Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ankara’da IV. Tarım Orman Şurası ‘Tarım Ekonomisi Atölyesi’ programında konuştu. Arzulanan düzeyde yüksek teknolojide ürün üretmediklerini belirten Şimşek, “Yüksek teknolojide 8 ana alanda 30 ürüne 2030’a kadar 30 milyar dolar destek sağlanacak. Şu ana kadar 7 milyar dolardan fazla yatırım başvurusu yapıldı. Süreç devam ediyor. Yüksek teknolojide ürünleri kredi ile destekliyoruz. Türkiye’nin hem üretim kompozisyonunu hem de dış ticaret dengesini kalıcı şekilde iyileştireceğiz” diye konuştu.
“Son yaşanan oynaklık kalıcı etki yaratmayacak”
Bakan Şimşek, “Dezenflasyonda bir başarı var. Üç aşağı beş yukarı programa uygun gidiyor diyebilirim. Son yaşanan oynaklığın kalıcı bir etki yaratacağını düşünmüyorum” dedi. Dış ticaretteki kırılmaların Türkiye ekonomisine orta ve uzun vadede yansıması olacağını dile getiren Şimşek, “Bize yansımaları daha sınırlı olacak çünkü bizde belirleyici olan güçlü iç taleptir, net ihracat değil” diye konuştu
Bakan Şimşek, şu anda ciddi bir korumacılık ve sorun setiyle karşı karşıya olunduğunu, korumacılık mevcut haliyle kalırsa küresel ekonomide Almanya-Fransa büyüklüğünde kayıp yaşanabileceğini söyledi. Bakan Şimşek, 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan kural bazlı sistem ciddi şekilde kırılmalar yaşandığını ve bütün sektörlerin etkileneceğini söyledi.
“Yönetilebilir bir cari açık hedefliyoruz”
Türk Lirası’ndaki yüzde 3’lük değer kaybının enflasyona çok sınırlı etkisinin nisan ayında görülebileceğini ve orta vadede dezenflasyonun sürdüğünü aktaran Bakan Şimşek, “Dezenflasyon 2025’te güçlü bir şekilde gerçekleşmeye devam edecek” dedi.
Cari açığı 55 milyar dolardan 11 milyar dolara düşürdüklerini ifade eden Şimşek, “Cari açığın bu sene bir miktar artmasını bekliyoruz ama petrol fiyatları dünyadaki gelişmelerden dolayı çöktü, bu seviyelerde kalırsa bu sene Türkiye’nin cari açık sorunu olmayacak, yönetilebilir bir cari açık hedefliyoruz” ifadelerinde bulundu.
“Kadınların iş gücüne katılımı OECD seviyelerini yakalayacak”
Türkiye’de çok hızlı bir yaşlanma olacağını aktaran Şimşek, “Doğurganlık oranı hızlı düştü. Ciddi bir dezavantajımız henüz oluşmadı ama bizim 20 yıllık nüfus anlamında avantajımız var. Doğurganlık oranı düştüyse de çalışma çağındaki nüfusun artışı devam edecek. Türkiye’de nüfusun yarısını kadınlar oluşturuyor. Kadınların iş gücüne katılım oranı bize benzer ülkelere göre düşük, yüzde 36 civarında. OECD ülkelerinde bu oran yüzde 67 civarında. Reform yaparak, güçlü destekler vererek önümüzdeki dönemde kadınların iş gücüne katılım oranının Türkiye’de de OECD seviyelerini yakalayacağına inanıyorum” diye konuştu.
