İZİKAD tarafından gerçekleştirilen, MİD OF MED-Akdeniz Havzası İş Dünyası Zirvesi’nde 24 Akdeniz ve çevre ülkelerden binden fazla iş dünyası bir araya geldi
İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD) tarafından, Türkiye’de ilk defa düzenlenen 24 Akdeniz ülkesi ve çevre ülkelerden binden fazla iş dünyasını bir araya getiren MİD OF MED-Akdeniz Havzası İş Dünyası Zirvesi (Mediterranean Business Summit) gerçekleştirildi. Zirvede 24 Akdeniz ülkesi ve çevre ülkelerden binden fazla iş dünyası, destek kuruluşu, üst düzey temsilcisi, ticaret ve sanayi odası yöneticisi, girişimci, uluslararası şirket, girişim sermayesi, sanatçı bir araya geldi. Ticaret refahı artırır iletişimi İyileştirir’ temasıyla gerçekleştirilen zirvenin amacı, Akdeniz Havzasında sürdürülebilir ticaret ortaklıkları kurmak.
“Akdeniz, büyük coğrafi farklılıklar yelpazesini barındırıyor”
Açılış konuşmasını yapan İZİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Betül Sezgin, “Biz tarih boyunca medeniyetlerin gelişmesine, yayılmasına, paylaşmasına birçok başlığın öncelikli olmasına ev sahipliği yapmış bir havzanın insanlarıyız. Lübnan’dan İspanya Cezayir Tunus, Fas’a Slovenya’dan Libya, Malta ve Mısır’a uzanan coğrafyada, enerji dolu, paylaşan, üreten, varlığı ile gücünü kanıtlamış topraklarda yaşıyoruz. Ortadoğu’nun batısında oturan ve ayrı diller konuşan toplumlar Akdeniz’deki çeşitliliğine dikkat çeker. Bu çeşitlilik halklar, kültürler, doğal özellikler, yaşam ve üretim biçimleri olarak büyük zenginlik. Dünyanın büyük okyanuslarıyla karşılaştırıldığında küçük sayılan Akdeniz, büyük coğrafi farklılıklar yelpazesini barındırır ki esas zenginlik bu çeşitlilik, esas güç bu çeşitliliğin birleşerek tek yumruk olması” dedi.
“Akdeniz Havzası, ekonomik kalkınma için önemli”
Ticaretin arkasında yeni çözümleri düşünmek zorunda olduklarını aktaran Sezgin, “Bunları birlikte yaptığımızda bu coğrafya çok daha fazla kalkınacak. Bugüne kadar Akdeniz havzasındaki sivil toplum kuruluşları ile işbirliği halinde Türkiye’nin batıya açılan penceresi olan İzmir’in Avrupa-Akdeniz bölgesindeki temsiliyetini artıran uluslararası projelere imza attık. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının başında, geleceğimizi sivil bir ruh, ortak akıl, vicdan ve doğayla uyum içinde inşa etmeyi amaçlıyoruz. Akdeniz Havzası iş insanları network koordinasyonun geliştirilmesinin ekonomik kalkınmadaki önemini yüksek sesle vurgulamak için büyük bir adım attık” diye konuştu.
“Hedefimiz sürdürülebilir ticaret ortaklıkları kurmak”
Hedeflerinin Akdeniz Havzasında sürdürülebilir ticaret ortaklıkları kurmak olduğunu vurgulayan Sezgin, “Bu ortaklıkları her birimiz adına güçlendirmek istiyoruz. MID OF MED Akdeniz Havzası İş Dünyası Zirvesi’ni ‘Ticaret refahı artırır iletişimi İyileştirir’ temasıyla gerçekleştireceğimizi duyurmaktan gururluyuz. Burada söyleyeceğiniz sözler alınması gereğini söyleyeceğiniz önlemler doğrudan ticaretin nabzı ve bu en büyük doğru. Yaptığımız bu zirvenin amacı ilk ama sürdürülebilir olması” dedi.
“Tedbir almazsak ticaret ölme noktasına gelecek”
Gerçekleşen zirve ile Akdeniz’deki işbirliğinin yeniden canlanacağını belirten İzmir Valisi Süleyman Elban ise “Akdeniz kıyılarında yaşayan toplumlar sürekli Akdeniz’i kullanarak işbirliği içerisinde bulundular, ticaret yaptılar. Kuzeyde, Troya Bergama, Efes, Tarsus gibi şehirlerde yoğun bir ticaret oldu, başta Mısır olmak üzere ciddi ticari ilişkiler geliştirdiler. Dünyadaki lojistiğin, iletişimin gelişmesi ile bu havzadaki insanlar yeteneklerini artık kıtalar dışında aramaya başladılar. Daha sonra bu havzadaki iş birliği zayıflamaya başlayınca, bu zayıflıkla birlikte Akdeniz Mavisi, kıyıdaş ülkelerde yaşayan biz insanlar yüzünden kirlenmeye başladı. Eğer tedbir almazsak su ürünleri ve birçok sektörde kirlilik tehdidiyle ticareti öldürme noktasına gelecek” ifadelerini kullandı.
“Zirveyle sıkı ve güçlü bir ticari işbirliği başlayacak”
Elban, “Ticarete hakim olan şehirlerin üstünlüğü zayıflamaya başladığı anda Akdeniz’deki zayıflamış ticaret ve eksikliği gidermek üzere bu zirvede sıkı ve güçlü ticari ilişkilerinin başlayacağını düşünüyorum. İzmir bu anlamda ciddi kapasiteye sahip ve bu işin başında kadınların gelmesi bu işe olan inancımızı perçinliyor. Bu zirve ile Akdeniz’in güzel mavisinin, içindeki canlıların üzerindeki tehdidin azalacağını, Akdeniz’in tekrar barış, güzellik havzası, turizm destinasyonların daha da geliştiği, kaynağını Akdeniz’den alan güzel Akdeniz mutfağı ve kültürünün daha da canlanacağını düşünüyorum. Akdeniz’in daha güzel hale geleceğine inanıyorum. Bu değerlerin geliştirilmesi ve yüceltilmesi anlamında zirvenin büyük katkılar vereceğini düşünüyorum” sözlerine yer verdi.
“Akdeniz’in kalbi bu zirve ile İzmir’de atacak”
Akdeniz Havzası İş Dünyası Zirvesi’nin en çok İzmir’e yakıştığını aktaran İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Murat Aydın da “Bu zirveyi en çok İzmir hak etti. Çünkü İzmir, adını amazon kraliçesi Smirna’dan alan bir şehir. Bu projenin paydaşı olmaktan gurur duyuyoruz. İzmir barış şehri. Hoşgörü ve çok seslilik bu şehrin mayasında var. Bu şehir, kadın şehri. Kadınların öncü olduğu şehir. Kadınları bu şehirden desteklemek asli görev. İzmir Akdeniz’in en önemli liman şehri. İzmir Akdeniz’e, Akdeniz İzmir’e can verdi. Demokrasi bu topraklarda doğmuş ve buradan dünyaya yayıldı. Kadınların özgür olmadığı bir yerde erkekler de özgür değil. Kadına yönelik şiddet politik. Akdeniz hiçbir zaman sadece coğrafi bir bölge olmadı. Coğrafyamız, tüm insanlık için uyumu, demokrasiyi, barışı içinde barındıran bir miras. Akdeniz kültürünün dünyaya yön veren kucaklayıcı kültüründe bir aradayız. Akdeniz’in kalbi bu zirve ile İzmir’de atacak” ifadelerini kullandı.
“İzmir güçlü bir üretim ve ticaret merkezi”
MİD OF MED-Akdeniz Havzası İş Dünyası Zirvesi’nde yapılan ilk oturumda ‘İzmir’de İş Ortamı ve Fırsatlar’ konulu panelde, moderatörlüğünü Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kasalı yaptı. Panelde İzmir’in limanları, 16 organize sanayi bölgesi, 2 serbest bölgesi ile güçlü bir üretim, ticaret ve ihracat merkezi olduğunu ve daha fazlasını başaracak potansiyele sahip olduğu vurgulandı. Kasalı, “İhracatın başkenti tarihte İzmir oldu ve bugün bunu devam ettirme potansiyelimiz var” dedi.
“Bölgelerimizde dünya devlerini ağırlıyoruz”
Panelde konuşan Aliağa Organize Sanayi Bölgesi (ALOSBİ) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tezcan, İzmir’deki Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) ile ilgili değerlendirmeler yaptı. İzmir’in sanayinin başkentlerinden biri olduğunu dile getiren Tezcan, “Türkiye’nin sanayideki ikinci başkenti. Türkiye’nin en çok üreten şehirleri arasında ikinci sırada yer alıyor. İzmir’e bağlı 16 OSB var. Bu 16 organize sanayi bölgesinde doluluk oranı yüzde 96,3 serbest bölge var. Orada da yüzde 100 doluluk oranı var. OSB’lerde 2 bin 300 farklı sektörde hizmet veren sanayi tesislerimiz var. Bunlar ülkemizin lokomotifi durumda. Dünya pazarında çok kıymetli ürünleri pazarlayan yapıya sahip. Bölgelerimizde dünya devlerini ağırlıyoruz” diye konuştu. İzmir’de hem turizmin hem de sanayinin olduğunu vurgulayan Tezcan, “Hem ciddi bir turizm potansiyeli var hem de sanayi ile bütünleşiyor. İklimi koruyarak çevresine en az zararı vererek üretim yapan çevre dostu bir şehir İzmir. Bizler çok değerli üretimler yapıyoruz. Dünyanın birçok ülkesine hizmetler sunuyoruz. Bölgemizdeki insanlarımıza Türkiye’mize ve dünyamıza çok önemli iş imkanları sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Aliağa OSB’ye ilişkin de bilgiler veren Tezcan, “Aliağa’da Türkiye’nin en büyük demir çelik ihracatı sağlanıyor. Aliağa bir yarımada. Aliağa OSB’de 10 milyon metrekarelik alanın yüzde 96’sı dolmuş, faaliyet halinde 116 sanayi tesisi var. Yaklaşık 40 bin kişiye istihdam sağlanıyor” dedi.
“Akdeniz’deki çekişmeler yatırımlarla azaltılabilir”
Ege Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. CEO’su Faruk Güler, “Ülkeler arasında bağ kurmanın yolu ülke sanayicilerinin yaptığı yatırımlar. Yabancı yatırımcı yatırım yaptığı ülkede, kalıcı olarak, o ülkenin vatandaşı gibi davranır. Dolayısıyla kültürel ilişkiler çok daha düzgün gelişir. Ülkelerin birbirini anlamaları, iş yapmaları, yatırım yapmaları çok önemli. İzmir’i bir serbest bölgeler şehri yapalım diyerek yola çıktık ve bugün 3 serbest bölgemiz var. Türkiye’de en fazla serbest bölgesi olan şehir, İzmir. 4’üncüsü yolda. Serbest bölgeler ülkeler arası ilişkilerin devamlılığında çok önemli. Çünkü yabancı yatırımcıların yatırım yapabileceği düzgün organize edilmiş yerler. Yabancı yatırımcılar geldiğinde burada her şeyi ile hazır bir sanayi bölgesi buluyor. En önemlisi de teşvikli bölgeler olması. Bu teşviklerle bazı şartlar oluyor, daha düzenli. Yabancı yatırımcılara hazır hizmetin verilmesi açısından önemli. Akdeniz paylaşılamayan, çekişmelerin çok yoğun olduğu bir yer. Çekişmeleri azaltmanın yolu ticaretin ve yatırımın hızlanması. Buna ciddi önem vermemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“İzmir, geleceği hazırlamakta çok marifetli”
İzmir’in tarım, ticaret, sanayi, teknoloji, yenilebilir enerji ve pek çok özelliğiyle öne çıktığını vurgulayan Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “İzmir 8 bin 500 yıllık bir ticaret şehri. Tarihte her zaman ticaret yapacak bir şey buldu. Bugün İzmir bir sanayi şehri. Türkiye’nin tarım ihracatının yüzde 25’ini gerçekleştiriyor. İzmir bir liman kenti, bir fuarlar şehri, sanayi şehri, ticaret şehri tüm bunların hepsine ve altyapısına sahip bir kent. İzmir sürdürülebilirlik ve yazılım konularında çok başarılı. İzmir, geleceği hazırlamakta çok marifetli. Ne gerekiyorsa onu yapan çabuk adapte olan bir şehir. İzmir yenilebilir enerjide Türkiye’nin başkenti. Türkiye’de rüzgar tribünlerinin kanatlarını yapan 4 fabrikamız var, bunların 4’ü de İzmir’de. Kuleyi yapan 7 fabrika var, 5’i İzmir’de. Yenilenebilir enerji denilince akla ilk İzmir geliyor. Güneş paneli imalatları da başladı. Aliağa’da çok önemli bir fabrika kuruluyor. Geleceğin enerjisi, geleceğin üretimlerini yapabilen bugünden hazırlayan bilen bir kent. 56 milyar dolarlık bir ticaret hacmi var İzmir’in. Bu çok önemli bir rakam ve İzmir hangi zamanda olursa olsun ticareti ihracatı her zaman organize etmiş bir şehir. Şehrimizi çok iyi tanıtmalıyız, imkanları iyi sunmalıyız. İzmir’in kıymetini bilelim” diye konuştu.
