Çarşamba, Kasım 26, 2025

2026 genel bütçesinden savunmaya yüzde 4,77 pay

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 2026 Yılı Bütçe Teklifi özelinde Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yaptı. 

Artan bölgesel ve küresel gerilimler ışığında, TSK’nın modernizasyon ve caydırıcılık yeteneklerini en üst seviyede tutmak amacıyla 822 milyar 930 milyon 177 bin TL tutarındaki 2026 Yılı Bütçe Teklifi’ni Komisyon’un takdirine sunan Bakan Güler, bu rakamın, genel bütçe içindeki payının yüzde 4,77 olduğu belirtti. Bakan Güler, “Bu savunma bütçesine vereceğiniz destek, yarınlara daha güvenle bakan bir Türkiye’nin savunma iradesinin de tezahürü olacak” diyerek bütçenin hayati önemini vurguladı.

Avrupa’daki savunma mimarisinin karşı karşıya olduğu ciddi yapısal sorunlara dikkat çeken ve TSK’nın bu tablonun aksine güçlendiğini vurgulayan Bakan Güler, “Bugün birçok Avrupa başkentinde açıkça ifade edilen soru şudur: ‘Tehdit artık yakındır, ancak bu tehdide karşı koyabilecek gerçek bir ordu yapımız var mı?’ Bu sorunun cevabı; personel yetersizliği, donanımsal eksiklikler ve muharebe devamlılığının aşınması gibi stratejik bir kırılma yaşandığını göstermektedir” diye konuştu. 

Türkiye’nin ise çevresindeki çatışma alanlarının sürekliliği sayesinde saha tecrübesiyle beslenen stratejik kültüre sahip nadir ülkelerden biri olduğunun altı çizen Güler, TSK’nın, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıklarının yüksek muhariplik seviyesi, üstün harekât etkinliği ve NATO standartlarındaki hızlı intikal kabiliyetleri sayesinde Avrupa ordularının aksine hazır olma seviyesini sürekli artıran bir güç olduğu belirtti. 


Geleceğin harbi; yapay zekâ destekli dönüşüm

Bakan Güler, modernizasyonun çok katmanlı bir yapıda yürütüldüğünü ve geleceğin tehditlerine yönelik stratejik bir geçişin hedeflendiğini belirtti. Güler, “Terörle mücadele ağırlıklı yapıdan, yapay zekâ destekli harp sistemleriyle güçlendirilmiş, yüksek teknoloji merkezli bir yapıya geçmeyi hedefliyoruz. Bu konseptle, geleceğin belirsiz tehdit ortamını öngören ve buna karşı anında karar üreten stratejik bir üstünlük seviyesine ulaşmak için gayret gösteriyoruz” dedi.  Bakan Güler, güçlü ve hazırlıklı bir ordunun barışın sigortası ve milletin güvencesi olduğunu vurgulayarak, TSK’yı geleceğin her türlü tehdidine karşı daha güçlü, daha çevik ve caydırıcı hâle getirmek için çalışmaların aralıksız devam edeceğini ifade etti.


Yerli ve milli teknoloji odaklı gelişim

TSK’nın bu üstünlüğünün temelinde yerli ve millî teknolojiyle desteklenen modernizasyonun yattığını ifade eden Bakan Güler, savunma sanayiinin oluşturduğu yerli eko sistemin, hem operasyonel etkinliği yükselttiğini hem de dışa bağımlılığı kritik seviyelerin altına çektiğini kaydetti. Güler, “Bayraktar TB2 / TB3 Keşif, hedef tespiti ve gemiden kalkış gibi çok yönlü insansız hava aracı (İHA) kabiliyetleri, ASELFLIR500 ile yeni nesil yüksek çözünürlüklü elektro optik keşif, gözetleme ve hedefleme sistemi önemlidir. Altay Ana Muharebe tankı, modern atış kontrol, yüksek balistik koruma ve dijital komuta sistemleri olma özelliği taşıyor. Katmanlı Hava Savunma Mimarisi(KORKUT-HİSAR-SİPER), ülke güvenliğini sağlayan çelik kubbe konseptinin omurgası olarak ifade ediliyor.  SUNGUR / GÖKSUR / LEVENT yani alçak irtifadan nokta hava savunmasına kadar uzanan mobil ve entegre füze sistemleri de bir diğer önemli çalışma” diye konuştu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM