Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, 21 Mart Dünya Ormancılık Günü münasebetiyle yaptığı açıklamada günün önemine dikkat çekerek orman yangınlarına karşı koyun ve keçilerin gönüllü itfaiye erleri olduklarını kaydetti. Ormanların sürdürülebilirliğinde orman köylülerinin de önemli rolü olduğuna işaret eden Çelik, “Sürdürülebilirlikte orman köylerinde yaşayan yaklaşık 7,5 milyon orman köylüsünün de rolünü göz ardı etmememiz lazım. Orman köylüleri ormanlarımızın teminatı” diye konuştu.
Dünyada ormanların toplam kara alanının yaklaşık yüzde 31’ini kapladığını, orman alanları bakımından en zengin ülkenin Rusya Federasyonu olduğunu belirten Çelik, “Ülkemiz orman alanı büyüklüğü bakımından dünya ülkeleri arasında 27’nci sırada yer alıyor. Ülkemizin orman varlığı yaklaşık 23 milyon hektar olup, toplam yüzölçümümüz içerisindeki payı yüzde 29 civarında. Orman alanlarımızı bölgeler itibarıyla değerlendirecek olursak ilk sırada yaklaşık yüzde 24 ile Karadeniz Bölgesi ilk sırada yer alıyor bunu yüzde 20 ile Akdeniz Bölgesi ve yüzde 16 ile Ege Bölgesi izliyor, bu bölgeleri sırasıyla İç Anadolu, Marmara, Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgeleri takip ediyor” dedi.
“Ormanlar ülkemizin akciğeri, milli serveti”
Son yıllarda yaşanılmakta olan küresel ısınma ve iklim değişikliği, çölleşme ve kuraklık, su kaynaklarının giderek azalması gibi insan hayatı açısından son derece önem taşıyan sorunların ortaya çıkması nedeniyle ormanlara daha fazla önem verilmesi ve korunması gerektiğini vurgulayan Çelik, “Ormanlar flora ve faunayı barındıran, odun dışında birçok ürünün de insanların istifadesine sunulduğu, yaban hayatı barındıran ekosistemler. Karbon salınımını azaltmada da çok büyük etkileri olan ormanlar ülkelerin akciğeri. Ormanlarımız milli servetimiz. Dolayısıyla ormanlarımızın toplumdaki tüm bireyler tarafından korunmasının duyarlı hale getirilmesi için ormana verilecek önemin, bilincin ve orman sevgisinin artırılmasını sağlayacak çalışmaların yapılması günümüzde her zamankinden daha fazla önem kazandı” ifadelerine yer verdi.
“Orman köylülerinin hayat şartları iyileştirilmeli”
Çelik, “Orman kaynaklarının sürdürülebilirliği için ormanların ekolojik, ekonomik ve sosyal fonksiyonlarının entegre bir yaklaşımla, çok amaçlı faydalanma, koruma ve geliştirilmesine çalışılmalı, ormanların planlanması, uygulamalarının izlenmesi ve değerlendirilmesi yapılmalı. Böylece doğal zenginliklerimizin korunması ve gelecek nesillere aktarılması mümkün olabilecek. Sürdürülebilirlikte orman köylerinde yaşayan yaklaşık 7,5 milyon orman köylüsünün de rolünü göz ardı etmememiz lazım. Orman köylüleri ormanlarımızın teminatı. Dolayısıyla orman köylülerinin hayat şartları iyileştirilmeli, kalkınmaları için alternatif çözümler sunulmalı, orman köylümüzün geçim kaynaklarını çeşitlendirerek, doğduğu yerde doymasını sağlamak için yöreye uygun kırsal kalkınma projeleriyle desteklenmeli, hibeler verilmeli” şeklinde konuştu.
“Koyun ve keçilerimiz ormanlarımızın gönüllü itfaiye erleri”
Çelik, her yıl orman alanlarımızın başta yangınlar olmak üzere çeşitli nedenlerle yok olduğunu belirterek “Orman yangınlarını önlemek için özellikle yaz mevsiminde kolay tutuşabilecek otları temizlemek son derece önemli.Dolayısıyla orman içlerinde otların kurumadan koyun keçi otlatılmasına açılması olası orman yangınların çıkmasına karşı en etkin çözümlerinden biri. Ayrıca koyun ve keçi çobanları ile çoban köpeklerinin varlığı kundakçılar için de caydırıcılık teşkil ediyor. Ormanların yoğun olduğu bölgelerin koyun ve keçi yetiştiriciliğinin en yaygın olduğu bölgeler olduğu göz önüne alındığında, planlı ve kontrollü otlatmanın orman yangınlarını önlemede en önemli faktör olduğunu artık herkes kabul etmeli. Koyun ve keçilerimiz yangınlara karşı ormanlarımızın gönüllü itfaiye erleri. Dolayısıyla yangın çıkmadan önce alınacak tedbirler kapsamında koyun, keçi ve çobanın ormanlarımız için ne kadar önemli bir işleve sahip oldukları asla unutulmamalı” dedi.
