BEST For Energy Projesi kapsamında düzenlenen zirvede, temiz enerji sektöründe kümelenmenin önemine ve küresel tedarik zincirleri konularına değinildi
Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) ile İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) iş birliğiyle düzenlenen, BEST For Energy projesi kapsamında, ‘BEST For Energy Summit – Temiz Enerji Zirvesi’nin ikincisi, İzmir İktisat Kongre Binası’nda gerçekleştirildi. Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye’nin mali desteği ile yürütülen ve 2023 yılında tamamlanan BEST For Energy Projesi kapsamında düzenlenen zirvede, temiz enerji sektöründe kümelenmenin önemi, Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesi ve küresel tedarik zincirleri konularına değinildi. Zirvede, İzmir’in temiz enerjinin başkenti olduğuna ve 2035 yılına kadar belirledikleri önemli hedeflere de dikkat çekildi.
Kalaycı: Gençleri, sektöre davet ediyorum
Açılış konuşmasını gerçekleştiren ENSİA Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, İzmir’in temiz enerjinin başkenti olduğunu vurguladı. 2035 yılına kadar belirledikleri önemli hedeflere değinen Kalaycı, “İlk rüzgâr türbinleri İzmir ilinde 1998 yılında kuruldu ve sektördeki ilk üretim tesisleri de burada faaliyete geçti. İzmir’i ‘temiz enerjinin başkenti’ olarak tanımlıyoruz. Rüzgâr, güneş, jeotermal ve biyokütle gibi dört temel enerji kaynağı da İzmir’de ilk beşte yer alıyor. Rüzgâr potansiyelimiz iyi olduğu gibi güneş enerji potansiyelimizde çok iyi konumda. Bunun yanında jeotermal kaynaklarımızda iyi. Türkiye’nin temiz enerji sektöründe 2035 yılına kadar ulaşmayı hedeflediği ciddi projeler var. 2035 yılına kadar devreye alınacak enerji santrallerinin yüzde 45’i temiz enerji kaynaklarına dayalı olacak ve bunun yüzde 25’lik kısmı rüzgâr enerjisi olacak. Çok güzel bir oran ve çok büyük bir rakam. Önümüzdeki 11 yıl boyunca, enerji kaynaklarının dörtte üçünü rüzgâr ve güneş oluşturacak. 2035 sonrasında ise bu oranı artırarak 2053 hedeflerine ulaşmayı planlıyoruz. Türkiye’de temiz enerji sektörü 25 yıldır önemli bir noktaya geldi. Ama aslında şu an her şey daha yeni başlıyor diyebiliriz. O yüzden tüm genç arkadaşları bu sektörde yer almaları için çağırıyorum, davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
Yavuz: Proje, yol haritası belirledi
İZKA Genel Sekreteri Dr. Mehmet Yavuz, BEST For Energy Projesi’nin İzmir ve Ege Bölgesi’ne sağladığı önemli kazanımlar hakkında bilgiler paylaştı ve önümüzdeki dönemde hayata geçirmeyi planladıkları projeleri aktardı. BEST For Energy Projesi’nin, özellikle yenilenebilir enerji alanında çok değerli çıktılar sunduğunu ifade eden Yavuz, “Bu proje, bizim için son derece önemli bilgiler üretti. İzmir merkezli olmak üzere, Ege Bölgesi’nde enerji sanayisinin gelişmesi açısından neler yapılması gerektiğine dair yol haritası belirledi. Hem rüzgâr hem de güneş enerjisi gibi mevcut kaynakların yanı sıra, biyokütle, jeotermal ve gelecekte daha da önemli hale gelecek olan yeşil hidrojen sektöründe neler yapmamız gerektiğini öğrendik ve üretilen bilgileri de yakın bir zaman içerisinde kamuoyuyla paylaşmaya başlayacağız” diye konuştu.
“Deniz üstü rüzgâr enerji santralleri büyük potansiyel taşıyor”
Proje kapsamında elde edilen bilgilerin enerji üretimi boyutunun ötesine geçerek, sanayiye yönelik çok ufuk açıcı veriler sunduğunu dile getiren Yavuz, “Özellikle önümüzdeki dönemde deniz üstü rüzgâr enerji santrallerinin büyük bir potansiyel taşıdığını görüyoruz. İzmir’in sahip olduğu sanayi altyapısı sayesinde bu sektöre hızlı bir şekilde uyum sağlayabileceğini düşünüyoruz. Karasal rüzgâr santrallerinde elde ettiğimiz sanayi gücünü, deniz üstü rüzgâr santrallerine taşımayı planlıyoruz. Çandarlı Limanı ve arkasına ilişkin geliştirdiğimiz limanın temiz enerji limanı olarak konumlandırılması ve limanın arkasında bu sektöre hizmet edecek bir endüstri bölgesinin kurulmasını önümüzdeki dönemde bu sektöre katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bunu da Ankara nezdinde takibini gerçekleştiriyoruz” diye belirtti.
Vilcinskas: İzmir’de kümelenme sektörü var
Zirvede konuşan AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilcinskas, İzmir’in temiz enerji konusunda önemli potansiyelinin bulunduğuna işaret etti. Şehirler için iklim değişikliği ve temiz enerji yatırımlarının öneminin giderek arttığını vurgulayan Vilcinskas, ” Avrupa Birliği (AB) küresel iklim değişikliği mücadelesinde İzmir’i stratejik bir ortak olarak görüyor. AB diplomasisi, küresel bir kampanya için ve gerçek bir iş birliğiyle eylemler almak için bu kampanyayla İzmir’le ilk adımını atıyor. İzmir’de çevre değişikliği ön planda. Gelecek için projeler var. Yeşil enerji dönüşümü şehirlerde öncelik. İzmir’de sahip olduğumuz avantajlar çok var. Burada temiz teknolojiyle birlikte kümelenme sektörü var. İzmir kenti yeşil enerji imalat açısında da mükemmel bir başarı örneği. Tabii ki daha çok yapılacak şey var. Yeşil Diploması haftaları gerekiyor. AB, finans olarak Türkiye’deki yeşil dönüşümün hızlanmasını destekliyor. Kümeler arası karbon yönetimi, iklim değişikliği projeleri gibi birçok projeyi destekliyor. İzmir sürdürülebilir şehir haraketlilik projesi de bunun içinde” dedi.
