Perşembe, Ağustos 14, 2025

Türkiye’de Erken Seçim Neden Gerekli -V

Eğer hak nedir, batıl nedir, haklı kimdir, haksız kimdir bilmezsen, kimi seveceğini, kime bağlanacağını, buğzedeceğini bilemezsin. Bu da senin imanında gevşeklik, zayıflık olduğunu gösterir


Dış borçların GSMH içindeki yerine 1932 ile 2001 yılları arasındaki 70 yıllık süreç dikkate alındığında dış borçların GSMH içinde ortalama % 20. 4 oranında bulunduğu görülmektedir. Yine aynı süreç içindeki ortalama artışın ise, % 6.02 düzeyinde olduğu hesaplanmaktadır.

AKP iktidarının ilk 10 yılının öncelikle ele alınması başarı değerlendirmesi ve mukayese edilmesi açısından önemlidir. Türkiye’de AKP iktidarı döneminde toplam dış borçların belirlenmesi ve irdelenmesi, yönetimin başarısı açısından bir performans göstergesi niteliğindedir.

AKP iktidara geldiği 2002 yılında ülkenin toplam dış borcu 129.592 milyon USD seviyesinde olup, bu miktarın %50 civarındaki borç kısmı kamu sektörüne, %17 oranındaki kısım merkez bankasına (TCMB) ve geriye kalan % 33 olan tutar ise özel sektöre ait borçlardır. AKP’nin iktidardaki ilk faaliyet yılı olan 2003 verilerine bakıldığında toplam borçların bir yıl içinde % 11.24 oranında artarak 144.157 milyon USD düzeyine yükseldiği ve bunun da % 49 kısmının kamu sektörüne, %17 bölümü merkez bankasına kalan %34 miktarın özel sektör borcu, olduğu hesaplanmaktadır. 2004 yılı sonu itibariyle rakamlar etüt edildiğinde, kamu sektörü borcunun %7, özel sektör borcunun %31 oranlarında artışlar göstermesine bağlı olarak, toplam dış borç yükünün de %11.81 arta ak 161.177 milyon USD olduğunu göstermektedir. Bu toplam borcun, %47 bölümünün kamu r sektörüne, %13 miktarın merkez bankasına ve %40 kısmının ise, özel sektöre ait olduğu dikkate alınmalıdır. 2005 yılında dış borçlanma ihtiyacında bir farklılık ortaya çıkmıştır. Bu yıl içinde kamu sektörü borcu %7 merkez bankası borcunun %28 oranlarında düşmeler göstermesine rağmen, toplam dış borcun düşmesinde etken olmamış ve 170.814 milyon USD olan toplam miktarın yaklaşık %6 seviyesinde artış kaydettiği anlaşılmaktadır. 2005 yılındaki toplam dış borcun % 41 tutarının kamu sektörüne, %9 kısmının merkez bankasına ve %50 miktarın da özel sektöre ait olduğu kayıtlarda yer almaktadır.

2006 yılına gelindiğinde, toplam dış borç yükünün 208.327 milyon USD ile bir yıl içinde yaklaşık %22 artış meydana getirdiği izlenmektedir bu artışın temelinde, özel sektör borçlarının %43 civarında artmasının etken olduğu görülmektedir. Çünkü kamu sektörü ile merkez bankası borçları %2 seviyesinde kalmıştır. Bu yıl içinde, ülkede planlı bir şekilde laiklik ile ilgili ilk ciddi saldırıların yapıldığı ciddi olaylar meydana gelmiştir. Danıştay 2. Daire üyeleri toplantı halindeyken üye Mustafa Yücel Özbilgin öldürülmüştür. Kocatepe camisindeki cenaze töreninde beyin kanaması geçiren Bülent Ecevit GATA’ya kaldırılmıştı. Ben de o törende bulunduğum için olayları yakından izleme olanağını elde etmiştim. Cenaze töreninde çok büyük kalabalık olmasının yanı sıra “ laiklik sloganlarının “ atıldığı hala kulaklarımdadır. Bu törenden sonra komaya giren Sayın Ecevit, 177 gün komada kaldıktan sonra vefat etmiştir. Hastanede kendisini ziyaret ettiğimde sadece Rahşan hanımla karşılaşabilmiştim. 2006 yılındaki toplam dış borçların %34 miktarı kamu sektörüne, %58 tutarın ise özel sektöre ait olduğu not edilmelidir.

AKP iktidarının ilk 5 yılını tamamladığım olduğu 2007 verilerinin, ortaya koyduğu neticelere bakıldığında toplam dış borçların yine bir yıl içinde % 20 oranında artarak 250.303 milyon USD olduğu anlaşılmaktadır. Bir yıl içinde kamu sektörü borçları %3 civarında artarken özel sektör borçlarının %33 artmasının toplam borç yüküne etken olduğu görülmektedir. 2008 yılına gelindiğinde, kamu sektörü borçlarının % 7, özel sektör borçlarını ise %18 oranlarında artış göstermesine paralel olarak, toplam dış borç düzeyinin de %12 Oranında artarak 281.163 milyon USD olduğu belirlenmektedir. Bu yıl içinde merkez bankası borçlarının % 11 civarında gerileme kaydettiği görülmektedir. Aynı yılda ABD gayrimenkul piyasasının birden değer kaybetmesi sonucu ipotekli satışlardaki kişisel iflasların artması krizi tetiklemiştir. Burada faiz artışları söz konusu olup, düşük gelirlilere yüksek faizle verilen gayrimenkul için “mortgage “ kredilerinin geri dönüşlerinde, bu kredilerin içinde bulunduğu tahvillerin çok ciddi değer kaybetmesi krizi büyüterek gündeme getirmiştir. 2009 yılı sonu itibariyle rakamlar dikkate alındığında toplam dış borç yükünün %4.28 oranında düşerek 269.130 milyon USD olarak gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu toplam borç miktarının %31 kısmı kamu sektörüne, %64 bölümü ise özel sektöre ait bulunmaktadır. Bu yıl içinde sadece kamu sektörünün borçları artmış merkez bankası ile özel sektör borçlarının ise gerilediği belirlenmektedir. 2010 yılında kamu sektörü ile özel sektörün borçları %7 ve %11 civarlarında artışı sonunda toplam dış borç miktarının da % 8.43 seviyesinde yükselerek 291.810 milyon USD olduğu anlaşılmaktadır. Bu yıl içinde kamu sektörünün toplam borç içindeki oranı % 31 özel sektörün ise % 64 gibi büyük bir oranda yer almaktadır. 2011 yılına gelindiğinde, kamu sektörü borçlarının %6 özel sektörün borçlanmasının ise %5 seviyelerinde artması toplam dış borç yükü üzerinde % 4 seviyesindeki bir Artışa neden olmuştur. Yılsonu itibariyle veriler değerlendirildiğinde toplam dış borcun 303.384 milyar USD olarak gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu yıl içinde kamu sektörü borçlanması toplam da %31 özel sektör ise %66 oranlarında yer almaktadır. Bu durumda özel sektörün dış borçlanmasının çok daha yüksek boyutlarda olduğu görülmektedir. 2012 yılı biraz daha farklı bir borç yapısını gündeme getirmektedir. Kamu sektörü borçları bir yıl içinde %10 özel sektör borçlarının ise % 38 oranlarında artışlar göstermesi toplam borç yükünün de %11 düzeyinde yükselmesine neden olmuştur. Bu gelişme çerçevesinde toplam borçlar içinde kamu sektörü %31 özel sektör ise %67 oranlarıyla yer almaktadır. Yılsonundaki toplam dış borcun da 338.309 milyon USD olduğu not edilmelidir.

AKP iktidarının faaliyetini kapsayan, ilk 10 yılındaki dış borçlanma performansı değerlendirildiğinde, kamu sektörü borçlarının ortalama olarak %5.03 seviyesinde artış kaydettiği, özel sektör borçlanmasının ise ortalama olarak %21.33 oranında yükseldiği bu iki parametreye paralel olarak ise toplam dış borçların ortalama %9.31 düzeyinde artış gerçekleştirdiği hesaplanmaktadır.

Devam edecek

Önceki İçerik

Tayfun Gözüm

Diğer Yazarlar