Çarşamba, Ocak 15, 2025

“İşletmelerin sermayesi her geçen gün erimeye devam ediyor”

Baran, enflasyon nedeniyle artan fiyatlarla işletmelerin kar elde ediyormuş görüntüsü sergilediğini ancak gerçekte durumun öyle olmadığını ifade etti

‘Enflasyon Düzeltmesi, Enflasyon Muhasebesi Midir?’ panelinin ikincisi Ankara Ticaret Odası (ATO)’nun organizasyonu, Ticaret Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) iş birliğinde ATO Meclis Salonu’nda gerçekleşti. Enflasyon muhasebesi uygulamasının 2003 yılı sonunda vergi sistemine dahil edildiğini hatırlatan Baran, sistemin, bu yıl itibarıyla vergisel sonuç doğuracak şekilde uygulanacağını kaydetti. Yüksek enflasyonu ‘her şeyi yiyip tüketen bir canavara’ benzeten Baran, enflasyon nedeniyle artan fiyatlarla işletmelerin kar elde ediyormuş görüntüsü sergilediğini ancak gerçekte durumun öyle olmadığını ifade etti. Baran, “Enflasyon nedeniyle yükselen fiyatlar işletmeleri kar ediyor gibi gösteriyor ancak bu sanal bir durum. Malınızı sattığınız fiyattan bile yerine koyamıyorsunuz. Bu durumda bırakın kar etmeyi, sermaye her geçen gün erimeye devam ediyor” dedi. 


“İşletmeler kazanmadığı paranın vergisini ödüyor”

Türkiye’de enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdürüldüğüne dikkat çeken Baran, “Alınan tedbirler de sonuç vermeye başladı. Enflasyonda ivmenin aşağı yöne çevrildiğini gördük. Ancak henüz ‘başardık’ diyecek noktada değiliz. Uygulanan para politikasının daraltıcı etkilerini de işletmelerimizde yaşıyoruz. Enflasyon, dolayısıyla da faizlerin yüksekliği zaten güçlü olmayan sermaye yapılarıyla faaliyet yürüten işletmelerimizin finansmana erişimini iyice güçleştiriyor ” diye konuştu. Enflasyon muhasebesinin işletmenin enflasyon karşısında mağdur olmasının önüne geçecek bir unsur olmasının beklendiğini aktaran Baran, enflasyon düzeltmesi uygulaması ile sermayenin bir unsuru olan değerleme artışlarının mali kâr olarak vergilendirilmesinin, işletmeler için kazanmadığı paranın vergisini ödemek gibi bir sorun oluşturduğunu anlattı. 


“Mükelleflere ilave vergi çıkması, vergi adaletini zedeleyecek bir durum”

Verginin bir vatandaşlık görevi olduğunu vurgulayan Baran, şunları söyledi: “Vergi bir vatandaşlık görevidir. Ödenen vergiler hizmet olarak vatandaşlara geri döner. Vergi devlete güç kazandırır, ekonomik büyümeyi, istihdamı teşvik eder. Bu nedenle uyumlu mükellef olmak, vergiyi zamanında ödemek çok kıymetli. Aynı şekilde mükellef odaklı çözüm üreten, mükellefin de haklarını gözeten, vergiyi adil bir şekilde toplayan, tabana yayan bir vergi sistemi de çok kıymetli. Geldiğimiz noktada, enflasyon düzeltmesinin birçok mükellefi ilave vergi yüküyle karşı karşıya bırakacağı görülüyor. Enflasyon düzeltmesi hesaplamalarıyla ortaya çıkacak farklardan dolayı mükelleflere ilave vergi çıkması, vergi adaletini zedeleyecek bir durumdur. Ekonominin ve vergi gelirlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak öncelikli konumuz olmalı ve enflasyon düzetmesinin vergisel bir sonuç doğurmadan, muhasebe işlemi olarak değerlendirilmesi ve öyle uygulanması sağlanmalı.”


“Bu yaklaşım firmaların batmasına neden olabilir”

ATO’nun 65 No.lu Danışmanlık Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı, YMM Soner Ülgen panelde yaptığı konuşmada, yeni düzeltmeyle öz varlık yapısı güçsüz olan firmaların, ödemesi gerekenden daha fazla vergi ödemek durumunda kalacağını dile getirdi. Ülgen, “Mali güce göre vergi ödeme ilkesine aykırı bir durum ortaya çıkıyor. Vergi ödeme gücü olmayan mükelleflere enflasyon vergisi, servet vergisi ya da varlık vergisi adıyla, bu tür bir yaklaşımla gelmek ekonomik anlamda bazı firmaların batmasına veya ciddi anlamda sıkıntılar yaşanmasına neden olabilir. Konuyu yalnızca vergi olarak değil diğer etkilerini de ortaya koyarak değerlendirmek ve karar vermek sağlıklı bir yaklaşım olur” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM