ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’in ticarete yönelik “mali olmayan” kısıtlamaları kaldıracağını açıklamasının ardından yatırımcıların coşkusu yerini temkinli bekleyişe bıraktı. Trump’ın sözleri, Çin’in nisan ayında ABD’ye karşı uygulamaya koyduğu nadir toprak elementleri ihracat kısıtlamalarına atıfta bulunuyor. Bu açıklama, iki ülkenin 90 günlük bir tarifesiz dönem üzerinde uzlaşmasından kısa bir süre sonra geldi.
Euronews’un 13 Mayıs tarihli haberine göre; Trump, Beyaz Saray’da yaptığı konuşmada, “Çin tüm mali olmayan engellerini askıya alacak ve kaldıracak. Bu konuda anlaştık” dedi. Ancak Trump, bu anlaşmanın resmi hale getirilmesinin zaman alacağını da vurguladı. Çin’in bu tür kısıtlamaları, elektrikli araçlar ve elektronik ürünler için kritik öneme sahip yedi mineral üzerinde yoğunlaşıyor. Bu hamle, Trump’ın karşılıklı tarifelerine yanıt olarak gelmişti.
Söz konusu kısıtlamaların askıya alınması, yatırımcılara göre ticaret gerilimlerinin azalmasına katkı sağlayabilir, ancak piyasalar henüz net detaylar gelmeden temkinli kalmayı tercih ediyor. Salı günü Asya piyasalarında görülen yükseliş eğilimi zayıfladı. ABD ve Çin, müzakerelere devam etme konusunda anlaşmış olsa da yeni toplantıların tarihi henüz belirlenmedi.
Geçici anlaşmaya göre ABD, Çin ürünlerine uyguladığı tarifeleri yüzde 145’ten yüzde 30’a çekerken, Çin ise ABD ürünlerine yönelik vergileri yüzde 125’ten yüzde 10’a indirecek.
ABD hisse senedi vadeli işlemleri güne düşüşle başladı; Dow Jones, S&P 500 ve Nasdaq endekslerinde kayıplar yaşandı. Avrupa borsalarında ise daha sınırlı hareketler görüldü. Uzmanlar, piyasaların 90 günlük sürede kapsamlı bir ticaret anlaşması beklediğini, aynı zamanda ABD’nin diğer ticaret ortaklarıyla ilerleme kaydedip kaydetmeyeceğini izlediğini belirtiyor.
Öte yandan, euro dolar karşısında bir aylık dip seviyesinden hafif toparlandı. Geçtiğimiz ay küresel resesyon endişeleri nedeniyle yatırımcıların güvenli liman olarak yöneldiği euro, bu seyrini sürdürmekte zorlanabilir. Özellikle ABD’de açıklanacak olan nisan ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verisi ve enflasyon beklentileri, dolar üzerinde yeniden baskı yaratabilir. ABD Merkez Bankası’nın bu yıl içinde iki faiz indirimi yapması, Avrupa Merkez Bankası’nın da kademeli indirimlere devam etmesi öngörülüyor.
