Pazartesi, Aralık 8, 2025

“Depremle mücadeleye zeminden başlamalıyız”

Tanyer Yapı Zemin Grubu Koordinatörü İnşaat Yüksek Mühendisi Batuhan Tozburun, İzmir’de zemin sıvılaşması riski taşıyan bölgelerden ev alınırken bilinçli davranılması gerektiğine dikkat çekti 

Son dönemde Balıkesir Sındırgı’da yaşanan depremlerin ardından açıklamalarda bulunan jeofizik uzmanları konut seçerken özellikle sağlam zemin konusunda dikkatli olunması gerektiğine dikkat çekiyor. Uzmanlar, İzmir’de özellikle Tire, Ödemiş, Torbalı, Bornova, Bayraklı, Menemen, İnciraltı, Bostanlı, Alaybey, Mavişehir ve Çiğli gibi sulak ve gevşek zeminli bölgelerde inşa edilen çok katlı binaların risk altında olduğunu vurguluyor.

Tanyer Yapı Zemin Grubu Koordinatörü İnşaat Yüksek Mühendisi Batuhan Tozburun, birinci derecede deprem bölgesinde yer alan İzmir’de özellikle zemin sıvılaşması riski taşıyan bölgelerden ev alınırken bilinçli davranılması gerektiğini söyledi. 


Projelerin ömrü uzuyor

Sağlam binanın inşası için sağlam zemin gerektiğini belirten Tozburun, zemin çalışmalarının projenin ömrünü uzattığını ve bina değerini artırdığını dile getirdi. Tozburun, “Deprem, ülkemizin en öncelikli sorunlarının başında geliyor. Zemin iyileştirmeleri binanın toplam maliyetinin yüzde 20 – 30’unu oluşturuyor. Eğer gerektiği şekilde yapılırsa geri kalan yüzde 70’lik kısmın maliyetini de korumuş oluyor. Milyonlarca liralık bir binanın zeminine gereken önem verilmezse o bina depreme ve diğer etkilere karşı daha dayanıksız oluyor. Zemin iyileştirme çalışmaları binaların ömrünü uzatıyor ve projeye değer katıyor” diye konuştu.


“Zemin çalışmaları önemli”

Depremle mücadeleye önce zeminden başlanması gerektiğinin altını çizen Tozburun, “Bu nedenle profesyonel yapı firmaları zemin iyileştirme çalışmalarına özel önem gösteriyor. İzmir, birinci derecede deprem bölgesi üzerinde yer alan bir kent olarak risk altında. Olası bir depremde maddi ve manevi anlamda çok büyük kayıplar verebiliriz. Bu konuda vatandaşların bilinçlenmesi, yerel yönetim ve hükümet tarafından acil adımların atılması gerekiyor. Kentsel dönüşümle birlikte yaşlı ve depreme dayanıksız konut stoğunun bir an önce ada bazlı dönüştürülmesi yaşamsal önem taşıyor” ifadelerinde bulundu.


“Son 5 yılda ortalama %5 büyüdük”

Tanyer Yapı Zemin Grubu olarak gerek iş hacmi gerekse de referans anlamında iyi bir seviyede olduklarını belirten Tozburun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgesel hizmet vermemize rağmen Türkiye’de zemin konusunda sektördeki ilk 5 firma arasında yerimizi aldık. Son 5 yıldan beri her yıl ortalama yüzde 20 büyürken geçtiğimiz yıl bu büyüme oranı yüzde yüze ulaştı. Zemin mühendisliği ve temel çalışmaları alanında 200 kişiye yakın deneyimli bir ekip ve geniş bir makine parkına sahibiz. Jet grout, baret kazık ve diyafram duvar gibi farklı uygulamaları aynı anda yapabiliyoruz. Ege Bölgesi’nden sonra İstanbul’da da hizmet vermeye başladık. Fakat sadece İzmir’de bile bu alanda gerçekleştirilecek çok iş var. İnsan kaynağı alanında da önemli yatırımlar yaptık. Hem teknik bilgisi hem de deneyimi yüksek personele sahibiz. Firmalara bütüncül bir hizmet modeli sunuyoruz.” 

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM