Cumartesi, Kasım 15, 2025

Türkiye ve ABD, yapay zekâ yatırımlarında farklı yol izliyor

KPMG Türkiye’nin “Yapay Zekâ Dönüşümü: Türkiye ve ABD Perspektifleri” raporu, iki ülkenin GenAI teknolojisine bakışlarında ve yatırımlarındaki bazı farkları ortaya koydu

KPMG Türkiye, organizasyonların üretken yapay zekâ (GenAI) yatırımlarına ilişkin tutum ve uygulamalarını düzenli olarak izleyen anket dizisinin ABD ve Türkiye’deki 2025 yılı ikinci çeyreğine ilişkin sonuçlarını temel alarak karşılaştırmalı bir analiz hazırladı. 

“Yapay Zekâ Dönüşümü: Türkiye ve ABD Perspektifleri” başlığı ile yayımlanan rapora göre Türkiye ve ABD’de de yöneticilerin yapay zekânın iki yıl içerisinde sektörel rekabeti kökten dönüştüreceğine kesin gözüyle baktığını ortaya koydu. Türkiye’de yöneticilerin yüzde 84’ü, ABD’de ise yüzde 82’si yapay zekânın önümüzdeki iki yıl içinde sektör dinamiklerini değiştireceğini düşünüyor. Bununla birlikte Türkiye ve ABD arasındaki fark, yapay zekâ yatırımlarının hedefinde ortaya çıktı. ABD’de GenAI bütçesinin en fazla ayrıldığı alanlar yüzde 67 ile siber ve veri güvenliği, yüzde 52 ile risk ve uyum ve yüzde 48 ile operasyonlar olarak sıralandı. Türkiye’de ise odak ağırlıklı olarak operasyonel verimlilik üzerine yoğunlaşmış durumda. Ülkemizde katılımcıların yüzde 87’si bütçelerinin bir kısmını operasyonlara, yüzde 77’si müşteri deneyimine ayırmayı planladığını belirtti. Bu fark, Türkiye’de hâlâ “fırsat odaklı”, ABD’de ise “risk kontrollü” bir GenAI stratejisi geliştiğini gösterdi. İki ülke aynı oyunu farklı sahalarda oynuyor.


Yapay zekâ yatırımlarının başarı ölçütleri farklılaşıyor

Her iki pazarda da yapay zekâ yatırımlarının en temel başarı göstergesi verimlilik olarak öne çıkıyor. ABD’de liderlerin yüzde 98’i yatırımın geri dönüşünde verimliliği ana gösterge olarak değerlendirirken, Türkiye’de bu oran yüzde 94. Türkiye’de verimliliğin ardından yüzde 87 ile operasyonel iyileştirme ve yüzde 58 ile müşteri memnuniyeti gelirken; kârlılık sadece yüzde 39 oranında kalıyor. ABD’de ise yüzde 97 ile kârlılık ve yüzde 94 ile iş kalitesi verimlilik kadar önemli metrikler olarak değerlendiriliyor.


Stratejilerde ABD merkezileşiyor, Türkiye paylaşıyor

ABD’de organizasyonların yüzde 87’sinde CIO’lar GenAI stratejisine liderlik etti. Türkiye’de ise benzer oran yüzde 55’de kaldı. Türkiye’de CIO’nun yanında yüzde 16 ile CEO, yüzde 10 ile CTO  ve yüzde 16 ile diğer yöneticilerin de sorumluluk aldığı gözlendi. Bu dağılım, Türkiye’deki kuruluşlarda yapay zekâ stratejisinin henüz tek bir yönetici altında toplanmadığını ve sorumluluğun birden fazla üst düzey yöneticinin üzerinde paylaşıldığını gösteriyor. ABD’deki yüksek CIO liderliği hem bütçe yönetimini hem de teknik yeterlilik ve risk yönetimini tek elde toplamaya yönelik bir eğilimin göstergesi olarak yorumlanıyor. Türkiye’de ise merkezi bir liderlik yapısının eksikliğinin, inovasyon ve yeni fikirlerin farklı birimlerden gelmesini destekleyebileceği değerlendiriliyor. 


