Kocaelispor maçını izledikten sonra Kokoviç’in gitmesi gerektiğine iyice kanaat getirdim. Kokoviç’le Göztepe’nin hedefe varamayacağını da Erzurumspor maçından sonra açıkça yazdım. Sadık okurum hatırlar; daha önce de İvan Mance’nin 4. ve 9. haftada Kokoviç’ten ciddi rapor istemesi gerektiğini; “bizim yönetim olarak hedefimiz Süper Lig; bizi bu hedefe ulaştırabilecek misin?” diye sorması gerektiğini kaleme almıştım.
Teknik direktör değişikliği kaçınılmazdı
Nitekim, İvan Mance ve yönetim de Kokoviç’in Süper Lig hedefi için yetersiz olduğunu görmüş olmalılar ki değişim gerçekleşti (Belki Şakir Hoca da yardımcı olarak ekipte kalabilirdi takımı tanıdığı ve ligi bildiği için). Siz ilk iki için klasman rakibiniz olan Kocaelispor’a kendi sahanızda muhteşem taraftarınız önünde mahkum olarak kaybediyorsanız biletinizi kendiniz kesmişsinizdir. Ki, kanımca Kokoviç’in bileti Kocaelispor maçından sonra kesildi. Ayrıca şunu da belirteyim; Göztepe gol kısırlığı çekerken ve tek farklı galibiyetler serisinde de kötü oynuyor diye yazdım.
Yeni hoca cesaretle neşteri vurdu
Bulgaristan Milli Takımını da çalıştıran ve FB’de forma giyen bir kariyere sahip olan Stoilov’un basın toplantısına İstanbul’da olduğum için katılamadım ama açıklamalarını dikkatle dinledim canlı yayında ve sonra da okuyarak üzerinden geçtim. Aklın yolu bir; bütün eleştirilerimle örtüşen bir tablo çizdi ve çarelerini de ortaya koydu. Nitekim geçen hafta sonu Tuzlaspor maçında da takıma ve oyuna vurduğu neşterle söylediklerini hayata geçirebileceğini gösterdi.
Disiplinli bir hoca, belli. Dikkatle baktım, kenarda hiç kopmadan 90 dakika sürekli oyunun içindeydi. Berabere biten ilk yarıdan sonra ikinci yarıya zımba gibi soktu takımı, sürekli önde bastırdı, oynattı ve nitekim ilk 15 dakikada Göztepe Yalçın’ın ayağından iki gol buldu. Şut çekince gol oluyor, bu futbolun altın kurallarından hücumda. Hatta Yalçın’a da bir gün Urla’daki sohbetimizde söylemiştim; “Yalçın korkma dağlara taşlara vurdun diye birkaç kez, şu çek çerçeveyi gördüğünde” diye… Bir fırsatı kaçırmasa hat-trick de yapacaktı Yalçın.
Esame listesine baktığımda Stoilov’un vurduğu neşter gözüktü. Atınç kesilmiş, yerine Tarkan monte edilmişti. Sakatlıktan dönen Tijaniç, Nielsen ve ilk defa da Doğan 11’deydi. Belli ki Stoilov deneyime ve sorumluluğa öncelik vermişti. Atınç’ı kesmesinin nedeni Erzurumspor maçındaki görünümü de olabilir, daha tempolu ve hatların birbirine yakınlığına önem vermek istediğinden de olabilir. Belki de stoperde herkesin hazır olmasını istediğinden…
3-5-2’ye şimdilik devam
Değişiklikleri yavaş yavaş yapacağını belirten Stoilov, 4-4-2 formasyonunu benimsemesine karşın ilk maçta takımın alıştığı 3-5-2’yi tercih etti. Belki kupa maçında 4-4-2’yi dener ya da belki devre arasında çalıştırıp ondan sonra. Göztepe’nin Stoilov ile üç bölge arasındaki kopukluğu giderdiğini gördük. Santrforsuz oynamasına karşın sağlı sollu ataklarla rakibi nasıl bunalttığını gördük. Haftaymdaki dokunuşla aynı on birin ikinci yarıda nasıl çözümcü olduğunu gördük. Sürekli önde basan, rakibi şaşırtan, ikinci toplara hamle yapan bir Göztepe gördük.
