Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İstanbul’da Türkiye Makine Federasyonu Makine Zirvesi’ne katıldı. Bakan Kacır yaptığı konuşmada Türkiye’nin son 23 yılda üretim, sanayi ve teknoloji alanlarında yaşadığı büyük dönüşümü anlatarak, makine sektörünün ülkenin kalkınmasındaki stratejik rolüne dikkati çekti. Bakan Kacır, “57 bini aşkın girişimde 500 binden fazla vatandaşımıza istihdam sağlayan makine sektörümüz; gerek üretim kapasitesi ve ürün kalitesiyle, gerekse de teknolojik yetkinliği, ihracat performansı ve yerlilik oranıyla son yıllarda üretim altyapımızı ileriye taşıyor. Geçtiğimiz yıl 28 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştiren sektörümüz; yüksek katma değerli ve teknoloji yoğun ürünleriyle, Türkiye’nin ihracat sepetini nitelik bakımından zenginleştiriyor, küresel pazarlardaki konumumuzu güçlendiriyor” dedi.
“En fazla çeşidi en fazla ülkeye ihraç ediyoruz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, son 23 yılda Türkiye’yi üretimde, sanayide ve teknoloji geliştirmede ileri seviyelere taşıdıklarını ifade eden Bakan Kacır, “23 yıl önce 36 milyar dolar olan yıllık ürün ihracatımız, bugün 270 milyar doları aştı. Sanayi katma değerimiz 41 milyar dolardan 219 milyar dolara yükseldi. Türkiye artık Çin’den sonra, Avrupa ortasına kadar uzanan geniş kuşakta, en fazla çeşit ürünü rekabetçi şekilde en fazla ülkeye ihraç edebilen ülkedir. Elde ettiğimiz bu başarıları daha da müstesna kılan; yeni bir dünya düzeninin kurulduğu, tedarik zincirlerinin kırıldığı, korumacılığın yükseldiği, küresel belirsizliklerin arttığı bir dönemde bu başarıları yakalamış olmamızdır” dedi.
Güçlü sanayi, güçlü Türkiye
İçinde bulunulan dönemin küresel ölçekteki derin etkilerini anlamak için Avrupa’ya bakmanın yeterli olduğunu belirten Kacır, “Sanayi üretim endeksi pandemi öncesi döneme göre Almanya’da yüzde 12,4, İtalya’da yüzde 5,5, Fransa’da yüzde 2,8 daha aşağıda seyrediyor. Türkiye’nin ise aynı dönemde sanayi üretimini yüzde 27,5 oranında artırmış olması; ekonomimizin dayanıklılığını ve üretim altyapımızın gücünü ortaya koyuyor. Avrupa Birliği’nin küresel imalat sanayi katma değerindeki payı 2004’de yüzde 25 idi. Şimdilerde bu oran ancak yüzde 15. Türkiye ise payını binde 7’den yüzde 1,33’e yükseltti” diye konuştu.

“Makine sektörümüz üretim altyapımızı ileriye taşıyor”
İmalat sanayinin, ülkenin kalkınma yolculuğunda stratejik bir role sahip olduğunu vurgulayan Bakan Kacır, 57 bini aşkın girişimde 500 binden fazla istihdam sağlandığını söyledi. Kacır, sözlerine şöyle devam etti: “57 bini aşkın girişimde 500 binden fazla vatandaşımıza istihdam sağlayan makine sektörümüz; gerek üretim kapasitesi ve ürün kalitesiyle, gerekse de teknolojik yetkinliği, ihracat performansı ve yerlilik oranıyla son yıllarda üretim altyapımızı ileriye taşıyor. Geçtiğimiz yıl 28 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştiren sektörümüz; yüksek katma değerli ve teknoloji yoğun ürünleriyle, Türkiye’nin ihracat sepetini nitelik bakımından zenginleştiriyor, küresel pazarlardaki konumumuzu güçlendiriyor. 2002 yılında ancak 2 milyar dolar düzeyinde makine ihracatımız vardı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; bu başarıların kalıcı ve sürdürülebilir olması, makine sektörümüzün küresel ligde zirveye oynaması vizyonuyla, sektörümüzün her daim yanında olmayı en temel vazifemiz olarak görüyoruz. Makine sektörünün önünü açacak uygulamaları, yüksek katma değerli ve teknoloji odaklı üretimi teşvik edecek yeni nesil destek ve teşvik mekanizmalarını kararlılıkla devreye alıyoruz.”
Destek ve teşvik mekanizmaları arttı
Destek ve teşvik mekanizmalarının arttığına vurgu yapan Bakan Kacır, “Teknoloji Hamlesi Programımız kapsamında; servo motorlar, CNC tezgâhları, ileri lazer sistemleri ve akıllı üretim hatları gibi kritik teknolojilerde ülkemizin yetkinliğini artıran, toplam yatırım büyüklüğü 41 milyar lirayı aşan 59 projeye Ar-Ge’den seri üretime uçtan uca destek veriyoruz. Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programımızla sektörümüzde gerçekleştirilen yatırımlara uygun koşullarda finansman sağlıyoruz. Merkez Bankamızın 500 milyar lira kaynak tahsis ettiği program sanayicilerimizden teveccüh görüyor. Program kapsamında; çeşitli sektörlerin ihtiyaç duyduğu makinelerin Türkiye’de üretimine yönelik 4 projeye destek kararı aldık. Ülkemizi yeni teknoloji yatırımlarının adresi kılacak, tarihimizin en büyük ölçekli teşvik programı HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı’nı ilan ettik” ifadelerini kullandı.
Yeşil ve dijital dönüşüm destek programlarından bahseden Kacır, “Dünya Bankası iş birliği ile yürüttüğümüz yeşil dönüşüm projeleri ile 1 milyar doların üzerinde finansmanı sanayicilerimize, KOBİ’lerimize ve yeşil teknoloji girişimlerine kazandırdık. ‘Türkiye Sanayi Karbonsuzlaştırma Yatırım Platformu’yla, sanayimizin yeşil dönüşüm yatırımlarına 2030 yılına kadar 5 milyar avroluk uluslararası finansman sağlamak üzere IBRD ve diğer uluslararası finansman kuruluşlarıyla iş birliğini harekete geçirdik” diyerek sözlerini bitirdi.
