Perşembe, Haziran 19, 2025

Kruvaziyer turizminde ‘kötü koku’ sınavı

DTO, haziran ayı olağan meclis toplantısında Aliağa Limanı çevresindeki çöp konteynerlerinin yarattığı olumsuz görüntü ve koku eleştirildi

İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi’nin Haziran ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Argun Gündüç yönetiminde gerçekleştirildi. Toplantıya, İMEAK DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk ve yönetim kurulu üyeleri katıldı. Meclis toplantısının gündeminde 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı, İzmir Alsancak Limanı’na yanaşan kruvaziyer gemilerinin karşılaştığı çevresel sorunlar ele alındı. Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, konuya dair açıklamalarda bulunarak kruvaziyerle gelen turist değerinin çok yüksek olduğunu fakat ilk karşılaştıkları şeyin kötü koku ve dağınıklık olduğunu vurguladı. Aliağa Limanı çevresindeki çöp konteynerlerinin yarattığı olumsuz görüntüyü eleştiren DTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mihri Çelik ise turizmin en gözde merkezlerinden biri olan Alsancak’ta atık toplama merkezi olmasının saçma olduğunu söyledi.


Öztürk: Sorunun kaynağı yanlış planlama

Kruvaziyer gemilerinin yanaştığı bölgede çöp kamyonlarının park edilmesi ve konteynerlerin konumlandırılması konusuyla ilgili görüşlerini dile getiren Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, Şimdi bu konu çok ince bir çizgi konu. Derler ya, ‘Doğruyu söyleyen dokuz köyden kovarlar’ diye… Evet, doğru, o bölge gerçekten kötü bir durumda. Ama biz şu anda çaba gösteriyoruz; daha fazla kruvaziyer gelsin, bölge hareketlensin diye. Kruvaziyerle gelen turistin değeri çok büyük fakat ilk karşılaştıkları şey kötü koku ve dağınıklık. Öyle şehirler var ki kruvaziyerden inen yolcunun ağzına bakıyorlar; esnaf o yolcuyu bekliyor, onunla geçiniyor. Biz bir sorunu eleştirdiğimizde hemen tepki geliyor. Bizde taksiciler ve çevre düzeni gibi ciddi sorunlar var. Herkes mükemmel olacak diye bir şey yok ama hataları dile getirmekten de çekinmemeliyiz. Geçen sene bu konuya dair çözüm önerileri sunulmuştu. Ancak konteynerleri bir yerden alıp başka yere koymakla çözüm olmaz. Sonuçta kruvaziyer gemisinin geleceği tarih bir yıl öncesinden belli. O tarihlere hazırlıklı olmak gerek. Sorunun kaynağı yanlış bir planlama” diye belirtti.


Çelik: Şehrin göbeğinde, atık alım merkezi olur mu?

Atık alım ve toplama merkezinin liman kapısının hemen yanına konumlandırılmasının uygun olmadığını vurgulayan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mihri Çelik, turizmin merkezinde yer alan bir alanda böyle bir merkezin bulunmasının, ne kadar çaba gösterilirse gösterilsin verimli sonuçlar doğurmayacağını dile getirdi. Mihri Çelik, “Bir şey en başından yanlış başlarsa, sonrasında doğru gitmesi mümkün değil. Şimdi düşünün; atık alım ve toplama merkezi, liman kapısının hemen yanına tahsis ediliyor. Böyle bir uygulamada ne kadar uğraşırsanız uğraşın, bu iş olmaz. Şehrin göbeğinde, turizmin kalbinde bir yerde atık alım merkezi olur mu? Burası hem ticaretin hem de kruvaziyer turizminin can damarı. Kruvaziyer gemileri o bölgeye yanaşıyor; Migros’un, karakolun bulunduğu alanlar… En hareketli, en stratejik noktalar bunlar. Ama ne yazık ki orası terk edilmiş gibi. Bakın Bornova Sokak’a, etrafındaki sokaklara… En eski yapılar orada, en eski yerleşim orası. Uluslararası turizme en yakın alanlardan biri ama biz orayı yıllardır ihmal ediyoruz. Kamyonları oraya park et, bugün gel, yarın git… Bu şekilde çözüme ulaşamayız. O atık toplama merkezinin mutlaka gözden uzak, daha uygun bir noktaya taşınması lazım. Bazen bakıyoruz, herkes Sevinç Pastanesi’ne odaklanıyor. Tamam, önemli bir nokta ama şehir limanının karşısı, 100-150 yıllık binaların, tarihi garın bulunduğu bölge neden göz ardı ediliyor? Bu bölge neden rehabilite edilmiyor? Bilerek mi ihmal ediliyor, gerçekten anlamakta zorlanıyorum. Bu bölgenin çok daha iyi korunması gerekiyor” dedi.


Öztürk: Kabotaj dendiğinde akan sular durur

1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’na ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yusuf Öztürk, bu özel günün denizciler açısından büyük bir anlama sahip olduğunu söyledi. Öztürk, “Kabotaj dendiğinde akan sular durur. O gün için çok güzel etkinlikler planladık. Liman başkanımız ve ekibi tarafından hazırlanan program oldukça zengin. Biz de bu programa eşlik edeceğiz. Geçmişte, 5 yıldızlı otellerde, daha çok davetli usulü yapılan, smokinli balolar olurdu. Ancak biz, ‘Denizci adamlarız, bu tarz organizasyonlar yerine daha kapsayıcı etkinlikler yapmalıyız,’ düşüncesiyle limanda kutlama yapmaya karar verdik ve tahmin ediyorum ki üç yıl boyunca bunu çok güzel bir şekilde gerçekleştirdik. Tabii bazı zorlukları vardı. Liman, gümrüklü sahaya yakın olduğu için özel izinler gerekiyordu. Bir de maliyet konusu vardı. Sonrasında pandemi süreci de araya girdi. Bugün, 700-800 kişinin katıldığı böyle bir organizasyonu gerçekleştirmek ciddi bir maliyet gerektiriyor. Biz de bu kaynakları, Kuşadası, Didim, Çeşme gibi yerlerdeki denizcilik okullarına, üniversitelere destek vermek amacıyla kullanmayı daha uygun bulduk. Bu yalnızca bizim kararımız değil, merkez yönetiminin de böyle bir yönlendirmesi var. Çünkü 9 şubenin her biri benzer etkinlikler düzenliyor ve bu kaynakların daha verimli kullanılabileceği görüşü hakim. Yani gönül ister ki o güzel etkinliklere devam edelim. Ancak şartlar bunu şu an için zorlaştırıyor” açıklamasında bulundu.


Öztürk: Denizcilik Zirvesi’ni gerçekleştireceğiz

Türkiye’nin deniz turizmi alanındaki mevcut durumu, potansiyeli ve yapılması gerekenlerin ele alınacağı Denizcilik Zirvesi’ne önümüzdeki ay katılacaklarını belirten Öztürk, 1 Temmuz akşamı, meclis başkanımız ve yönetim kurulu başkan yardımcımızla birlikte İstanbul’a geçeceğiz. 2 Temmuz’da Ulaştırma ve Altyapı Bakanımızın da katılımıyla Denizcilik Zirvesi gerçekleştirilecek. Türkiye’nin denizciliği orada en üst düzeyde tartışılıyor. Bende, zirvede ‘Deniz Turizmi’ başlığında bir konuşma yapacağım. Türkiye’nin bu alandaki mevcut durumu, potansiyeli, yapılması gereken konuları bakanla da paylaşacağız” diye konuştu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM