Sahte ilaç, dünya genelinde artan bir sorun haline gelirken, sahte ilaç kullanımı nedeniyle dünyada her yıl binlerce insan hayatını kaybediyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, kontrollerin az olduğu Afrika’da neredeyse her 10 ilaçtan 7’si sahte. Uzmanlar, sahte ilaçların her yıl dünyada yüz bin kişinin hayata erken veda etmesine neden olduğu görüşünde. Dünyada sahte ilaç trafiğinin cirosu 200 milyar dolara ulaştı. Uluslararası İlaç Güvenliği Enstitüsü’nün araştırmasına göre, sahte ilaç trafiği son beş yıl içinde yüzde 60 artış gösterdi.
Sahte ilaçların dünyada son 5 yıl içinde yüzde 60 arttığına dikkat çeken Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan, marketlerden, benzinlikten, pazarlardan, internetten ilaç alınmamalı diyerek, “Bu tür ortamlarda satılan ilaçların çoğu sahte. İnternet vb gibi ortamlarda kontrolsüz satışı yapılan ürünler hakkında nerede ise her gün çıkan haberler, eczanelerimizdeki ilaç ve ürünlerin ne kadar güvenli olduğunu ortaya koyuyor. Sağlığınızdan olmak istemiyorsanız ister bitkisel olsun ister kimyasal olsun ilaçlarınızı eczanelerden alın” çağrısında bulundu.
“İnternet üzerinden ilaç alınmaması gerekiyor”
Sahte ilaçların, içerikleri bilinmediği için ciddi ölçüde sağlık riski oluşturduğunu ifade eden Saydan, “Bu tür ilaçları kullanmak doğru tedaviyi alamamanıza sebep olabileceği gibi, sağlığınız ve güvenliğiniz için tehlikeli sonuçlar doğurma potansiyeline de sahip. Eczanelerde ilaç olarak satılması gereken bu ürünler internet ortamında, sosyal medya ya da merdiven altı gibi yerlerde kontrolsüzce satılıyor. Özellikle internet sitelerinden yapılan özendirici ve süslü söylemlere aldanılmaması ve asla internet üzerinden ilaç alınmaması gerekiyor. Çünkü, sahte ve kaçak ilaçlar en çok internet üzerinden satış imkânı buluyor. Kaynağı, üreticisi, saklama şartları bilinmeyen ve gerekli inceleme ve analizleri yapılmamış bu ürünlerin satılması, halk sağlığı için büyük risk taşıyor. Eczanelerimiz, Sağlık Bakanlığı kontrolünde ve denetiminde çalışmaktadır. Bu yüzden vatandaşlarımız ilaçlarını eczanelerimizden güvenle alabilirler, çünkü eczanelerimizde asla sahte ve kaçak ilaç bulunmaz” ifadelerini kullandı.
Ayrıca sahte ilaçların çoğalmasının bir nedeninin de ilaç yokları olduğunun altını çizen Saydan, “İlaç ulaşılabilir ve bulunabilir olmalı aksi halde ilaç bulunmadığı veya ‘yoka’ girdiği zaman yerini sahte ve kaçak ilaç alacak. Çünkü bulunamayan ilaç en pahalı ilaç olduğu gibi en zararlı ilaç” dedi.
“Eczanelerimizde satılan ürün asla geri alınmaz”
İlaç Takip Sistemi’nde ilaç kutularına tekil kimlik verilerek, kutuların takibi fabrikadan vatandaşa kadar yapıldığını belirten Saydan, “Özetleyecek olursak karekodlar ile her kutu ilaca ayrı kimlik numarası veriliyor. Eczanelerimizde asla sahte ve kaçak ilaç bulunmaz. Ayrıca tüm ilaçlara uygun olan sıcaklık ve nem takipleri yapılıyor. Bu sebeple eczanelerimizde satılan ürün asla geri alınmaz. İTS, son kullanma tarihi bitmiş ilaçlar için bizleri uyararak bu tür ilaçların verilmesini engellemektedir ve eczanelerimizden imhaya gönderilmektedir. Eczanelerimiz aynı zamanda çevre dostudur. Asla süresi dolmuş ilaçlar kuruma bildirilmeden ve yakma tesislerine gönderilmeden yok edilemez” diye konuştu.
İlaçlarda düzenleyici ve denetleyici otorite: ‘TİTCK’
Saydan, ilaçlarda düzenleyici ve denetleyici otoritenin Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) olduğunu söyleyerek, “Piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri veya kullanıcı şikâyetleri kapsamındaki ürünlerin analizleri, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Ulusal Kontrol Laboratuvarında yapılıyor” dedi. Saydan, “TİTCK Ulusal Kontrol Laboratuvarı tarafından yürütülen analiz ve kontrol faaliyetleri; birçok ulusal ve uluslararası otorite tarafından denetleniyor. Bu analizlerin uygunluğu, Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK), Dünya Sağlık Teşkilatı ve Avrupa İlaç Kalite ve Sağlık Hizmetleri Direktörlüğü (EDQM) tarafından değerlendirilerek tescillendi. Ulusal ilaç otoriteleri arasında TİTCK Ulusal Kontrol Laboratuvarı son olarak Avrupa İlaç Kalite ve Sağlık Hizmetleri Direktörlüğü (EDQM) tarafından 42 ülkeden 68 laboratuvarın yer aldığı Avrupa Geneli Resmi İlaç Kontrol Laboratuvarı Ağı’na 29/08/2024 tarihinde tam üye statüsüyle kabul edildi” dedi.
“Eczacılar eczanelerinin hem sahibi hem de mesul müdürü”
Eczacıların meslek hakkı sorununa da değinen Saydan, “Ülkemizdeki ‘geleneksel eczacılık’ modelinde eczacılar eczanelerinin hem sahibi hem de mesul müdürüdür. Her eczacının tek bir eczanesi bulunur ve vatandaşlarımıza 7 gün 24 saat hizmet veriyoruz. Eczaneler vatandaşa en yakın sağlık danışma merkezleridir. Ülkemizde ilaç fiyatlandırma sistemi ‘regresif-kademeli’ yani fiyata bağlı olarak azalan sistem kullanılıyor. AB ülkeleri örnek alınarak 2006 yılından beri uygulanan bu sistemde maalesef bizler ‘ekonomik’ olarak zorlanıyoruz. Nedeni bu ülkelerde eczacıların ayrıca ‘eczacı meslek hakkı’ bulunuyor. Bu bazen kutu başı, bazen de reçete başına oluyor. Bizlerin de 2006 yılına kadar yüzde 10 olan meslek hakkımız kaldırıldı. Bizler o günden bugüne kadar ekonomik sıkıntılarla boğuşuyoruz. Ayrıca nöbetlerimizde 36 saat süre ile eczanelerimizi kapatmadan hizmet verdiğimiz halde ‘nöbet ücretimiz” yok. Ülkemizde her nöbet tutana ücret verildiği halde SGK nöbetlerimizde sigortalılarına hizmet verdiğimiz halde ‘nöbet ücretimizi’ göz ardı ediyor” ifadelerini kullandı.