Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkan Vekili Hakan Ürün, dönemsel olarak kamuoyuna yansıyan ancak, son günlerde çok sık dile getirilen ve beklenen kabine değişimine ilişkin, madencilik sektörü adına bir öneride bulundu. Ürün, “Mevcut kabinede Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı var. Önerimiz, bakanlığın ikiye ayrılarak, Enerji Bakanlığı ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olarak yeniden kurgulanması” dedi.
Madenlerin yaşamı idame yolunda olmazsa olmaz bir sektör olduğunu belirten Ürün, “Bugün dünyada başta nadir toprak elementler olmak üzere, görünen ve görünmeyen yüzüyle ciddi bir maden savaşları söz konusu. Madenler, yaşamımızı idame ettirecek her alanda ve sanayimizin sürdürülebilirliği açısından olmazsa olmazımız. Küresel rekabet ve stratejik politikalar; nadir elementlere sahip olma ve/veya bulunduğu bölgeyi kontrol altına almak üzerine kuruldu. Dünya üzerinde böylesine kıyasıya bir mücadele varken, Türkiye’nin maden rezervleri açısından zengin potansiyeli dikkate alındığında, bu potansiyelden çok daha etkin yararlanma, ülke ekonomisine değer katma ve küresel rekabette söz sahibi olma adına sadece bu konuda uzmanlaşmış bir bakanlığın olmasını ülkemiz ekonomisine ivme katacağına yürekten inanıyoruz” dedi.
“Madencilik sektörü stratejik bir noktaya geldi”
Ormanların da tabii kaynak olarak, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan ayrılması gerekliliğini belirten Ürün “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın da benzer şekilde ikiye ayrılacağının konuşulduğu bir dönemde orman kısmının da kurulacak Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na dahil edilmesini, kaynaklarımızı bütüncül değerlendirmek adına çok önemsiyoruz” diye konuştu.
Önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne getirilmesi planlanan maden kanun değişikliği taslağı hakkında da değerlendirmede bulunan Ürün, “Geçtiğimiz hafta 18 sivil toplum kuruluşunu temsilen Maden Platformu olarak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Maden Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Taslağı’na ilişkin görüşlerimizi belirttik. Zeytin Kanunu, çevresel sorunlar, maden ruhsat işlemleri gibi sektörü ilgilendiren konularda ve ilgili mevzuat değişimlerinde sektör temsilcileri ile istişare edilmesinin önemini vurguladık. Konjonktür gereği, madencilik sektörü geçmişten çok daha stratejik bir noktaya geldi. O nedenle, rezervlerimizin, katma değerli ürünlere dönüştürülerek ekonomiye kazandırılmasına yönelik önerilerimizin dikkate alınmasını umuyoruz” dedi.
