Erkul, yapay zekanın eğitim süreçlerine entegre edilmesini önemli olduğunun altını çizdi
Hızla gelişen teknoloji, hayatın pek çok alanında olduğu gibi eğitime de yön veriyor. Öğrenme yönetim sistemleri, oyunlaştırma, video destekli öğrenme, sanal ve artırılmış gerçeklik, eğitin sisteminin bir parçası haline geliyor. Bu teknolojiler arasında özellikle yapay zekâ sunduğu olanaklarla ön plana çıkıyor. Kişiselleştirilmiş öğrenme algoritmalarından sanal ve artırılmış gerçekliğe kadar, yapay zekâ destekli araçlar ve teknolojiler, öğrenciler için öğrenme deneyimini mümkün olduğunu hiç düşünmediğimiz şekillerde geliştirmeye yardımcı oluyor. Yapay zekâ şu anda eğitimde, 7/24 öğrenci desteği sağlayan sohbet robotlarından her öğrencinin ihtiyaçlarına uyum sağlayan kişiselleştirilmiş öğrenme algoritmalarına kadar çeşitli şekillerde kullanılıyor.
“Ülkemizin geleceği için büyük önem taşıyor”
Türkiye’de de bu alanda son dönemde önemli çalışmalara imza atılıyor. Örneğin Türkiye’nin yeni nesil teknoloji şirketi Cerebrum Tech, Esınav Merkezi iş birliğiyle Akıllı Sınav eğitim modülünü kullanan öğrencilere, yapay zekânın belirlediği ihtiyaçlar doğrultusunda kişiselleştirilmiş eğitim imkânı sunuluyor. Öğrenciler teknoloji destekli kişiselleştirilmiş eğitim programları ile hedef odaklı bir öğrenme sürecinin yanı sıra hız ve verimlilik kazandığını belirten, Cerebrum Tech Kurucusu Dr. Erdem Erkul, “Yapay zekânın eğitim süreçlerine entegrasyonu giderek önem kazanıyor. Eğitim-öğretimde yenilikçi çözümler geliştirmek, ülkemizin geleceği için büyük önem taşıyor. Cerebrum Tech olarak üniversitelerden özel eğitim kurumlarına kadar pek çok paydaşımızla eğitimde katma değer sağlayacak projeleri hayata geçirmekten mutluyuz. Gençlerimize inanıyor ve güveniyoruz. Bilgi ve deneyimlerimizi onlarla paylaşmayı, dijital teknolojileri kullanarak eğitimlerinde fark yaratacak her projeyi çok değerli buluyoruz” dedi.
En yaygın kullanım alanlarından biri çeviri işlemleri
Yapay zekâ, öğrencilerin materyallerle eğlenceli ve etkileşimli bir şekilde etkileşime girmelerine yardımcı olan kişiselleştirilmiş sınavlar ve oyunlar oluşturmak için kullanılabiliyor. Yapay zekânın eğitimde en yaygın kullanım alanlarından biri çeviri işlemleri. Yeni dilleri öğrenmek için yapay zekâdan faydalanan çeşitli uygulamalar da bulunuyor. Çeşitli chatbot’lar bu uygulamalar arasında yer alıyor. Chatbot’lar ve yeni nesil yapay zekâ yazılımları akademik araştırmalardan bireysel metin yazımına kadar çeşitli işlerde avantaj sağlıyor. Üretken yapay zekâ desteği ve gelişmiş yazma önerileri kullanıcıların yazma süreci hızlandırıyor. Yapay zekâ araçları ayrıca yaratıcı yazarlar için yazma ipuçları, hikâye fikirleri, diyalog ve diğer ihtiyaçlar konusunda yardımcı olabiliyor.