Türkiye’de uyum, ABD’de kalite kaygıları ön planda

GenAI adaptasyonundaki en büyük endişe alanları her iki pazarda da veri gizliliği ve düzenleyici uyum olarak öne çıktı. ABD’de liderlerin yüzde 69’u veri gizliliğine, yüzde 55’i düzenleyici konulara ve yüzde 56’sı veri kalitesine odaklandı. Türkiye’de ise yüzde 71 ile veri gizliliği, yüzde 58 ile uyum ve yüzde 32 ile veri kalitesi ilk sıralarda yer aldı. Veri kalitesinin ABD’de daha yüksek bir oranda endişe kaynağı olması, yapay zekâ modellerinin doğru ve tutarlı veriyle beslenmesi gerekliliğine verilen önemi yansıttı. Türkiye’de veri kalitesi konusunun yüzde 30 seviyesinde kalması, mevcut verinin doğruluğuna olan güvenin ya da bu konudaki farkındalığın henüz istenen düzeyde olmadığını gösteriyor. 


Türkiye teorik, ABD uygulamalı öğreniyor

Türkiye’de GenAI eğitimleri hâlâ “araç kullanımı” düzeyinde kalırken, ABD bu süreci “yeni iş modellerine adaptasyon” olarak yönetiyor. Türkiye’deki kurumlar, çalışanlarına komut vermeyi öğretiyor; ABD ise aynı anda AI ile birlikte çalışmayı öğretiyor. Yapay zekâ ajanlarıyla çalışmaya hazırlanmak için hangi eğitim yöntemlerinin benimsendiği de iki pazarda farklılaşıyor. ABD’de yöneticiler, çalışanlarına yüzde 69 ile prompt (yönlendirme) becerilerini öğretme, yüzde 41 ile sandbox ortamları oluşturma, yüzde 49 ile AI ajan gölgeleme (shadowing) programları ve yüzde 39 ile rol bazlı iş birliği kuralları gibi geniş bir eğitim yelpazesi sundu. Türkiye’de ise eğitimlerin yüzde 77 oranında prompt mühendisliği üzerine yoğunlaşırken, sandbox ortamı kullanımı yüzde 52, shadowing programları yüzde 6 ve rol bazlı kurallar yüzde 23 seviyesinde oldu.


“Türkiye hâlâ, yapay zekâyı nasıl kullanacağını öğrenme aşamasında”

Araştırma sonuçlarını değerlendiren KPMG Türkiye İnovasyon ve Teknoloji Danışmanlığı Lideri ve Şirket Ortağı Gökhan Mataracı, “Yapay zekâ artık bir teknolojiden çok daha fazlası olup kurumların reflekslerini, karar mekanizmalarını ve hatta kültürlerini yeniden tanımlayan bir dönüşüm gücü. Bu raporun bize gösterdiği şey şu: ABD, yapay zekâyı sistemlerine entegre etmek yerine, onunla birlikte çalışmayı öğrenmiş durumda. Türkiye’de ise henüz atılması gereken adımların olduğunu görüyoruz. Bu fark, bir geri kalmışlık değil, tam tersine büyük bir sıçrama fırsatı. Çünkü Türkiye’nin güçlü yönü, hızla öğrenebilme ve adapte olabilme kabiliyeti. Önümüzdeki iki yıl, bu kabiliyetin teknolojiyle nasıl birleştiğini gösterecek. Geleceğin rekabeti artık ürünler ya da maliyetler arasında olmaktan çok insan ve yapay zekânın birlikte üretebildiği değer arasında yaşanacak” dedi. 

Bu raporun en dikkat çekici sonucunun, insan faktöründeki fark olduğuna dikkat çeken Mataracı, “ABD, ‘AI ile birlikte çalışmayı’ bir kültüre dönüştürürken, Türkiye ‘AI’yi nasıl kullanacağını’ değerlendirme aşamasında gibi görünüyor. Bu farkın kapanması, yalnızca teknolojik yatırım değil, aynı zamanda insan, süreç ve yönetişim olgunluğu gerektiriyor. Yani geleceğin rekabeti, ‘kim insan ve yapay zekâyı aynı denklemde yönetebilecek’ sorusuna yanıt verecek kurumlar arasında yaşanacak. KPMG olarak bu dönüşümün hem stratejik hem etik hem de ekonomik boyutlarını bütünsel biçimde ele alıyor; kurumların yapay zekâ teknolojilerine geçişinde güvenilir bir yol arkadaşı olmayı sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM