Özgener, iş gücü piyasasında kadın iş gücü katılımını artıracak ve dar gelirli kesimlere vergi avantajı yaratacak yapısal kararların bir an önce uygulanmasını gerektiğini söyledi
İzmir Ticaret Odası (İZTO), ekim ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkanı Selami Özpoyraz idaresinde, İZTO Yönetim Kurulu Başkan Mahmut Özgener ve meclis üyelerinin katılımıyla, İZTO meclis salonunda gerçekleşti. Toplantıda konuşan Özgener, asgari ücrette yapılacak artışların kalıcı bir çözüm sunmayacağını vurguladı. Enflasyonist ortamda, asgari ücret artışının kalıcı bir rahatlama sağlayamadığına dikkat çeken Özgener, ekonomik ve sosyal dengeleri hassas bir şekilde gözetecek bir kararın alınmasını ve dengeler gözetilirken, iş gücü piyasasında özellikle kadın iş gücü katılımını artıracak ve dar gelirli kesimlere vergi avantajı yaratacak yapısal kararların bir an önce uygulanmasını gerektiğini söyledi. Aynı zamanda Özgener, İzmir’deki depremin üzerinden 4 yıl geçtiğini hatırlatarak, depremlere karşı hazırlıklı olunması gerektiğini ifade etti.
“Faiz indirimi süreci ile ilgili belirsizlik artıyor”
Dünya ekonomisi, enflasyonist politikalardan çıkarken, hem gelişmiş ekonomiler, hem de gelişmekte olan ülkelerde faiz indirimlerinin yaşandığına dikkat çeken Özgener, “Amerikan Merkez Bankası FED ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz indirim kararlarına Endonezya, Güney Afrika, Macaristan ve Meksika gibi ülkeler eşlik ederken, BRICS’e dahil iki ülke olan Rusya ve Brezilya’nın ise faiz arttırdığını görüyoruz. Türkiye’de ise tahminlerden daha kötü gelen eylül ayı verileri sonrasında, faiz indirim süreci ile ilgili belirsizliklerin arttığını görüyoruz. Merkez Bankamızın en son Para Politika Kurulu notunda da, enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizliğin son dönemdeki veri akışıyla arttığına dikkat çekiliyor. Enflasyonla ilgili belirsizlikler artarken, sanayi üretiminde yavaşlama olduğunu görüyoruz. PMI (İmalat sanayi yöneticilerinin beklentisi), pandemiden beri en sert daralmayı yaşadı. Yavaşlamanın bir kısmının yurt içi, bir kısmının ise yurt dışı taleple alakalı olabileceğini düşünüyoruz. Üretim yerine tüketici tarafında bu yavaşlamayı görmek istiyoruz ama enflasyon beklentilerini aşağı çekecek bir yavaşlamayı henüz tüketici tarafında gözlemleyemiyoruz. Eylül 2024 itibariyle çekirdek enflasyonun yüzde 2,96’ya geldiğini; Merkez Bankası’nın faiz indirim süreci için gerekli olduğunu vurguladığı yüzde 1,5’un altında olan kalemlerin ise sadece enerji, ekmek ve tahıllar olduğunu izliyoruz. Diğer hizmetler kaleminin ise Eylül 2024 itibariyle yüzde 4,28 olduğunu, hizmet sektörü fiyatlarının, mal fiyatlarına göre oldukça yüksek ve katı seyrettiğini gözlemliyoruz” diye konuştu.
Asgari ücretle ilgili değerlendirmelerde bulunan Özgener, halihazırda katı olan ve enflasyonu yukarı çeken hizmet enflasyonun 2025 yılı asgari ücretine göre yön bulacağını öngörüyoruz. Toplam ücretlerin yüzde 43’ünün asgari ücret olduğu bir ortamda, asgari ücret artış oranı hem doğrudan, hem de dolaylı olarak enflasyonu etkiliyor. IMF Türkiye raporundan öğrendiğimize göre; Merkez Bankası asgari ücret artışlarının 2023 enflasyonuna doğrudan artırıcı etkisini 20 puan, 2024 enflasyonuna ise yüzde 10 olarak hesaplıyor” ifadelerini kullandı.
“Kentsel dönüşüme geç kalındı”
Gelecekteki olası afetlere daha güçlü ve hazırlıklı olunması açısından önem taşıdığını belirten Özgener, “İZTO olarak, güvenli yapılaşma, afet bilinci ve eğitim konularında farkındalık yaratma sorumluluğumuz çerçevesinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Riski Azaltma Odaklı Kentsel dönüşümde maalesef geç kalıyoruz. Ülke ölçeğinde kentsel dönüşümün istenilen hızda olmadığını ve bu konuyu sürekli gündemde tutup, süreci tıkayan sebepleri gidererek teşvik edici mekanizmalarla dönüşümü hızla tamamlamamız gerektiğini düşünüyorum. İş dünyası olarak, depreme hazırlık, afet yönetimi ve afet sonrası toparlanma planlarında üzerimize düşeni yapmaya kararlıyız” dedi. Özgener, kasım ayında G3 Forum Girişimcilik Zirvesi’nde önemli aktörleri girişimcilerle buluşturacaklarını ve Dijital Deneyim Merkezi’ni kuracaklarını aktardı.