Dış Ticarete Yön verenler Derneği (DIŞYÖNDER) Başkanı Dr. Hakan Çınar, Avrupa Birliği’ne (AB) ihracat yapan firmalara uyarılarda bulunarak, “Acilen karbon ayak izi hesaplamalarına başlayın, aksi takdirde rekabet şansınız kalmayacak. 2050’de karbonsuz kıta hedefleyen AB Yeşil Mutabakatı’nda 2026 ile birlikte kritik bir eşik daha geçilecek. AB, 2026’da çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre, hidrojen ve elektrik gibi enerji yoğun sektörler için Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması’nı (SKDM) devreye alacak. Önümüzdeki yıllarda tekstil ve hazır giyim başta olmak üzere diğer sektörler için de genişletilecek uygulama AB’ye ihracat yapan firmaları doğrudan etkileyecek” diye konuştu.
SKDM’nin AB’ye ihracatın zorunlu şartı olacağının altını çizen Çınar, düzenlemenin ceza mekanizmasından çok üretim süreçlerini dönüştürme çağrısı şeklinde algılanması gerektiğini vurgulayadı. Dr. Çınar, “Bugün harekete geçmeyen firmalar yarın AB pazarında rekabet edemez hale gelecek. Dolayısıyla özellikle demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, hidrojen, elektrik, plastik ve kimya gibi alanlarda çalışan firmaların karbon ayak izi ölçümünü ve raporlamasını bugünden başlatmaları gerekiyor. İhracat yapan firmalar, ürün bazlı karbon emisyonu hesaplamalarını uluslararası standartlarda yapmak ve doğrulatmak zorundalar. Aksi durumda, AB’ye yapılan ihracatta ek maliyetler, gümrük geçişlerinde gecikmeler, pazar kaybı, hatta tedarik zincirlerinden dışlanma riski ile karşı karşıya kalacaklar. Bu süreçte yalnızca üreticiler değil, tedarik zincirinin tüm halkaları mercek altında olacak. Hatalı raporlama, eksik veri veya belirsiz emisyon hesapları şirketlere yüksek maliyet, ceza ve gecikme olarak geri dönecek” açıklamasında bulundu.

“Gelişmeleri doğru okuyan firmalar rekabette öne çıkacak”
Türkiye’nin toplam ihracatının yaklaşık yüzde 42’sini AB ülkelerine yaptığını hatırlatan Dr. Çınar, gelişmeleri doğru okuyan, hazırlığını yapan ve gerekli yatırımları planlayan firmalar rekabette bir adım öne çıkacağının altını çizdi. Dr. Çınar, “Bugün atılacak adımlar sadece riskleri azaltmakla kalmayacak; dünya ticaretinde karbon nötr ekonomi döneminin kazananları arasına Türkiye’nin adını yazdıracak. SKDM’ye uyum rekabet avantajı değil, ihracatın ön şartı. Bu dönüşümü doğru yöneten firmalar küresel pazarda güçlenecek” diye konuştu.
