Cuma, Eylül 13, 2024

Yapılanma

Birey hayatında yaşanılan her zamanın önceliği, merkezinde kendisinin olduğu ve çevresi ile yakın-uzak etkileşimde bulunduğu bir gündemin sürdürülebilirliği konusudur. Bu çerçevede farklı yaşam şartları, biçimleri ile meydana gelecek münasebetlerde yine farklı zaman boyutları için teğet geçme, çakışma arasında uzanan paydaşlıklar oluşması muhtemeldir.

Kendi gelişimini tamamlayamamış bir bireyin toplumu ve devleti ilgilendiren meselelerde söz ve hak sahibi olamayacağını ileri süren görüşler daima var olageldi ise de hukuki ve sosyal tarafından çok idari tercih ve karar yönünden değerlendirilebilir mahiyette kalmıştır. Tecrübelerle sabittir ki böylece idari kurumsallaşma, ‘olmazsa olmaz’ gerekliliğini haliyle kesbetmiştir.

Münasebetlerde bireyin kendisi, yakın ve uzak çevresi ile etkileşiminin zamanın ruhuna uygun değişimler sergilemek keyfiyetiyle ortaya çıkan sinerjiyi toplumsal ve kurumsal zeminlerde yoğaltma imkanı mümkün olmuştur. Başlangıcı itibarı ile mahalli konumlardan bölgesel coğrafyaları yerine göre etkileyecek dönüşümlerin yolu açılmıştır.

Teknolojideki gelişmeler ile kurumsallaşmanın, münasebetlerin yeniden tanziminde sosyal, siyasi ve idari karmaların karar ve tercihlerini çok boyutlu etkilemesi ile de küresel çapta hareketlenmenin önü açılarak sürat kazanır. Burada artık dikkat edilirse iktisadi faktörlerin öne geçmesi ve buna paralel olarak sürdürülebilir dengelerin güvenliğinin temini arayışları uluslar arası münasebetlerin mihenk unsuru haline gelmiştir.

Yeni dengeler arayışlarında görünenin hakim iktisadi esaslar üzerinde teşkil edilmiş rasyonel addedilen değer yargılarının öngördüğü üzere küresel zeminde rekabetin yarışmaya açılmış olmasıdır. Aynı zamanda daha geniş coğrafya, daha kalabalık nüfus, daha fazla devleti ilgilendirecek rabıtaların tesisi anlamına gelir.

21.asrın başlangıcından beri belirli safhalarının geçildiği ‘Bir Kuşak Bir Yol’, yanı sıra son yapılan G20 zirvesinde ele alınan ‘Baharat Yolu’ projeleri bu bağların tahkimine yönelik arayışların tipik misalleridir. Devletler arası guruplaşmaların idari, kültürel, militer ikili-üçlü faktörler paydaşlıklarından, üretici-tüketici coğrafyalar arasında iktisadi üretim, düşük maliyet, güçlü altyapı, seri lojistik zincirinde hareketlenmeyi sağlayan yeni bir yapılanmanın görünen mantıki gereğidir.

Demir Uzun

Diğer Yazarlar