TÜSİAD YİK toplantısında konuşan iş dünyası temsilcileri, enflasyonla mücadelede kamu kesiminin de içine alınması gerektiği dile getirdi
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısını gerçekleştirildi. Toplantı açılışında konuşan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan son yıllardaki makroekonomik istikrarsızlık döneminin ardından uygulamaya geçilen rasyonel para politikalarına değindi. Turan, “Enflasyonla mücadelede yol katetmeye başladık ancak enflasyon hâlâ yüksek. Gelecek yıl için yapılan tahminler de esenliğe çıkmamız için daha zamana ihtiyaç olduğunu gösteriyor” dedi.
Bu süreçte sıkı para politikasının ve ekonomideki soğumanın devam etmesinin enflasyonla mücadelenin bir parçası olduğunu belirten Turan, enflasyonla mücadelenin gerektirdiği fedakarlıkların reel kesimi ve hane halklarının dayanma gücünü zorlaştırdığını anlattı. Turan, enflasyonla mücadelenin kamu kesimini de içine alacak biçimde sürdürülmesi gerektiğini düşündüklerini bildirerek, 2001 krizi sonrası uygulanan politikadan örnekler verdi ve şöyle konuştu: “2001 krizinden tüm dünyaya örnek oluşturan bir başarıyla çıkılmış olmasının içinde bulunduğumuz dezenflasyon sürecine de ilham vermesi gerektiğini düşünüyoruz.”
Turan: Üretim yapısında hızlı ve radikal bir dönüşüm şart
Enflasyonda kalıcı başarı için sanayide, tarım ve hayvancılıkta ve hizmetler sektöründe üretim koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini ifade eden Turan, “Üretim yapısında dönüşümünün sağlanması, dünyada hüküm süren teknolojik değişimlere ve çevre ve enerji politikalarındaki eğilimlere uyum sağlamak için de şart. Dünya üretimi ve ticareti artık yüksek teknolojili ürünlerde meydana geliyor. Düşük teknolojili sektörlerde düşük ücretlerle rekabet ederek yavaşlayan küresel ticaret ortamında ihracatımızı artırmaya devam edemeyiz. İhracatımızda yüksek teknolojili ürünlerin payını artırmalıyız. Fakat ülkemizde yüksek teknoloji faaliyetlerinde yer alan girişimlerin oranı yüzde 1 bile değil. Açıkçası, üretim yapısında hızlı ve radikal bir dönüşüm şart. Her teknolojik değişim, firmalar arasındaki rekabeti yoğunlaştırıyor” dedi.
Aras: Orta gelir tuzağından artık kalıcı olarak çıkmalıyız
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras ise konuşmasında temmuz ayından beri ekonomik programın olumlu sonuçlar verdiğini ve para politikası sayesinde enflasyonun düşme eğilimine girdiğini belirterek, “Sürecin başarılı olması için politikalarda kararlılık ve istikrar önemli, sabırlı olmalıyız” diye konuştu. Son açıklanan Gayri Safi Yurtiçi hasıla rakamlarının orta gelir tuzağının üst sınırına yakın olduğunu bildiren Aras, “Orta gelir tuzağından artık kalıcı olarak çıkmalıyız. Yüksek gelirli bir ülke olmalıyız. Toplumun tüm fertleri de bunu hissetmeli” diye konuştu.
Verimlilik ile ücretler arasında bağlantı kuran Aras, verimliliği yüksek şirketlerin asgari ücretin üzerinde maaşlar ödeyebileceğini ifade etti. Aras, toplam faktör verimliliğinin önemine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Verimlilik artmayınca kişi başı gelir de artmıyor. Verimlilik artışının olmaması, asgari ücret konusunda da tıkanmaya neden oluyor. Çalışanların hakkaniyetli bir gelir elde etmesinin önündeki en büyük engel, şirketlerin verimliliği arttıramaması. Verimliliği yüksek şirketler asgari ücretin üzerinde ücret verebilir. Eğer bir ekonomide enflasyonla mücadele açısından uygun görülen asgari ücret artışı çalışanları tatmin etmiyorsa bu ülkede çözülmesi gereken ciddi bir verimlilik sorunu var demektir. Asıl sorun olan düşük verimlilikle baş edilemezse asgari ücret tartışması hiç bitmez. Asgari ücret tuzağından çıkamayız. Bu nedenle asgari ücret artışıyla beraber verimlilik artışı için de politikaları hiç vakit kaybetmeden gündeme almak gerekiyor.”