Cuma, Eylül 20, 2024

İşveren genç istihdamdan sorumluluk bekliyor

GençBizz’in bir deneyim programı olduğunu söyleyen Ören, “Burada amacımız geleceğin istediği becerilere göre bir girişimci zihin yapısında birey olmanız” dedi

Lise öğrencilerinin girişimcilik yeteneklerini artırmak ve gerçek zamanlı şirket deneyimini yaşatmak için Genç Başarı Eğitim Vakfı tarafından başlatılan GençBizz projesinin çıkış noktası olduğu II. GençBizz Girişimcilik Zirvesi, Özel İzmir Amerikan Koleji’nde gerçekleştirildi. Açılış Konuşmalarında Özel İzmir Amerikan Koleji Müdürü Didem Erpolat, EGİAD Başkan Vekili Arda Yılmaz ve Genç Başarı Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Çelik Ören söz aldı. Kopyala yapıştır projelerin, üzerine düşünülmüş fikirlerin karşısında duramayacağını söyleyen Yılmaz, “Sosyal sorunlara da çözüm bulmak için sosyal girişimcilik giderek önem kazanıyor. Bu etkinlik de sosyal girişimciliği geliştirmede önemli katkı sunacak” dedi. Ören ise “GençBizz bir deneyim programı. Geleceğin iş dünyasının istediği niteliklere uyulmasını sağlıyor. Bu bir yarışma değil. Burada amacımız geleceğin istediği becerilere göre bir girişimci zihin yapısında birey olmanız. Önemli olan kendinize ne kattığınız” diye konuştu. 

Yıl boyunca GençBizz Lise Girişimcilik Programı faaliyetlerinde görev alan danışman öğretmenlerin ve öğrencilerin katılım sağladığı zirvede ‘İşveren ve Gençlerin İstihdama Bakış Açısı Projesi’ raporu da açıklandı. Raporun sunumunu yapan Genç Başarı Eğitim Vakfı Genel Müdürü Seçil Yıldırım Çelebi, gençlerin ilk etapta deneyim eksikliği nedeniyle iş bulmakta zorlandıklarını kaydetti. İşverenle genç girişimci arasında işe alma kriterlerinde bazı ayrışmaların yaşandığını söyleyen Çelebi, “İşverenlere göre gençler en çok sorumluluk alma becerilerini geliştirmeliler” dedi.


Gençlerin iş yaşamından beklentileri araştırıldı

İşveren ve geçlerin istihdama bakışına yönelik olan bu program üzerine bir yıldır çalıştıklarını söyleyen Çelebi, “Programın içinde de özellikle gençlerin istihdamı kısmı dikkat çekiyor. Bunun da ilk adımında biz bir araştırmayla başlamak istedik. Çünkü herkes birçok çalışma yapıyor. İşveren bir taraftan gençleri geliştirmeye çalışıyor, eğitim kurumları geliştirmeye çalışıyor. Ama ‘Gençler ne diyor? Onlar ne hissediyor?’ kısmı da bizim için her zaman olduğu gibi önemli. O yüzden her iki tarafı da ölçecek bir araştırma yapmak istedik. Hem gençlerin iş yaşamından beklentileri, nasıl hazırlanmaya çalışıyorlar? İş dünyasında neler bekliyor?” diye konuştu. 


Program 6 ülkede uygulanıyor

Uluslararası bir programı bu yıl itibariyle Türkiye’de başlattıklarını dile getiren Çelebi, “EGİAD da bu programın partnerleri arasında. Bu program globalde şu anda 5 ülkede, bu yıl aramıza Hırvatistan da geldi, 6 ülke olduk, 6 ülkede uygulanıyor. Ve amaç, gençlerin özellikle dezavantajlı gençlerin istihdama katılmasında eğitim, mentörlük ve staj anlamında onlara destek olmak. Burada da bu programın içerisinde geçtiğimiz yıllar itibariyle baktığımızda 230 binin üzerinde genç fayda sağladı. Biz de Türkiye olarak bu yolun içine girerek daha da fazla gence erişip Türkiye’nin varlığını burada da gösterir hale geleceğiz” şeklinde belirtti.


Anketlerde lise öğrencilerine ağırlık verildi

Yürüttükleri araştırmanın sonucuna göre genç girişimcilerin hangi becerilerini geliştirmeleri gerektiğini, bir yandan da işverenin beklentilerini tespit ettiklerini ifade eden Çelebi, “İkinci aşamada programa başvuran gençleri bu becerilerini geliştirmek üzere bir eğitime alacağız. Burada özellikle 100 gencimizi eğitime dahil edeceğiz. Onun ardından da 25 genç staj ya da işe kazandırma anlamındaki çalışmaların içerisinde yer alacak. İlk adımı esasında böyle atacağız. Binin üzerinde gencimiz bu programdaki ankete katılım sağladı. Diğer noktada ise 102 işverenle de işveren cephesini araştırdık. Gençlerin üniversiteye gelmeden önce iş yaşamına nasıl hazırlandığını ölçmek için liseye yüzde 84 oranında yer verdik” dedi.


Gençler nasıl iş arayacaklarını bilmiyor

Ankete göre gençlerin ilk etapta deneyim eksikliği söz konusu olduğu sürece iş bulmakta zorlandıklarını kaydeden Çelebi, “İkinci bir nokta ise network eksikliği. Gençler nasıl iş arayacaklarını, hangi kanallara gideceklerini bilmediklerini de belirtmişler. Bir diğeri ise yüksek rekabet; ayrışma kısmı. Yani ‘Ben diğer adaylara, diğer gençlere istinaden bu sistemde nasıl farka ulaşacağım?’ Bu da gençler arasında çekincelerden bir tanesi olarak geliyor. Dil bilgisi de bir bariyer olarak karşımıza çıkabiliyor. Hem istihdam kısmında hem de gençler kısmında” açıklamasında bulundu. 


Yabancı dil eksikliği eleme kriteri haline geldi

Yine ankete göre, gençlerin en çok girişimcilik alanında kendilerini geliştirmek için çaba sarf ettiklerini vurgulayan Çelebi, “Bir diğeri takım çalışması ve inovatif düşünme. Bir yandan da ne ile öne çıkarım diye bakıldığında gençler diyorlar ki ben zorluklarla mücadele edebiliyorsam öne çıkabilirim. Bir diğer noktadaysa zorlukla mücadelenin yanına lisede takım çalışması kısmı ekleniyor. Daha lise çağından bu eksiklikleri görüp geliştirmeye başlıyoruz” dedi. 

Yabancı dil eksikliğinin işveren tarafında da bir bariyer olarak gençlerin önüne gelebildiğini ifade eden Çelebi, “O yüzden bunu çözmek durumundayız. Özellikle büyük şirketlerin verdiği cevaplarda yabancı dil kısmı bir eleme kriteri haline gelebiliyor. Bir diğer noktaya baktığımızda ise gençler teknik becerilerini kullanabilir hale gelmiyorlar. Ya da becerilerinde eksiklik olması da yine işverende sıkıntı yaratan noktalar” dedi.


Stres ve zaman yönetimi de önemli

Burada genel becerilerin gençler için önemli olduğunu, öte yandan işverenin stajda deneyime ve teknik bilgiye ağırlık verdiğini belirten Çelebi, “Mezun olduk ama neyle mezun olduk? Sadece bir yerin adının yazıyor olması sizin oranın donanımı ile mezun olduğunuz anlamına gelmiyor. Okula baktıktan sonra ikinci aşamada gençlerde bu çember kırılabiliyor ve sıkıntı yaratabiliyor. İşverene göre gençlerin hangi becerilerini geliştirmeleri gerektiği konusunda ilk sırada sorumluluk almanın geldiğini vurgulayan Çelebi, “İşini gerçekten yerine getirip getiremediğini görmek istiyor. Bir diğer nokta da zor durumlarla başa çıkabilmesi. Sonrasında stres ve zaman yönetimi geliyor. Ancak bunları öğrenmenizin ve bunlara sahip olmanızın da bir sıralaması ve bir önem kısmı var” cümlelerini kullandı.


Gençler işverenin aradıklarını kaçırabiliyor

Gençlere göre iş teklifi aldıran yerde takım çalışması, stres yönetimi, motivasyon ve iletişimin geldiğini dile getiren Çelebi, “İşverene göre baktığınızda takım çalışması, analitik düşünme ve inovatif düşünme geliyor. Sizler sadece takım çalışması ve stres yönetiminde kalırken esasında işverenin aradıklarını kaçırabiliyorsunuz. Takım çalışması bunlardan bir tanesi. Stres yönetimi ikinci aşamada tutuluyor. Fakat gençler motivasyonum yüksek olsun, iletişim becerilerim önemli diye düşünürken işveren işi ilerletmek için başka önemli noktalar olduğuna işaret ediyor” dedi. Çelebi öte yandan, liselilerin verdiği cevapların üniversitelilerin verdiği cevaplara göre işveren beklentisine daha yakın olduğunu kaydetti. 


İş ahlakı en kritik noktalardan

Gençlerin verdiği cevaplarla işverenlerin noktaları arasında bir fark olduğunu belirten Çelebi “Analitik düşünmeye mecburuz. Sorumluluk alma kısmında da 15 yaşında kimsenin beklemediği kadar belki de sorumluluk alıyorsunuz. Ancak işveren der ki, ‘CV’ye baktım sizi görüşmeye çağırdım. İş ahlakı parlar karşımda.’ O yüzden aranılan ve gerçekten değer verilen, önemli unsurlardan bir tanesi işveren beklentisinde de iş ahlakı kısmı devreye giriyor. Sonra iş teklifi yapma kısmında da sorumluluk alma ve zor durumla başa çıkıyorsa da ilişkiyi devam ettirmeye karar veriyor” diye konuştu.