Göztepe, Doğan’ı ve Tarkan’ı kazandı aynı zamanda. İlk yarıda Ogün, Taha, Doğan ve Bilal vasatın üzerine çıkan oyunculardı. İkinci yarıda başta yıldızlaşan Yalçın olmak üzere kaptan İsmail, Mamah da vites yükseltince Göz Göz şahlandı. Kaleci Lis de görevini başarıyla yaptı. Bu takıma Diouf ve Ahmet de katılınca güç ve kalite artar. Atınç da bu takımın önemli bir parçası. Forma savaşı böylece kızışır. İyi de olur.
Tabii Tuzlaspor ligin zayıf takımlarından… Bu maç ölçü olmamalı. Neyse ki kendi evindeki Giresunspor maçından da üç puanla çıkıp kupada da tur atlayacak bir Göz Göz giderek Stoilov’un istediği oyuna yaklaşır ve Süper Lig hedefine göre bir ritim tutturur. Bendeniz Stoilov’a inandım. Onun disiplini, cesaretle takıma ve oyuna neşter vurması olumlu göstergeler.
Stoilov nereye ve niçin geldiğinin farkında
Yeni hoca, nereye geldiğinin ve misyonunun ne olduğunu göreve geldiğinde yapılan basın toplantısındaki şu sözleriyle farkındalığını ortaya koymuştu:
“Muhteşem tesis ve stadımız var. Aynı zamanda 1’inci Lig’in en iyi takımlarından birine sahibiz diye düşünüyorum. Sahadaki problemleri çözmek için çok çalışacağız. Maçları kazanmak için oynayacağız. Süper Lig’e çıkmamız gerekiyor. Ben ne yapmam gerektiğini biliyorum. Bugünden itibaren her gün oyuncularımızın kendilerini geliştirmeleri için arkalarında olacağız. Futbolda 18 yaşında da olun 35 yaşında da olun, her zaman öğrenebilirsiniz. Futbolda öğrenmenin limiti yok. Disiplin benim için en önemli kelimedir. Her zaman disiplin olmalı. Basit gibi gözükse de her şeyin anahtarı disiplindir.
“Benim oyun felsefem dominant olan, rakibi hapseden bir felsefe. Böyle olunca da Diouf tarzı oyuncular gol atacaktır. Önemli olan takımın nasıl oynadığıdır. Ofansif anlamda gelişmemiz lazım. Ofansif gelişim için defansın da orta sahanın da daha iyi olması gerekiyor. Biz sadece antrenmana bakarız. İdmanda kim kalitesini gösterirse sahada yerini alır. Her bölgede büyük mücadele yaşanacak.
“Şu anda odaklanmamız gereken 5 maçımız var. Bu süreçte elimizdeki oyuncular oyun anlayışımıza nasıl reaksiyon veriyorlar ona bakacağız. Yeni oyuncu almakla Ivan Mance ilgileniyor. Yabancı limiti de var, bununla ilgili çalışmalar yapacağız. En iyi oyuncuları getirmeye çalışacağız. Ancak önceliğimiz 5 maça odaklanmak. Elimizdeki oyuncularımızı şu an korumak geriyor. Çok fazla üretken bir oyun oynamıyoruz, çok fazla pozisyon üretemiyoruz. Takımı biraz daha öne çıkarmalıyız. Önde pas yaparsak, mücadele edersek çok daha fazla gol atabiliriz.”
Stoilov’u gözüm tuttu, açıklamaları ve ilk maçondaki pratiğiyle… Bulgar hoca ile Göz Göz’ün oyun ve hedef olarak daha iyi bir yere geleceğine inanıyorum. Şimdi her takım Göztepe’den korkacak, çekinecektir. Ara transferdeki on bire girecek iki takviye ile de Göztepe ligde de kupada da tutulmaz olur.
