Cumartesi, Aralık 6, 2025

Tarımın geleceği ‘kooperatifleşmede’ 

GROWTECH.ANTALYA fuarı kapsamında düzenlenen Üretici Kooperatifler panelinde tarım sektöründe sürdürülebilir üretim için kooperatifçiliğin ve güç birliğinin önemine dikkat çekildi. Kooperatiflerin çiftçilerin ortak hareket edebilmesi için bir birlik olduğunu dile getirildi. Panelde, kooperatiflerin daha çok artması gerektiğine değinildi. 


“Çiftçiler devlet desteğiyle kurumsallaşmalı” 

Uluslararası Tarım Derneği Başkanı Ziraat Yüksek Mühendisi Seda Özel, paneldeki konuşmasında toplumda kooperatifleşme alanındaki başarı örneklerinin dijitalleşmenin etkisiyle olumlu sonuçlar doğurduğunu söyledi. Çiftçilerin örgütlenme gayretinde olduğunu söyleyen Özel, “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bütün ilçelerde yapısı var, altyapısı var. Çiftçilerin ürün bazlı birlikler kurarak, yine devlet desteğiyle, kurumsallaşmaları teşvik edilmeli. İşin işletmesine gelince şimdi herkes kendisi arasında süreci yürütüyor. İşletme giderleri para yönetimi konusunda finansa ulaşmada sıkıntı var. Kooperatiflerin kurumsallaşamama sorunu var. Dolayısıyla da sadece ürünü üretmekle yeterli olmuyor. Bunun paketlenmesi ve son tüketiciye ulaştırılması gerekiyor” dedi. 


“Teknoloji işleri kolaylaştırıyor” 

İşletme süreçlerinde oto kontrol ve güvenliğin önemine dikkati çeken Özel, yeni bir mekanizma geliştirilmesi gerektiğini dile getirdi. Özel, teknolojinin sunduğu avantajların işleri kolaylaştırdığını fakat maliyetli olduğunu belirtti. Yeni teknolojilerle her şeyin denetlenebilir olduğunun altını çizen Özel, “Türkiye tarımının geliştirilmesi, modern teknolojilerin dijital süreçlerin entegre edilme lazım. Kooperatiflerin de bu anlamda yerel kalkınma modeli çerçevesinde rolü büyük. Tarım sektörü hem istihdam sağlıyor hem de ithalat ve iç pazara yapılan satışlarla önemli katma değer yaratıyor. Stratejik öneme sahip olan üretici kooperatifleri ekonomiye de katkı sağlıyor” ifadelerini kullandı. 


“Üretici piyasa koşullarından etkileniyor” 

Üreticilerin mevcut piyasa şartlarındaki sıkıntılarını belirten Çaykenarı Tarımsal Kooperatifi Başkan Yardımcısı Soner Akkanat, “Üretici kooperatifler toplu alımlar ya da toplu satışlarla piyasa şartlarında mücadele etmeye çalışıyor. Ortaklarını korumaya çalışıyor. Belli bir strateji içinde ilerliyoruz. Bizim kalkınma kooperatifimiz genelde hayvancılık ve süt toplama ile ilgili çalışmalar yürütüyor. Piyasa koşullarından da etkileniyoruz. Mazot ve işçilik gibi girdi maliyetlerimiz artıyor. Üreticinin sattığı fiyatla marketteki fiyat arasındaki uçurum bulunuyor bu konuda yeni çözümler üretilmesi gerekiyor” dedi. 

SS. Döşemealtı Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Kurucusu Ayten Çot, kadın üreticilerin bir güce sahip olduğunu söyleyerek kırsalda kadın iş gücünün önemine vurgu yaptı. Çot, kadınları örgütleyerek bir kadın kooperatifi kurduğunu dile getirdi. Çot, Türkiye genelinde bir kooperatifin yönetilmesinin zor olduğunu, bu nedenle öncelikle kooperatifçilik işine Antalya’nın Döşemealtı’nda başladığını dile getirdi. 

Çiftçilerin kurtuluşunun kooperatifleşmeden geçtiğine dikkati çeken Kumluca Tarımsal Koop. Kurucu Üyesi Şahin Köse ise girdi maliyetleri ve pazarlamanın çiftçileri zorlasığını dile getirdi. Üreticinin sesini duyurma noktasında kooperatifin bir çözüm olduğunu belirten Köse, “Çiftçiler gözünü açıp kurtuluşunun kooperatif ve birlikler olduğunu bir görse çok yol alırız. En önemli olgu pazar konusu çünkü pazarını sağlayamadığın zaman ürettiğin ürünün hiçbir anlamı yok. Bunu tek bir çözüm yolu var. Birlikler oluşturmak, birlikte hareket etmek yani kooperatifleşmek” dedi. 

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM