Perşembe, Kasım 6, 2025

Hedef; sermaye piyasalarında derinleşme

Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nde konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, özel sektöre kaynak için sermaye piyasalarına büyük bir sorumluluğun düşeceğine dikkat çekti

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından düzenlenen ve iş dünyası, finans, sermaye piyasaları ile yatırımcıların buluşma platformu haline gelen Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nin dokuzuncusu başladı. Açılışında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, gelecek dönemde faiz dışı fazlaya geçerek iç borç çevirme oranlarını çok güçlü bir şekilde aşağı çekeceklerini ve bu sayede özel sektöre daha çok kaynak sağlayacaklarını söyledi. Bakan Şimşek, “Hazine’nin borçlanma ihtiyacının azaltılması, aşağı çekilmesiyle aslında dezenflasyonla birlikte sermaye piyasalarının önünü açacak. Bunun sayesinde özel sektöre daha çok kaynak bırakacağız. Burada sermaye piyasalarına büyük sorumluluk düşecek. Sermaye piyasalarının daha da derinleşmesinin önemli koşullarından bir tanesi de bu ve buradaki en önemli mesajımızda budur” açıklamasında bulundu.

Türkiye Yüzyılı hedeflerinin arasında “sermaye piyasalarının geliştirmesi ve derinleştirmesi” olduğunu vurgulayan Bakan Şimşek, bu çerçevede özellikle düzenleyici yapının sürekli iyileştirilmesini önemsediklerini söyledi. Türkiye’de bankacılık ağırlıklı bir finansman modelinin söz konusu olduğunu belirten Şimşek, “2023 yılı ortasındaki rakamlara göre Türkiye’de maalesef şirketlerimizin finansman ihtiyacının sadece yüzde 12’si sermaye piyasalarından karşılanmış. Yüzde 88’i bankacılık ve finans sektöründen. ABD yüzde 60 sermaye piyasaları ağırlıklı bir finansman modeline dayanıyor. AB yüzde 30’lar civarında. Bankacılık ağırlıklı bir finans modelinden sermaye piyasaları ağırlıklı bir finans modeline geçiş yapmak istiyoruz” diye aktardı.


Finansmanın %34’ü sermaye piyasalarından

Kaynakların uzun vadeli olarak TL’de tutulup değerlendirilmesini hedeflediklerini, firmalar ve tüm kesimler için kur riskinin yönetimi açısından TL’ye talebi artırmak istediklerini kaydeden Bakan Şimşek, bunun doğal olarak sermaye piyasaları odaklı bir modeli gerektirdiğine dikkat çekti. Burada bir miktar mesafe katettiklerini ifade eden Şimşek, “2025’in ilk 9 ayına bakarsanız toplam finansmanın yüzde 34’üne yakını sermaye piyasalarından elde edilmiş, bankacılık sektörünün payı düşmüş. Bu kısmen belki konjonktüreldir ama yine de trend çok önemli. Aslında bizim varmaya çalıştığımız nokta da bunun benzeri ve ötesi. Yani sermaye piyasalarının ağırlıklı olarak Türkiye’de finansman ihtiyacının karşılandığı bir alana dönüşmesi” diye konuştu.

Sermaye piyasalarına ciddi bir yönelim olduğunu ve ilginin arttığını belirten Şimşek, “Burada özellikle tahvil ihraçları, kira sertifikası ihraçlarını ben çok önemsiyorum. Bu alanın çok daha güçlü bir şekilde gelişmesi için tabii ki bizim yapacaklarımız var. Fiyat istikrarı en önemli husus. Sağlam bir zeminde bu alana artan ilginin güçlenerek devam etmesi bizim için çok değerli” dedi.


“Borsa İstanbul rekabette hız kazanacak”

Bakan Şimşek, konuşmasında, geçmiş yıllarda Borsa İstanbul’da ilginin arttığı dönemlere ilişkin örnekler vererek, “Dezenflasyonla birlikte tekrar piyasalar derinleşecek ve Borsa İstanbul’un piyasa değerinin GSYH’ye oranı kendisine benzer ülkelerle yarışacak noktaya gelecek. Yani bugün üç yıllık hareketli ortalamalara bakarsanız yüzde 32 civarı ama 2024 sonu itibarıyla yüzde 29 civarı. Bunun dünya ortalamalarına varması biraz zaman alır ama bunun ikiye katlanması oldukça gerçekçi, makul bir hedef olarak görülebilir” dedi.


Gönül: Halka açık şirket sayısı 587

Türkiye sermaye piyasalarının büyümesine devam ettiğini vurgulayan Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı İbrahim Ömer Gönül, “Borsa İstanbul pay piyasasında işlem yapan yatırımcı sayısının 6,5 milyon, yatırım fonları aracılığı ile yatırım yapan yatımcı sayısının ise 5,5 milyonu geçtiğini belirtti. Borsa İstanbul’da işlem gören halka açık şirket sayısının da 587 olduğunu söyleyen Gönül, “Şirketlerin özellikle halka arz tarafında daha fazla bilgilendirilmiş olmaları ve piyasalarımızın bilinirliğinin artmasıyla birlikte bu konuda ki talepler de artarak devam ediyor. Sermaye piyasalarında yerini almak isteyen şirketlerin kapasite ve istihdamın artırmak için gerek tahvil ihraçlarına gerekse halka arzlara olan talepleri piyasamızın büyümesine önemli katkı sağlıyor. Beş yıl gibi kısa bir zamanda tamamlanan 200’e yakın halka arz yatırımcı tarafında da büyük ilgi gördü” dedi. 


“Gelişmekte olan ülkelere örnek teşkil ediyoruz”

Türkiye sermaye piyasaları olarak dünya sermaye piyasalarının gelişimlerini yakından takip ettiğini belirten Gönül, “Gösterdiğimiz ilerleme ile gelişmekte olan ülkelere örnek teşkil ediyoruz. Yapay zekâ, kripto varlıklar, tokenizasyon, fintek ve sürdürülebilirlik gibi konularda dünyaya örnek olan düzenlemeler yaptık. Öte yandan sürdürülebilirlik ve yeşil borçlanma araçları özellikle önem verdiğimiz konulardan. 2025 yılında toplam 246 milyar TL’lik yeşil ve sürdürülebilir borçlanma aracı ihracına izin verildi. Sermaye piyasalarında ki dijital dönüşüme yaptığımız hazırlıklar ise devam ediyor. Dijital dönüşümün sağlayacağı etkileşimlerin sermaye piyasalarında yeni dinamiklerin oluşumuna neden olacağını düşünüyoruz” diye konuştu. 

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM