemonya mücadelesi gibi dünyadaki tüm olumsuz gelişmelerden sakınmayı başardık. Şu an önemli bir sıkıntımız, en büyük ihracat pazarımız olan Almanya’daki durağan göstergeler. Bu geçiş sürecini, sürdürülebilirlik konusunda yeni şartlar getiren gelecek döneme adaptasyonumuz için ek süre olarak değerlendirmeliyiz” dedi.
“İhracata artan desteği buruk bir sevinçle karşılıyoruz”
Karavelioğlu ihracatçıları desteklemek üzere Ticaret Bakanlığı öncülüğünde yeni uygulamaların hayata geçirilmesinden memnuniyet duyduklarını ancak ithalatı özendiren koşulların ortadan kaldırılmasına da aynı oranda ihtiyaç duyduklarını belirterek, “Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de finansmana erişimde zorlukların devam ettiği bir ortamda, seçici kredi politikasıyla ihracatçılara rahat bir nefes aldırılmaya çalışıldığının farkındayız, bundan da memnunuz. Ancak biz başta enflasyon olmak üzere üretim maliyetlerimizi artırıp rekabet gücümüzü hızla eriten çok ağır sorunlarla baş etmeye çabalarken ithalatçının hiçbir kaygı duymadığını görüyoruz. Yerli imalatçıları haksız rekabetten korumak maksadıyla iş yapma biçimi problemli ülkeler için ihdas olunan ve fakat önemlice bir kısmı sembolik düzeyde kalan ilave gümrük vergilerini dahi bertaraf edecek uğraşlar peşinde olduklarını kendileri ilan ediyor. Enerjiden sonra en büyük dış ticaret açığımız makinedendir; enerjideki açığı kapatacak olan da elektrik makineleri, bütünsel bir yaklaşımla makine imalat ekosistemidir. Bu ekosistem hızını almış ilerliyorken bütün dikkatimizi ileri ülkelerde olduğu üzere onu korumaya ve kollamaya teksif etmeliyiz. Son 12 ayda 45 milyar dolar makine ithal eden, 8 ayda Çin makinelerine 8 milyar dolar ödeyen ithalat eğilimini kıracak önlemler alınamazsa, ihracatçıya artan destek bizim sektörümüzde sadece buruk bir sevinç yaratacaktır”diye ekledi.