Öğretmenlerin de işini kolaylaştırıyor
Yapay zekâ öğretmenlerin de işini kolaylaştırıyor. Öğretmenler, yapay zekâ sayesinde öğrencilerin öğrenme süreçlerini daha iyi takip edebiliyor ve öğrencilerin performansını daha doğru bir şekilde değerlendirebiliyor. Ayrıca, yapay zekâ sayesinde öğretmenler, öğrencilerin ihtiyaçlarına daha hızlı yanıt verebiliyor ve öğrenme materyallerini daha iyi bir şekilde sunabiliyor. Türkiye’nin de aralarında olduğu 40 ülkede bini aşkın İngilizce öğretmeninin katıldığı bir araştırmaya göre, yapay zekâ ve otomasyon araçları İngilizce öğretmenlerinin yarısından fazlası tarafından yüzde 52 aktif şekilde kullanılıyor. İngilizce eğitiminde yapay zekâ kullanımı açısından liderliği Avustralya yüzde 63 üstlenirken, Avustralya’yı yüzde 58 ile ABD izliyor. Türkiye’nin sonucu ise Avrupa ortalaması olan yüzde 41’e çok yakın: yüzde 40 seviyesinde.
Tüm dünyada kullanılıyor
Birçok ülke, Dördüncü Sanayi Devrimi’nde rekabet edebilmek için birkaç yıl önce eğitimde yapay zekâya yatırım yapma konusunda kendini konumlandırmaya başlamış durumda. Singapur bu ülkelerden biri. Singapur’da uygulanan yapay zekâ destekli ‘Uyarlanabilir Öğrenme Sistemi’, öğrencinin bir konuyu öğrenirken sorulara ve etkinliklere nasıl yanıt verdiğine bağlı olarak her öğrenci için özelleştirilmiş öğrenme önerileri oluşturmak üzere makine öğrenmesini kullanıyor. Güney Kore, ev ödevlerini ve sorumluluklarını öğrencilerin eğitim seviyelerine, eğilimlerine ve öğrenme davranışlarına göre uyarlamak için yapay zekâ tabanlı sistemler uygulamaya soktu.
Yapay zekâ Hindistan’da kaliteli eğitime erişimde yaşanan eşitsizlikleri ortadan kaldırıyor. Hindistan’da bulunan eğitim teknolojisi şirketi Embibe, karmaşık matematik ve fen kavramlarını açıklığa kavuşturmak için yapay zekâyı kullanıyor. Öğrenciler bir ders kitabından bir pasajı taramak için akıllı telefonlarını kullanabildiği gibi, uygulama ve görselleştirmeye yardımcı olmak için üç boyutlu görüntülerden de faydalanabiliyor. Yapay zekâ aynı zamanda Hindistan’da öğrenci performansını tahmin etmek ve erken müdahaleyi mümkün kılmak için de kullanılıyor.
VILLE platformunu kullanıyor
Finlandiya’nın yüksek kaliteli eğitim sistemi ve öğretmen merkezli sistemi, vatandaşlarını ücretsiz çevrimiçi kurslarla eğitme konusunda cesur bir ulusal kararlılıkla yapay zekâyı benimsedi. Okulların yaklaşık yarısı, öğrencilere ve öğretmenlere öğrenci ödevleriyle ilgili anında geribildirim ve analiz sağlamak için yapay zekâ destekli VILLE platformunu kullanıyor. Son yıllarda Çin de sınıflarda yapay zekânın kullanılmasında ön sıralarda yer alıyor. Yüz tanımadan kişiselleştirilmiş öğrenme programlarına kadar kullanılan yapay zekâ yazılımları öğrencilerin öğrenme ve öğretmenlerin öğretme biçiminde devrim yaratıyor. Çin’de öğrenci davranışlarının izlenmesinin yanı sıra, sınıflarda yapay zekâ destekli kişiselleştirilmiş öğrenme programları da kullanılıyor. Bu programlar, öğrenci performans verilerini analiz etmek ve her öğrencinin güçlü ve zayıf yönlerine göre kişiselleştirilmiş öğrenme planları oluşturmak için algoritmalardan yararlanıyor.