Cuma, Ekim 25, 2024

ATSO Meclisi’nde gündem; ekonomi ve savunma

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ekim ayı olağan meclis toplantısı, ATSO Meclis Salonu’nda Meclis Başkan Vekili Nilay Akbaş’ın açılış konuşmasıyla başladı. ATSO Meclisi’nde konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, savunma sanayi fonu konusu, sanayi üretiminde daralma, tüketim malı ithalatında yaşanan rekor ve perakende satışlardaki artış konularında açıklamalarda bulundu. 


“Savunma sanayi fonu için ek kaynak yaratma önerisi mantıksız”

Savunma sanayi fonu için ek kaynak yaratma önerisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulmasının ardından kamuoyunun haberdar olduğunu belirten Hacısüleyman, bu çalışmanın vergi beyannamelerinden, noter işlemlerinden ve 100 bin TL üzeri kredi kartlarından kesinti yapılmasını öngördüğünü ifade etti. Devletin vatandaşlara, ‘Savunma sanayimiz büyük bir atak içinde, 2025’te 500 TL tek seferlik kesinti yapacağız’ demesi durumunda kimsenin itiraz etmeyeceğini düşündüğünü belirten Hacısüleyman, “Birinci sorun, ilgililerin bir açıklama, bir bilgilendirme ihtiyacı duymadan bunu Meclis’e sunmaları ve bizim bunu sonra medya üzerinden öğrenmemiz. İkinci sorun beyannameler üzerinden fon toplanacak olması. Kar eden, etmeyen ve zarar eden herkes fon ödemesi yapacak. Üçüncüsü kredi kartlarından kesintiler. Kredi kartı, adı üzerinde bir borçlanma aracı. Yani kredi kullanıyoruz. Yani borçlanma üzerinde vergi alınması teklif ediliyor. Böyle mantıktan uzak bir şey olabilir mi?” dedi.


“Sanayinin ekonomideki payı düşük seviyelere geriledi”

Ağustos ayında sanayi üretim endeksinin yüzde 5,3 gerilediğini belirten Hacısüleyman, bu gerilemenin yalnızca ağustos’a özgü olmadığını, nisan ayından bu yana üretim azalışı yaşandığını vurguladı. Haziran, temmuz ve ağustosta sanayi üretim endeksinin sırasıyla yüzde 5, yüzde 4 ve yüzde 5,3 düştüğünü kaydeden Hacısüleyman, “Bunlar çok sert bir daralmaya işaret ediyor. Yani sanayinin ekonomimiz içindeki payı tarihi düşük seviyelere geriledi. Bunun ne kadar tehlikeli bir durum olduğunu konuşmamıza gerek yok zannediyorum. Bizim gibi bir ekonomide üretimin kalbi imalat sanayidir. Çünkü imalat sanayii tarım ve madencilikle birlikte katma değer üreten sektördür. Hizmetler sektörü ise üretken olan sektörlerde elde edilen katma değeri ekonomiye yeniden dağıtan sektör” diye konuştu. 


“Sanayinin daralması ithal tüketim mallarına talebi arttırıyor”

Sanayinin daralırken vatandaşların ithal tüketim mallarına olan talebinin yüksek olduğunu ve perakende tüketiminin artmaya devam ettiğini belirten Hacısüleyman, toplam ithalatın gerilediğini, ancak bu gerilemenin ara malı ve yatırım mallarından kaynaklandığını, tüketim malı ithalatında ise artış yaşandığını ifade etti. Hacısüleyman, “Bu durum, sanayi üretiminin gerilemesine rağmen tüketim ve perakende satışların hızla arttığını gösteriyor. Eylül’de enflasyon aylık yüzde 2,97 olurken, tüketici fiyatları geçen yıla göre yüzde 49,38 arttı. Eğitim harcamalarındaki aylık artış yüzde 14 ile en yüksek oldu” diye konuştu. Yıllık enflasyonun son 4 aydır gerilediğini, mayıstan bu yana 26 puan düştüğünü belirten Hacısüleyman, olumsuz taraftan ise aylık enflasyonun yüksekliğine ve Merkez Bankası’nın hedeflerinden uzak kalındığına dikkat çekti. Hacısüleyman, maliye politikalarının para politikasına katkı vermekte geciktiğini ve kamu tasarruf sürecinin ne durumda olduğunu bilmediklerini vurguladı.


“Her sektörün vergi düzenlemelerine uyması gerekiyor

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in fırıncılık sektörüyle ilgili açıklamalarına dikkat çeken Hacısüleyman, “İş dünyası olarak, vergi yükümlülükleri ve kayıtlı ekonomi konusunda sadece tek bir sektörü örnek vermenin doğru olmadığını düşünüyoruz. Her sektörün, büyük veya küçük fark etmeksizin, vergi düzenlemelerine hassasiyetle uyması, kayıt dışılıkla mücadelede sorumluluk alması gerektiğine inanıyoruz. İş dünyasının tüm paydaşları olarak, adil bir vergi sisteminin toplumsal gelişim için temel olduğu bilinciyle, bu konuda daha duyarlı ve dikkatli olmanın önemini bir kez daha vurgulamak isteriz” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM