Saydan: 2025 yılında ihtiyaç fazlası 10 bin eczacı olacağı öngörülüyor
14 Mayıs Eczacılık Bayramı dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan, “14 Mayıs Eczacılık Bayramı’nı kutlayamıyoruz çünkü; taleplerimiz karşılanmıyor” dedi.
Eczacılık fakültelerinin ve kontenjan sayılarının fazla olmasının mesleğin en önemli sorunlarından biri olduğunu söyleyen Saydan, “Plansız bir şekilde her geçen gün artan sayıdaki eczacılık fakülteleri gençlere gelecek sunan kurumlar olmak yerine, işsizliği öteleyen bir yapı halini almış durumda. Bugünkü koşullarda 2025 yılında ihtiyaç fazlası 10 bin eczacı olacağı öngörülüyor” ifadelerine yer verdi.
Eczacılığın, her şeyden önce insan sağlığını ve dolayısıyla toplum sağlığını merkeze alan bir meslek olduğunun altını çizen Saydan, “İlaç Fiyat Kararnamesi’nde günümüz koşullarına göre güncelleme yapılmaması, eğitim görevlisi bile olmayan fakültelerin açılması gibi birçok faktör eczacılık mesleğini yapılamaz hale getiriyor” diye konuştu.
Yeterli öğretim kadrosunun olmadığı eczacılık fakülteleri ile eğitim verilemeyeceğini vurgulayan Saydan, “1997 yılına kadar 7 tane eczacılık fakültesi bulunurken, yıllar içinde bu sayı dokuz kat artarak bugün eczacılık fakülte sayısı 60’a ulaşmış durumda. Eğitim veren eczacılık fakültelerinden sadece 14’ü tam akredite eczacılık eğitimi veriyor. Ayrıca, bu fakültelerde eczacılık eğitimi verecek hocalarımız da bulunmuyor. Tam donanımlı bir eczacılık fakültesinde 100’ü aşkın akademik kadro varken, akredite olmayan eczacılık fakültelerinde bu sayı 10’u geçmiyor” dedi.
“Bu fiyat politikası ile yerli ilaç sanayisi gelişemez”
İlaç kur seviyesinin güncel kurun çok altında olması sebebiyle, ‘bulunamayan ilaç sorunu’nun devam ettiğini ileten Saydan, “Yerli ilaç sanayimiz yeterli seviyeye ulaşamadığı ve ilaç hammaddesinde yurt dışına bağımlı olduğumuz için bu fiyat politikası ile yerli ilaç sanayimizin de gelişmesi mümkün değil” diye konuştu.
“İlaç yokluğu toplum sağlığı problemi”
İlaca erişimde yaşanan zorluğun toplum sağlığı için ciddi bir sorun haline geldiğini ifade eden Saydan, “Dünyanın en büyük hastanelerini kurup, en iyi doktorları yetiştirseniz, en iyi tetkikleri yapsanız, en doğru teşhisleri koysanız bile tedavi için kullanacağınız ilaç yoksa bütün bu artı değerler sıfırlanır, hiçbir işe yaramaz” dedi.
Saydan, İlaç Fiyat Kararnamesi’nde güncel enflasyon şartlarına uygun güncellemelerin yapılarak, ilaç euro kurundan vazgeçilmesi ve enflasyon koşullarına göre yeni bir “ilaç fiyatlandırma sistemi” getirilmesinin elzem olduğunun da altını çizerek, “Güncel euro kuru olan 35 TL üzerinden satın alınan bir hammadde ile ilaç üretilip; 17,54 TL euro kuru ile piyasaya verilmesini beklemek ekonomik gerçeklikle örtüşmüyor. Diğer taraftan hiçbir firma ithal ilaçları yurtdışında reel euro kuru ile alıp ülkemizde 17,54 TL olan ilaç euro kuru ile piyasaya süremez” sözlerine yer verdi.