Işık, ihracattan geri dönen incirlerin sektörü büyük zarara uğrattığını vurguladı
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (EKMMİB) Başkanı Mehmet Ali Işık, beraberinde EKMMİB YK üyelerinin katılımıyla Ege İhracatçı Birlikleri’nde basın açıklaması düzenledi. Işık, Türkiye’den ihraç edilen gıda ürünlerinin yasal limitlerin üzerinde Aflatoksin ve Okratoksin oranları nedeniyle ihraç pazarlarından geri gönderilmesiyle ilgili basında son dönemde çıkan haberlerle ilgili açıklamalarda bulundu. Geri gönderilen incirlerle ilgili çok büyük zararlar edildiğini ifade eden Işık, ” Biz ülkemiz için canla başla çalışıyoruz. Geleneksel bir emek var. İhracatçılar olarak acı çekiyoruz. Biz ülkemizi iyi temsil ediyoruz. Rakamlarımız çok iyi ürün azalıyor ama ihracat artıyor. Kar yüzde 5’e çıkmıyor. Bu zor şartlarda ihracatımızı gerçekleştiriyoruz. Basit karalamayla bu üründen uzaklaştırmaya çalışılıyor. İncir zor bir ürün değil değerli bir ürün” dedi.
“İncirde başarı öyküsü yazıyoruz”
İncirde bir başarı öyküsü yazdıklarını dile getiren Işık, “Dünyada hem üretiminde hem de ihracatında lider durumdayız. Doğanın bize bahşettiği nadir ürünlerden biri. Sadece bir cins Ege’de yetişiyor, Türkiye’de, Aydın bölgesinde ve İzmir’in bazı ilçelerinde yetişiyor ve korunması gereken ürünlerden biri. Üç kutsal kitapta da yer alıyor. Bu sene incirde farklı bir olay yaşıyoruz 2024 mahsul hazırlıklarımız 2024 yılının şubat ayında yaptığımız genel kurulla başladı. Stratejimizi belirledik. Enstitü birinci planda arz ediyor. Aydın ve Ege Üniversitesi ile beraber çalışıyoruz. İhracatçılarımızın teknik kurulları var. İncir, üzüm, kayısı ihraç ediyoruz. Tükiye’de 61 ihracatçı birliği var. Direkt çiftçisine ulaşabilen tek birliğiz. Herkes kendi portföyündeki çiftçisine ulaşabiliyor” sözlerine yer verdi.
“Toksin limiti 1,5’e çıkarıldı”
EİB olarak hedeflerinin sadece ihraç pazarlarında değil, ülkemizde de tüketicilerin sağlıklı kuru incir tüketimine katkı sağlamayı misyon edindiklerinin altını çizen Işık, “Bu amaçla işletmelerimize gelen kuru incirler özel karanlık odalarda UV lambalar altında ve lazer ayıklama makinelerinde fiziki kontrollerle sarımsı yeşil renkli ışıma veren aflatoksinli kuru incirler ayıklanıyor. Bu kontroller sonucunda aflatoksin tespit edilen kuru incirlerin ticarete konu olmasının önüne geçilmesi için birliğimizce 2000 yılından beri Aflatoksinli Kuru İncirlerin İmhası Projesi yürütülüyor. İklim değişikliği ve yaşanan olumsuz hava koşulları nedeniyle bu yıl aflatoksin oluşumunda artış meydana geldi. İklimsel olaylardan dolayı her sene ihracatçılar olarak limit belirleriz. Bu nedenle Projemiz kapsamında geçen yıl 0,7 olan aflatoksinli kuru incir oranı yüzde 1,5’a çıkarıldı, ayrıca Okratoksin-A oluşumuna etki ettiği bilinen küflü incirlerin de yüzde 1 oranında toplanarak imhası kararlaştırıldı. Bu kapsamda yılda ortalama 500-600 ton aflatoksinli kuru incir imha edilirken, önümüzdeki dönemde imha edilecek toksinli incir miktarı yılda 1 milyon 500 bin tona yükselecek. Sürdürülebilirlik çalışmalarımız kapsamında son 3 yıldır toplanan aflatoksinli incirler Biyogaz tesislerinde bertaraf ediliyor” diye konuştu.
“İncirin yüzde 75’i dışarıya satılıyor”
Gelişmiş ülkelere incir sattıklarını ifade eden Işık, “Dünya piyasasındaki ürünleri ön plana çıkarabiliyoruz. Bunun arkasında 30 yıllık bir emek var. İncirin yüzde 75’i dışarıya satılıyor, üzümde daha yüksek. Kayısının yüzde 60’ı satılıyor. 100’ün üzerinde ülkeye ihraç gerçekleştiriyoruz. Hepsi gelişmiş ülkeler. Başta Avrupa Birliği var. AB, bizim kültürümüzü devam ettiriyor, Anadolu’dan gidilmiş, orada incir tüketimi var. Geçmiş yıllardaki çalışmalarımızda bu tabloyu değiştirmeye başladık. Şimdi yüzde 50’ye yakın bir rakama geldik. Çin’de incir kültürü yoktu. Siyasi ilişkilerden dolayı İran’ın küçük incirlerini biliyorlardı. AB’de paylar yüzde 39’a gerilemiş. Çin’e önce ürünümüzü tanıttık. Ülke projeleri yapıyoruz, fuar projeleriyle bunu birleştirdik. Biz bir fuara gittiğimiz zaman Ur-Ge kapsamında onları orada ticarileştiriyoruz” ifadelerini kullandı.
“Aşırı sıcaklar rekolteyi düşürdü”
İklim değişikliğinin, aşırı sıcakların ürünlerdeki toksin maddelerdeki artışa sebep olduğuna değinen Işık, “İhracatta sezon itibarıyla yılda 60-70 bin ton civarında incir ihraç ediyoruz. Geçen sene 86 bin olan rakam bu sene 122 milyon 65’e çıktı. Artış yüzde 41. Bu çok ciddi bir rakam. Satışımızı artırmışız. Bu sene aşırı sıcaklar rekoltenin düşmesine sebep oldu. 60 binli rakamlarda kalabiliriz bu sene. Her şey 15-20 gün içinde değişti. Bu hem rekolteyi hem ürün kalitesini değiştiriyor. Ürün şok yaşıyor, yapraklarının döküyor, kılcal damarları değişiyor, toksin miktarı değişiyor. Biz doğal bir ürün satıyoruz, içine bakmıyoruz” diye belirtti.
“Tarım üretim arazileri yer değiştiriyor”
Toplantıda konuşan EKMMİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yusuf Gabay ise “İncir stratejik ürünümüzdü son 5 senedir prestij ürünümüz oldu. Yıllar geçtikçe ürünün kalitesini artırıyoruz. Türk incirini prestij ürün olarak satmak istiyoruz. Paydaşlarımızla çalışmalar yürütüyoruz. Küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle kalite sorunları yaşıyoruz. Tarım üretim arazileri yer değiştiriyor. İncirde ovadan dağa doğru bir kayma var. Şuan yüzde 70’i dağda, yüzde 30’u ovada yetiştiriliyor. İyi Tarım Uygulamaları ile bu riskleri bertaraf etmeye çalışıyoruz” dedi.