Çukurova Bölgesi’nde yaşanan don olayında narenciye bahçeleri yüzde 80 oranında zarar gördü
ESLEM TÜRKOĞLU
Türkiye’nin önemli narenciye üretimine sahip bölgesi olan Çukurova, 22 Şubat’tan itibaren 4 gün don yaşadı. Adana, Mersin, Hatay ve Antalya’da yaşanan zirai don olayı birçok ürüne zarar verdi. Zarar gören ürünlerden biri olan narenciye üretiminin olumsuz etkileneceği tahmin edilirken yaşanabilecek ürün kaybının ihracata nasıl yansıyacağı endişe yarattı. Konuyla ilgili TİCARET Gazetesi’ne konuşan Mersin Akdeniz Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, don olayından olumsuz narenciye bahçelerinde yüzde 80 oranında zarar olduğunu söyleyerek, “Narenciye ağaçlarımızda zarar var. Seneye ve bir sonraki sene narenciyede rekolte kaybımız olacak. Önümüzdeki sene çok daha fazla olacak” dedi.
Yaşanan donun zararı ile ilgili değerlendirme yapan Yılmaz, “Narenciye bahçelerimizin yüzde 70-80’inde meyve olmamasına rağmen ciddi şekilde soğuk vurdu. Soğuğun değmediği alanlar da var. Ama bu alanlar çok az. Narenciye bahçelerimizde yüzde 80 oranında zarar var. Narenciye ağaçlarımızdan portakal ve özellikle limondan bu yıl hiç meyve alamayacağız. Önümüzdeki 3 sene de bu ağaçlardan meyve alamayacağız. Gelecek yıl ağaçların budamalarını, bakımlarını yapacağız. Sonraki yıl kısmen ürün alacağız. Ancak ondan sonraki yıl meyve almaya başlayacağız” diye konuştu.
Sert çekirdekli meyvelerde zararın daha büyük olduğunu kaydeden Yılmaz, “Erik, kayısı, nektarin, şeftali çeşitlerimizde çok zarar var. Çiçek açmış olan ağaçlarımızda hiç meyve kalmadı. Ağaçlarımız zarar gördüğü için aslında zararımız yüzde 100’den fazla. Bölgede hasar tespiti yapmaya başladık. Ondan sonra elimizde daha iyi bir veri olacak” dedi.

Narenciye ağaçlarında zarar var
Don olayının ihracatı olumsuz etkileyeceğinin altını çizen Yılmaz, “Ürün olmazsa ihracat da yapamayacağız. Sadece narenciyede ürünlerin hasadının son günlerinde don yaşadık. Şu anda narenciyede ürün eksiğimiz gözükmüyor. Bölgemizdeki narenciye bahçelerinde don sırasında yüzde 20 oranında meyve ya var ya yoktu. Ama ağaçlarımızda zarar var. Seneye ve bir sonraki sene mutlaka narenciyede rekolte kaybımız olacak. Önümüzdeki sene çok daha fazla olacak” ifadelerini kullandı.
Don olacağından bilgileri olduğunu söyleyen Yılmaz, “Donun bu kadar yıkıcı olacağını düşünemedik. Aldığımız önlemler de yeterli olmadı. Açık alanda önlem almak çok zor. Önlem almak için birtakım teknikler var ama aşırı maliyetli. Bunu bölge çiftçimizin yapabilmesi çok zor. Büyük alanlarda tarım yapan çiftçilerimiz pervane sistemi yapmış. Pervane sistemi de soğuğu öteliyor. Ancak bu sistemin olduğu yerde bile sıkıntı yaşandığını gördük. Afet bu kadar ağırdı” diye konuştu.
Sert çekirdeklilerde fiyat artacak
Piyasada don olayının fiyatlara etkisinin olabileceğini vurgulayan Yılmaz, “Sert çekirdeklilerde fiyat artışı var. Bugünden sonra da fiyatlar çok daha yüksek olacak. Çünkü piyasada ürün yok. Biz sert çekirdeklilerde Türkiye’ye üretim yapan en önemli bölgelerden biriydik. Hatay’dan başlayarak Antalya’ya kadar bölge bölge don vurdu. Ama en ağır zarar bizim bölgemiz yani Adana ve Mersin’de yaşandı. Bu sebeple sert çekirdeklilerde fiyat artışı olacak” dedi.
Bölgenin tarımsal afet bölgesi ilan edilmesini istediklerini aktaran Yılmaz, “Çiftçilerin tarımsal borçlarının 3 yıl süreyle faizsiz şekilde ertelenmesi gerekiyor. Çiftçilere sıfır faizli krediler tahsis edilerek çiftçinin mücadelesinin devamı sağlanmalı. Tarımsal sulama bedelleri de çok yüksek. Maliyeti düşürmek için bunun da yüzde 50 sübvanse edilmesi gerekiyor. TARSİM sigortası var. Bu sigorta, çiftçilerin ürünlerini güvence altına alınmasını sağlıyor. Türkiye’deki çiftçimizin yüzde 20’si TARSİM poliçesini kestiremiyor. Çiftçi ile TARSİM’in buluşturulması gerekiyor. Poliçe kestiren çiftçilerin poliçe bedellerinin yüzde 50’si sübvanse ediliyor. Ama çiftçi buna yanaşmıyor. Çünkü çiftçi üretim maliyetlerinin altında eziliyor ve doğal afet tehlikesini göze alarak poliçe kestirmiyor” diye konuştu.

TÜİK: 2024’te mandalina üretimi azaldı |
TÜİK’in 2023 üretim verilerine göre, Türkiye’de 2023 yılında portakal üretiminin yüzde 85’i Akdeniz, yüzde 15’i Ege Bölgesi’nde; mandalina üretiminde ise üretimin yüzde 91’i Akdeniz, yüzde 9’u Ege Bölgesi’nde gerçekleşti. Türkiye’de 2023 yılında limon üretimin yüzde 94’ünü Akdeniz, yüzde 6’sını Ege Bölgesi karşılarken; greyfurt üretiminin yüzde 97’si Akdeniz, yüzde 3’ü Ege Bölgesi’nde yapıldı. TÜİK’in yayınladığı 2024 bitkisel üretim endeksinde narenciye kapsamında yer alan mandalinada yüzde 32,7, portakalda yüzde 30,3, limonda yüzde 25,6 oranında üretimde azalış gözlemlendi. Akdeniz İhracatçıları Birlikleri raporuna göre ise; Türkiye, 2023-24 döneminde 1 milyar 651 milyon 138 bin 751 ton narenciye ihraç ederken 2024-25 döneminde 1 milyar 113 milyon 516 bin 949 ton ihracat yaptı. |