“Biz İstanbul’da ev bulamadık. Müthiş pahalı. Annemlere yerleştik, onların yanında kalıyoruz.”
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ABD’deki yılda bir milyon dolar kazanan Hafize Gaye Erkan’ı aylık brüt 161 bin TL’ye razı edip Merkez Bankası başkanı yaptı. Bu maaşa ek ödemeler de yapılıyor. Nereden ne yapılıyor, orasını bilemiyoruz henüz. Aylık brüt 161 bin lira, yıllık yaklaşık 65 bin dolar yapar. ABD’de bu paranın 15 mislini alan birisi Türkiye’ye neden geldi acaba?
Hafize Gaye Erkan Hürriyet’ten Ahmet Hakan ile yaptığı söyleşide söz kira sorununa gelince kendi sorununu “annemlerde kalıyoruz” diye dile getirdi. Ahmet Hakan kendisinden “Hayatıyla, tarzıyla, konuşma biçimiyle ortalama Türk insanı” diye söz ediyor.
Gaye Erkan’ın hayatı ve tarzı, malvarlığı, aldığı farklı ödemeler, varsa ikinci vatandaşlığı konumuz değil, kendisinin verdiği mesajlar önemli. Önce enflasyona bakalım: “Enflasyonda tek haneli rakamları 2026’da göreceğiz. 2025 sonu hedefimiz ise yüzde 14.”
Hedefler bu kez 3 yıl ötelendi. 2026’da tek haneli enflasyonu görür müyüz, arada bilinmeyenler var mı acaba?
MB Başkanı şöyle diyor: “Ayrıca çok fazla bilinmeyen var. Ocak ayında ücret artışları ne olacak? Mayıs ayında doğalgaz ne olacak? Bunları da görmemiz gerekiyor.”
Ücret artışları öngörülmemiş miydi? Mayıs ayında doğal gazdaki 25 metreküplük bedavacılığın sonu gelince enflasyonun pik (tepe) yapacağını zaten kendisi söylemişti. Şimdi ne değişti de, sözünü unuttu.
Yabancı yatırımcılar için “girecekse şimdi girecek. Daha sonra çok daha düşük bir getiriden gireceği şu an belli.” diyor ve devam ediyor: “Ama dezenflasyona ne kadar hızlı girersek ve o politikada başarılı olabilirsek sıkılaştırma politikasında ne yönde hareket edeceğimiz de o ölçüde şekillenecek.”
Yabancı yatırımcıya çağrı mı, tehdit mi belli değil. Yabancı yatırımcının gelmesi konusunda soru işaretlerinin olduğu da açık. Bilinmezler içinde ise “dezenflasyona ne kadar hızlı gireceğimiz” var ancak esas soru “o politikada ne kadar başarılı olabilecekleri”. Sıkılaştırma devam edecek ancak yönü belli değil!
O yönü hemen söyleyeyim; ocak ayında yapılacak ücret ve emekli maaşı artışları, yerel seçimden sonra, Nisan’ın hemen başında geri alınacak. Mayıs ayına girildiğinde döviz yükselecek, mazot ve benzin zammı ülkede her malı etkileyecek. Yani verilmiş gibi gözüken para geri alınmış olacak. Oysa ücret ve maaş artışları önden verilen değil, geriden gelen rakamlar.
O zaman mayıs ayında gelir dağılımı daha da bozulacak ve ülkedeki çalışan ve emekli kesimin büyük çoğunluğu asgari ücret düzeyinde daha da yoğunlaşacak.
Vatandaşın kira sorunu çözülecek mi? İstanbul’da resmi olarak 1 milyon 200 bin, gayrı resmi olarak 2 buçuk milyon kişi yaşadığı sürece kira sorunu çözülmez. Ortalama 6-7 kişi bir evde yaşasa 400 bin hane yabancıların işgali altında. Bu da kiraları dalga dalga artırıyor.
MB Başkanı olayın farkında, çözümü soyal konut arzının artışında buluyor ama göçmenleri göz ardı ediyor. Bir ifadesi var ki, insanın tüylerini diken diken ediyor: “Bir insanın 10 evi olmamalı, 10 insanın bir evi olmalı.”
Yerel seçimden sonra evsiz olanlar yine evsiz kalacak ama birden fazla evi olanlar yandı.