Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Eğitimde Yapay Zekâ Politika Belgesi ve Eylem Planı’nın, öğretmenlerden yöneticilere, öğrencilerden velilere kadar tüm paydaşları kapsayan güçlü bir yol haritası olduğunu söyledi
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ‘Eğitimde Yapay Zekâ Politika Belgesi Tanıtım Programı’na katıldı. Toplantıda konuşan Yılmaz, belge kapsamında Türkçe tabanlı dijital asistanlardan, yerli platformların geliştirilmesine kadar pek çok somut adım atılacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Öğretmenlerin hazırlık yükü hafifleyecek, öğrenciler zamana ve mekâna bağlı kalmadan kendi hızına uygun, güncel ve güvenilir içeriklere rahatça ulaşacak. Her okulda veri analitiği altyapısı güçlendirilerek, öğrencilerin ilerlemeleri anlık raporlarla izlenebilecek, açık uçlu sorular, gelişmiş doğal dil işleme yöntemleriyle değerlendirilebilecek. Karar destek sistemleri, okul ve kurum yönetimlerinin planlama ve ölçme-değerlendirme süreçlerinde etkili olacak. Bu planla öğretmen, öğrenci ve veli üçgeninde güçlü bir iletişim zemini kurulacak; her öğrencinin eksikleri hızlıca tespit edilerek bireysel destek sağlanacak. Böylece eğitimde fırsat eşitliği daha da güçlenecek, ülkemizin en değerli kaynağı olan insan gücü geleceğe güçlü bir zeminde hazırlanacak” dedi.
Eğitimde Yapay Zekâ Politika Belgesi ve Eylem Planı, 4 stratejik hedef, 15 politika başlığı ve 40 somut adımıyla, öğretmenlerimizden yöneticilerimize, öğrencilerimizden velilerimize kadar tüm paydaşları kapsayan güçlü bir yol haritası. Yapay zekâ okuryazarlığının yaygınlaştırılması, öğretmen ve yönetici eğitimlerinin geliştirilmesi, kişiselleştirilmiş öğrenme ortamlarının hayata geçirilmesi ve veri temelli karar destek sistemlerinin eğitim yönetiminde yaygınlaştırılması bu planın temel unsurlarından” diye konuştu.
“Türkiye, güçlü bir vizyon ortaya koyuyor”
Dünyada yapay zekâ teknolojilerinin, yalnızca bir yazılım değil; bilgiyi işleyen, içerik üreten ve yeni fikirlerin kapısını aralayan bir stratejik ortak haline geldiğini söyleyen Yılmaz, “Ülkeler, bu dönüşümde yalnızca kullanıcı değil, üretici olma mücadelesi verirken; kendi dilini, kültürünü ve değerlerini koruyarak bu teknolojileri eğitim sistemine entegre ediyor. Türkiye de kendi büyük dil modeli, gelişmiş veri analitiği kapasitesi ve yerli platformlarıyla bu alanda güçlü bir vizyon ortaya koyuyor. Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde yürürlüğe giren Kalkınma Planı ve Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi, bu dönüşümün rotasını çizdi; veriye dayalı yönetimden etik denetimlere kadar geniş bir çerçeve oluşturdu. Milli Eğitim Bakanlığı da bu stratejiyi eğitim ayağını güçlendirmek için örnek bir hazırlık süreci yürüttü; tüm paydaşların katkısıyla ortaya nitelikli bir belge çıkardı” dedi.
Yerli teknoloji kapasitesini artırmak amaçlanıyor
Ulusal Yapay Zekâ Strateji’sinin eylem planının, tüm bakanlıklar, özel sektör ve STK’ların geniş katılımıyla güncellenerek ve 71 eylem belirlendiğini hatırlatan Yılmaz, “Bu vizyonu destekleyen önemli bir adım da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından uygulanan ‘Türkçe Büyük Dil Temel Modeli Sektörel Uyarlama Projesi’dir. Bu çağrı, yalnızca eğitimde değil; sanayiden finansa, sağlık hizmetlerinden kamu yönetimine kadar pek çok alanda Türkçe odaklı çözümler sunarak yerli teknoloji kapasitemizi artırmayı amaçlıyor. Her bir bakanlığımızın benzer katkılar sunması ile Yapay Zekâ alanında bütüncül vizyonumuz hayata geçirilmiş olacak. Özellikle MEB’in katkısı tüm diğer alanlar için geniş bir toplumsal zemin oluşturacak. Kamunun bu çabası yapay zekâ alanında özel sektör girişimleri ile ekonominin geneline yayılacak” ifadelerini kullandı.
