Boxer, sütyen, atletler kanserojen madde riski taşıyor. İş dünyası Temu’ya karşı geçici değil, kalıcı çözüm bekliyor
SEDA GÖK
Ticaret Bakanlığı, e-ithalat yoluyla yurda giren ayakkabı, oyuncak ve saraciye (bavul, çanta) ürünlerinde yüksek oranda kanserojen ağır metaller bulurken bu ürünlerin yurda girişini yasaklama kararı aldı.
Ticaret Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde vatandaşların yurt dışındaki e-ticaret platformlarından aldığı ürünleri test ettirdiklerini ve oyuncak, ayakkabı, saraciye ürünlerinde yüzde 81 oranında uygunsuzluk tespit edildiğini açıklamıştı. Laboratuvar analizleri neticesinde söz konusu e-ithalat ürünlerinde yasal sınırların çok üzerinde fitalat, kurşun, kadmiyum ve PAHs gibi toksik ve kanserojen maddelere rastlanırken, 3 ürün grubuna basitleştirilmiş gümrük vergisi kapsamında ithalat yasağı getirildi.
Bu karara sonrası açıklamalarda bulunan Türkiye İç Giyim Sanayicileri Derneği (TİGSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Eşref Geyik, özellikle Çin’den gelen iç giyim ürünlerinde kanserojen riskine dikkat çekti. Geyik, yurt dışındaki e-ticaret platformlarından kesinlikle boxer, sütyen, atlet gibi ürün alınmamasını istedi.
Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Talha Özger da aynı sorunun mutfak eşyası ithalatında da yaşandığını belirterek, kategori bazında kısıtlama yerine kalıcı çözüm gerektiğini en doğru yolun e-ticaret kanununu yeniden ele almak olduğunu kaydetti.
Yurt dışından iç giyim sipariş etmeyin
Bir grup gazeteci ile bir araya gelen ve değerlendirmelerde bulunan TİGSAD Yönetim Kurulu Başkanı Eşref Geyik, Çinli Temu başta olmak üzere yurt dışından basitleştirilmiş gümrük vergisi yani 30 Euro altındaki siparişlerle alınan ürünlerde ciddi sıkıntılar yaşandığını söyledi.
Yurt dışındaki e-ticaret platformlarından alınan ürünlerdeki kanserojen riskine dikkat çeken Geyik, yabancı e-ticaret platformlarından kesinlikle boxer, sütyen, atlet gibi ürün alınmaması gerektiğini söyledi.
Geyik, “Bu durum piyasayı gerçekten etkiliyor. Gönderilen ürünleri incelemek için ben de Temu’dan 4 tane ucuz ürün istedim. İşimiz iplikle olduğu için bunların ikisi tişört ve hamaktı. Hem ip kalitesini hem de ürünü görmek istedim. Ama daha paketi evde açar açmaz eve inanılmaz ağır bir koku yayıldı. Kullanılan boyalar, kumaşlar kesinlikle ağır metal içeriyor. Bu sebeple bakanlığın diğer 3 sektöre ilişkin kararını destekliyoruz. İç giyimde de aynı ürün denetimlerini yapmasını talep ediyoruz” dedi.
Geyik, Türkiye’nin iç giyim sektöründe dünyada dördüncü, Avrupa’da ise ikinci sırada olduğunu belirtirken, “İç giyim sektöründe 6 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğümüz var. İhracatta çok iyiyiz. Orta Doğu’nun tamamına hakimiz. Bu durumun daha iyiye gitmesi için merdiven altına sebebiyet verebilecek kalitesiz ve kanserojen içeren ürünlerin yurda girişine yasak getirilmeli. Konu iç piyasayı korumanın ötesinde Türkiye’nin üretim gücünü korumak. Böyle giderse Türkiye ihracatta rekabet gücünü kaybedebilir” dedi.
Mutfakta kanserojen tehdidi
Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Talha Özger ise Temu gibi yabancı online platformlardan alınan ürünlerin kesinlikle kontrol edilmeden yurda sokulmaması gerektiğini söyledi. Özger, “Özellikle gümrüksüz giren ve gümrük vergisinden muaf olan ürünlerle ilgili ciddi sıkıntılar yaşamaktayız. Ev ve mutfak eşyalarının e-ithalatında da önlem alınması için Bakanlığa taleplerimizi ilettik. Bakanlık eğer yurt dışından giren mutfak eşyalarına dair de bir test, analiz çalışması yapsa burada da ciddi sıkıntılar olduğunu görecektir. Çünkü bu ürünler gıda ile temas ediyor ve sonuçları çok daha ağır olabilir. Bu ürünlerin gümrüğe tabi olarak kontrollerinin sıkı şekilde yapılması lazım. Temu gibi firmaların ülkemizde mümessilleri var ve belli başlı sektörlerde sahaya inip bu malları pazarlıyorlar. Bu aslında Temu’dan direkt mikro ithalata dönüştü. Bu durum sektörümüzü çok ciddi etkiliyor. Biz de önlem alınmasını bekliyoruz. Ancak ithalat kısıtı gibi bu tarz önlemler aslında geçici çözüm oluyor. Bugün Temu ile yaşadığımız yarın başka bir ülke kaynaklı yaşayabiliriz. Önemli olan Türkiye’de yerleşik işletmeciler ile yurtdışından doğrudan ürün satan e-ticaret oyuncuları arasında haksız rekabete izin verilmemesi. Bu nedenle kalıcı çözüm için e-ticaret yasasının tekrar değerlendirilmesi, pazarın değişen şartlarına uyum sağlaması ve gerekirse değiştirmesi gerekiyor. Şu anda bizim ürünlerimizi sattığımız pazar yerleri Elektronik Ticaret Kanunu nedeniyle birçok konuda limit ve kısıtlama ile faaliyet gösterirken Temu serbest şekilde mallarını Türkiye’de satıyor” dedi.
