DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, İsrail limanlarına uğrayacak gemilerin güvenlik seviyesinin en üst noktaya çıkarılmasının Doğu Akdeniz’de deniz taşımacılığını sekteye uğrattığını belirtti
İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi ekim ayı olağan meclis toplantısı gerçekleştirildi.Türk denizciliğinin Cumhuriyet’e çok şey borçlu olduğunu dile getiren DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu BaşkanıYusuf Öztürk, “Yakın coğrafyamızda yaşananlar, Cumhuriyetin kıymetini ve kazanımlarını bize daha kuvvetli şekilde hatırlatmaya devam ediyor” dedi. İsrail-Filistin savaşının denizcilik sektörüne yansımalarını değerlendiren Öztürk, savaşın devam etmesi halinde 2024 sezonunda Doğu Akdeniz kruvaziyer pazarında daralma yaşanabileceğini söyledi.
“Doğu Akdeniz’de deniz taşımacılığı sekteye uğradı”
Rusya-Ukrayna savaşının Karadeniz’deki deniz taşımacılığına, özellikle tahıl ticaretine darbe vurduğunu hatırlatan Öztürk, İsrail limanlarına uğrayacak gemilerin güvenlik seviyesinin en üst noktaya çıkarılmasının Doğu Akdeniz’de deniz taşımacılığını ciddi şekilde sekteye uğrattığını belirtti.
Öztürk, “Bölge limanlarına uğrak yapacak gemilerin ödeyeceği ek savaş riski primlerinin 10 kat arttığı ifade ediliyor. Kruvaziyer operatörleri ise yolcularını riske sokmamak için savaşın ilk gününden itibaren İsrail limanlarını rotalarından çıkardı. İptal edilen limanların yerine ülkemiz limanları programa alındı. 7 Ekim’den sonra aralarında MSC, Costa gibi önde gelen firmalara ait 12 gemi, İzmir Limanı’na rezervasyon yaptırdı. Kasım ayında 7, aralık ayında 4 kruvaziyer gemi İzmir Alsancak Limanı’na yanaşacak. Ancak savaşın devam etmesi halinde 2024 sezonunda Doğu Akdeniz kruvaziyer pazarının daralması tehlikesi ortaya çıkabilir. Karadeniz ve Akdeniz’in yeniden barış denizi haline gelmesinin, insanlığın ortak çıkarına olduğunu düşünüyoruz” sözlerine yer verdi.
“Hindistan, Batı’nın yeni lojistik merkezi olarak ön plana çıkartılıyor”
Öztürk, “Bölge limanlarına uğrak yapacak gemilerin ödeyeceği ek savaş riski primlerinin 10 kat arttığı ifade ediliyor. Kruvaziyer operatörleri ise yolcularını riske sokmamak için savaşın ilk gününden itibaren İsrail limanlarını rotalarından çıkardı. İptal edilen limanların yerine ülkemiz limanları programa alındı. 7 Ekim’den sonra aralarında MSC, Costa gibi önde gelen firmalara ait 12 gemi, İzmir Limanı’na rezervasyon yaptırdı. Kasım ayında 7, aralık ayında 4 kruvaziyer gemi İzmir Alsancak Limanı’na yanaşacak. Ancak savaşın devam etmesi halinde 2024 sezonunda Doğu Akdeniz kruvaziyer pazarının daralması tehlikesi ortaya çıkabilir. Karadeniz ve Akdeniz’in yeniden barış denizi haline gelmesinin, insanlığın ortak çıkarına olduğunu düşünüyoruz” sözlerine yer verdi.
“Konteyner navlunlarındaki düşüş yeni dip seviyeleri arıyor”
Dünya deniz taşımacılığının, 2021 ve 2022 döneminde çok kısa süren parlak günlerinden sonra, 2023 yılında oldukça sıkıntılı bir dönemin içinden geçtiğini aktaran Öztürk, “Eylül ayından itibaren düzenli olarak yükselerek 2000 puanın üzerine çıkan Baltık Kuruyük Endeksi, özellikle yüksek tonajlı gemi navlunlarındaki düşüşün etkisiyle, 10 gün içinde 1500 puan seviyesine geriledi. Konteyner navlunlarındaki düşüş ise yeni dip seviyeler aramaya devam ediyor. Geçen hafta Dünya Konteyner Endeksi bin 342 dolara geriledi. Pandemi öncesi olan 2019 yılında konteyner navlunları ortalama bin 420 dolardı. Şangay-Rotterdam hattında 40’lık konteyner navlunu, bedava denilebilecek bir seviyeye, bin 4 dolara düştü. Azalan Noel siparişleri de gelişmiş pazarlarda durgunluğun sinyalini veriyor. Konteyner navlunlarındaki düşüş sadece biz denizcileri ve lojistikçileri olumsuz etkilemiyor. Düşük navlunlar Türkiye’nin Avrupa’nın tedarik merkezi olma imkanını azaltırken, Türk sanayisini Uzak Doğu ithalatı karşısında dirençsiz kılıyor. Dünya ticaretindeki zayıflama, bölgesel çatışmalar, petrol fiyatları, Çin’in yavaş büyüme temposu, korumacılık eğilimi, Süveyş kanalı geçiş ücreti artışı gibi bir dizi eğilim, 2024 yılının denizcilik için kolay olmayacağının ipuçlarını veriyor” ifadelerinde bulundu.
“Uluslararası taşımacılık koridorlarında yer almak için demiryolunu geliştirmeliyiz”
Ülkemiz limanlarımızda ilk 9 ayda 391 milyon ton yük elleçlendiğini söyleyen Öztürk, “Geçen yıl aynı dönemde elleçlenen yük miktarı 408 milyon tondu. Ocak-Eylül dönemi konteyner elleçleme rakamı ise 9.3 milyon TEU ile geçen yıl ile aynı düzeyde gerçekleşti. İzmir Limanları’nda aynı dönemde 1,4 milyon TEU konteyner elleçlendi. Limanlarımızın dünya ticaretinde aktarma merkezi olması çok önemli. Dünyanın en büyük konteyner gemilerinden MSC Türkiye’nin Tekirdağ Asyaport’a yanaşmasını, bu yönde çok değerli bir adım olarak görüyoruz” diye konuştu.
Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hazırlık çalışmalarında yer aldığımız 12. Kalkınma Planı, TBMM’den geçti. Planda 2024-2028 dönemi makro hedeflerinin yanı sıra denizcilik, lojistik ve turizmde önemli hedefler yer alıyor. Plan dönemi sonu olan 2028’de 1,6 trilyon dolar milli gelir, 375 milyar dolar ihracat, 82 milyon turist ve 100 milyar dolar turizm geliri hedefleniyor. Planda yer alan altyapı hedeflerinin hayata geçmesinin ülkemiz denizciliği için önemli olduğuna inanıyoruz. TÜRKLİM verilerine göre ülkemizde 217 adet mevcut liman ve iskelenin sadece 21’inde ve 12 lojistik merkezde demiryolu bağlantısı bulunuyor. 300’e yakın organize sanayi bölgesinden ise 13’üne demiryolu hattı giriyor. Uluslararası taşımacılık koridorlarında yer almak istiyorsak, demiryolu altyapısını, liman-sanayi bölgesi bağlantısını acilen geliştirmek zorundayız.”