Enflasyondaki yükseliş ve artan maliyetlerle birlikte otel fiyatlarındaki fiyat artışı bazı bölgelerde ortalamanın üzerinde gerçekleşti. Otellerin dolu olmasının artık bir öneminin kalmadığını belirten Bodrum Otelciler Derneği (BODER) Başkanı Ömer Faruk Dengiz, “Otelcilikte şöyle bir söz var ‘en pahalı oda boş oda’. Bu da şu anlama geliyor eğer bir oda boşsa bütçeye zarar verir. Bu sene ise durum değişti. Artık en pahalı oda dolu oda çünkü sadece doluluk esasına ciro yaparsak zarar ediyoruz. Sürekli tüketim oluyor. Devam ettirebilmem için tüketilen malzemelerin yerine yenisini almam gerekiyor. Şu an kendi otelim yüzde 70 dolu. Geçen yıl yüzde 90 civarında bir doluluk vardı. Fakat aynı ciroyu yakaladım hatta geçen yıl olan ciroyu geçtim. Bu yıl daha kârlı oldum. İşin esasında önemli olan doluluk değil. Az kişide olsa kaliteli hizmeti verip hizmetin karşılığını alabilmek” dedi.
“Otelcilik sektöründe sürdürülebilirlik yok”
Seyahat acenteleri müşteri yönlendirdiklerinde takdirde çalışmaya devam edebildiklerini ifade eden Dengiz, “Otellerin bir kısmı yıkıldı ve rezidans oldu. Bunun en büyük sebebi acentelerin yeterli müşteri getirmemesi. Acenteler fiyatları beğenmeyince otelci düşük fiyatlar uygulamaya başladı. Bu durumda da otel sahipleri battı. Otelcilik sektöründe sürdürülebilirlik yok. Her seferinde bizden düşük fiyat uygulamamızı istiyorlar. Bizim de toptancılardan aldığımız ürünler var, fiyat dengesi oluşturmaya çalışıyoruz. Ödemek için çabalıyoruz, yeri geliyor ödeyemiyoruz. Bu nedenle turizm personelleri çalışmak istemiyor. Bu bir zincir olarak ilerliyor” diye konuştu.
“Turistler fiyat artışından dolayı farklı yerlere yöneldi”
Otellerde, döviz bazında geçen seneye kıyasla yüzde 20-30 civarında fiyat artışı olduğunu belirten Dengiz, “Dövizdeki artışla birlikte iç pazarda da fiyat artışları yapmak zorunda kalındı. Yani enflasyonla birlikte neredeyse yüzde 150’ye varan fiyat artışı oldu. Biz olabildiğince fiyatlarımızı minimal tutmaya çalıştık. 2022’de Avrupa Birliği’nin ülkeler bazında ortalama enflasyon oranı yüzde 9,8 olarak belirlendi. Bizde doğal olarak döviz bazında yüzde 20-30 civarında fiyat artışı yaptık. Birçok kişi bunu kaldıramadı. Geçen sene gelen turistler bu seneki fiyat artışından dolayı tatil planlarını başka yerde yaptılar. Fakat şöyle bir gerçek var turistik açıdan Akdeniz çanağında en iyi hizmet veren ülke biziz. Turizmde 3’üncü sınıf bir ülke değiliz. Bu kadar iyi hizmet vermemize rağmen yeterli değeri göremiyoruz. Bodrum, otelcilik sektöründe en iyi hizmet veren destinasyon. Yani bizi Mısır, Kosta ve Rodos’la kıyaslamak mantıksız. İyi bir hizmet verdiğimiz için her zaman karşılığını da istiyoruz. Çünkü basit veya kalitesiz bir hizmet vermiyoruz. Ürün ve fiyat dengesini korumaya çalışıyoruz. Biz bu fiyatları zaten daha önce sunmuştuk ve acenteler tarafından onaylanmıştı. Sonrasında itiraz edildi. Acenteler dolaylı olarak fiyatları aşağı çekmemizi istedi. Fakat biz istemiyoruz çünkü emeklerimizin karşılığını almak istiyoruz. İstenilen fiyatlara indirdiğimiz zaman biz zarara giriyoruz” ifadelerini kullandı.
“Tek başımıza ayakta durmaya çalışıyoruz”
Otellerde sürdürülebilirlik için yüzde 10-15 arası bir fiyat artışı öngördüğünü aktaran Dengiz, “Acenteler bu seneki fiyatların seneye aynı olmasını istiyor. Fakat imkânsız bu çünkü sürekli maliyetler artıyor. Geçen seneki alım gücüyle bu seneki alım gücü aynı değil. Bu nedenle bizim seneye aynı fiyattan devam etmemiz çok mantıksız. Geçen seneye göre yüzde 90 maliyet artışımız var. Otelde bir mutfakta işletiyoruz. Marketteki, haldeki veya toptancıdaki fiyat bize doğrudan yansıyor. Devlet sıkıştırılmış para politikası uyguladı. Bu politika otelciyi yine zorladı. Kredi hesaplarımız sınırlandırıldı, faizler artırılırdı, limitler düşürüldü ve acentelerde bizi bıraktı. Biz tek başımıza ayakta durmaya çalışıyoruz” diye belirtti.