“Gençler daha işe girmeden orta düzey yönetici beklentisi taşıyor”

İşverenlerle gençlerin ayrışan noktalarına değinen Çelebi, “İşverenlerin de kabul etmesi gereken ve biraz örtüşemediği yerler var gençlerle işverenlerin. Birincisi çalışma düzeyinde, çalışma standartlarında gençlerin beklentileri. Farklı sosyal beklentileri var gençlerin. Bunları görebilmek lazım. Bir diğer kısımda da sosyal beceriler gençler için artık daha kritik hale geliyor. İkinci aşamada ise baktığımızda gençlerin beklentisi şu anda iş dünyasının orta düzeyden beklentisi. Yani biz gençler olarak kendimizi daha işe girmeden orta düzey bir yöneticiymişçesine kabul edilmek istiyoruz. Ancak henüz işe girdiğimizde daha ön beklentiler var, onları tamamlamamız lazım. O yüzden bazen gençler işverenin beklentilerini ve kriterlerini anlamazken, daha doğrusu burada sorun yaşarken bir noktada da esasında orta düzeyin beklentilerini kazanıp orta düzey yöneticiymiş gibi gireceğinizi de düşünmemeniz lazım. Ön hazırlıklara ağırlık vermek gerekiyor” diye açıkladı.


“Siz de işvereni seçin”

Zirvede ayrıca Seçil Yıldırım Çelebi moderatörlüğünde, Mepsan Savunma Sanayi ve Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Feyyaz Ünal ve Koç Finans İnsan Kaynakları Müdürü Güzide Ulufer’in konuk olduğu ‘Geleceğin Meslekleri ve İş Yaşamında Gençler’ başlıklı bir panel de düzenlendi. Sunum kabiliyeti, iletişim kabiliyeti gibi niteliklerin gençlerin çok işine yarayacağına dikkat çeken Ünal, “İşveren sizi seçiyor ama siz de işvereni seçin. Ortamı beğenmeniz, şirketi beğenmeniz önemli. Kurumlar arabaya benziyor. Siz oturanlardan ne kadarını öne çeker hale getirirseniz şirketi o kadar ileri götürürsünüz. Eksiklik; oturan kitleyi harekete geçirememek. Birini yanınıza çekmek istiyorsanız amacınıza ortak etmek zorundasınız. Kendi şirketini kurmak isteyen kişileri istihdam etmemizin sebebi kurum için girişimcilik. Düzeni bozabilmek için bir tecrübeye ihtiyaç var. Bütün süreci bire bir deneyimle şansı var. En iyi iyileştirme önerileri sizlerden gelecek” diye konuştu.


“Dönüşümün ivmesi arttı”

İş dünyasının büyük bir hızla değiştiğinin altını çizen Ulufer ise “Dönüşümün ivmesi çok arttı, çok daha yıkıcı bir şekilde gösteriyor. Rekabet çok daha fazla yükselmeye devam ediyor. İş hayatındaki rekabet pozisyonlar gittikçe daralıyor. Şuan ki iş yapış şeklimiz bunu imkansız kılacak şekilde revizyona uğradı. Şuan istese de bir kişi tek bir alanda uzmanlaşıp iş hayatını devam ettirme şansı kalmadı. Birden fazla alanda yetkinlik gerekiyor. İş hayatında çok yönlülük en çok meraklı olmayı, farklı alanlara penetre olmak için sürekli yeniden öğrenme gerekiyor” dedi.


“Organizasyon şemasını kardık”

Birden fazla alanda derinleşmenin mutlak gereklilik olduğunu vurgulayan Ulufer, “Çevik dönüşüme başlarken geleneksel kontrol eden, talimat veren klasik yöneticilik tarzının yeni nesil için çalışmayacağını öngördük. 2015’ten itibaren başladık çalışmalara. Organizasyon şemasını kardık. Her yetkinlikten her uzmanlıktan ihtiyaç duyulan insanları bir ürün grubunda buluşturduk. Kendi kendine organize olabilen takımlar bunlar. Hiyerarşi kalmadı. Şeffaflık maksimize olmak zorunda. Kasıntı iş dünyası sıvılaştı. Takımları çok esnek bir şekilde yönlendirebiliyoruz. Genç iş arkadaşlarımız çok memnun. Fırsat alanı sunmuş oluyoruz tüm becerilerini kullanabilmeleri için. Sorumluluk, azimli olmak ve büyük resmi görmek bizim için adayları birbirinden ayrıştıran kriterler” ifadelerine yer verdi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM