Kamu çalışanları ve emeklilerin maaş zammı oranları belli olurken, masadan kalkan Memur-Sen’in İzmir Temsilcisi Gençer Yalçın, ilgili kanunun değişmesi gerektiğini söyledi
SEREN KARAŞAHİN
Kamu çalışanları ve emeklilerini ilgilendiren 2026-2027 yılları için yapılacak olan maaş zammı görüşmelerinde sona gelindi. Kamu Çalışanları Hakem Kurulu, yeni memur zam oranlarını onayladı. Buna göre, 2026 yılı taban aylıkta bin TL artış, ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı ilk altı ay için yüzde 5, ikinci altı ay için yüzde 4 oranlarında zam yapılacak. Kamu Çalışanları Hakem Kurulu’nun salı günkü toplantısı sırasında memur ve memur emeklilerini temsil eden yetkili konfederasyon olan Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) masadan kalktı. Daha sonra Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye Kamu-Sen) da karara imza atmayarak toplantıdan çıktı. Kamu Hakem Kurulu’nun kabul ettiği zam oranlarında sadece 2027 yılının ilk altı ayı için bir puanlık artış gerçekleşti. Kamu İşveren Heyeti’nin sekizinci dönem toplu sözleşme görüşmelerinde önerdiği son rakamlar, 2026 yılı taban aylıkta bin TL artış, ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı ilk altı ay için yüzde 4, ikinci altı ay için yüzde 4 olmuştu. Memur-Sen İzmir İl Başkanı Gençer Yılmaz, memur ve memur emeklilerinin dört gözle açıklanmasını beklediği zam oranlarını TİCARET Gazetesi’ne değerlendirdi. Alınan zam kararının sendikaya ait olmadığını ve hükümet ağırlıklı olan Hakem Heyeti’nin tercihi olduğunu belirten Yılmaz, “Toplu sözleşmede elde edilemeyen iyileştirmeleri TBMM’de yasa değişikliği sürecinde takip edeceğiz. Yani mücadele masada bitmedi, şimdi yeni bir aşamaya geçti” ifadelerini kullandı.
Memur-Sen’in beklentileri karşılanmadı
Kamu çalışanları tarafı, toplu sözleşme teklifi olarak 2026 yılı ilk 6 ay için yüzde 10 refah payı, yüzde 25 zam ve 10 bin TL taban aylığı artışı, ikinci 6 ay için yüzde 20 zam, 2027 yılı ilk 6 ay için yüzde 20 zam ve 7 bin 500 TL taban aylığı artışı, ikinci 6 ay için yüzde 15 zam talebinde bulunmuştu. Toplamda 2026 yılı için yüzde 88, 2027 için yüzde 47 oranında zam istenmişti. Buna rağmen 2026 yılı taban aylıkta bin TL artış, ilk altı ay için yüzde 11 zam, ikinci altı ay için yüzde 7 zam; 2027 yılı ilk altı ay için yüzde 5 zam, ikinci altı ay için yüzde 4 oranında zam teklifi kabul edildi.
Kamu İşveren Heyeti’nin yaptığı son teklifinin üzerine Kamu Çalışanları Hakem Kurulu’nun yalnızca 2027 yılı için 1 puanlık artış yapılması kararını onaylamasının sendika ve çalışanların beklentilerini karşılamadığını ifade eden Yılmaz, sendika olarak temel yaklaşımlarının, kamu görevlilerinin ekonomik ve sosyal haklarının iyileştirilmesi için toplu sözleşme sürecinin başında dile getirdikleri taleplerin tamamının karşılanması yönünde olduğunu söyledi. Hakem Kurulu’nun yapısı ve karar süreçlerinin, kamu işveren tarafının ağırlığı nedeniyle hiçbir zaman adil bir sonuç doğurmadığını belirten Yılmaz, “Bu tabloya rağmen elde edilmiş 58 kazanımın korunması sendikamız için önemlidir ama kararın çalışanların alım gücüne gerçek bir katkı sunmadığı da açıktır” şeklinde konuştu.
Memur-Sen olarak Hakem Kurulu’nda en başından itibaren çalışanların yanında olduklarını ifade eden Yılmaz, masadan çekilmelerinin sebebinin; düzelme yönünde bir irade sergilenmemesi ve sadece 2027 yılına ilişkin 1 puanlık artış yapılması olduğunu dile getirdi. Yılmaz, masada kalmanın artık kamu görevlilerinin iradesini yansıtmadığını görüp bu nedenle masadan kalktıklarını söyledi. Alınan zam kararının sendikaya ait olmadığını, hükümet ağırlıklı olan Hakem Heyeti’nin tercihi olduğunu ifade eden Yılmaz, masadan çekilmenin, alınacak kararın sorumluluğunun sendikaya yüklenemeyeceğini tüm kamu çalışanlarına gösterdiğini belirtti.
Eleştirileri haksız buldu
Toplu sözleşme sürecinin başında özellikle Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu (Birleşik Kamu-İş) gibi memur konfederasyonları, Kamu İşveren Heyeti’nin başvurduğu Kamu Hakem Kurulu’na üye gönderilmemesi gerektiğini söylemişti. Bunun üzerine Memur-Sen tarafından; kurula, geçmiş görüşmelerde elde edilen 58 kazanımın kaybedilmemesi için gidildiği açıklandı. Masaya oturmamakla, edinilen kazanımların tehlikeye atılacağını söyleyen Yılmaz, üyelerin milyonlarca kamu çalışanı için elde ettiği hakların riske atılamayacağını dile getirdi. Eleştiriyi yapanların tek derdinin Memur-Sen olduğunu ifade eden Yılmaz, kendilerinin sadece milyonlarca memur olduğunu ve eleştirileri son derece haksız bulduklarını belirtti.
Yasa değişikliği önerisi
Sendika olarak mücadelelerinin bitmediğini söyleyen Yılmaz, kamu çalışanlarının hakkını sadece toplu sözleşme masasında değil, sahada ve kamuoyu oluşturma sürecinde savunmaya devam edeceklerini söyledi. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda değişiklik yapılmasının bir zorunluluk olduğunu ifade eden Yılmaz, “Heyetten çekilme kararı bu yasa ile buraya kadar gidilebileceğinin de bir göstergesi oldu. Hükümetin en yakın zamanda bir yasa değişikliğine gitmesinin bir zorunluluk olduğunu gösterdi. Bundan sonraki süreçte gerek yasal düzenlemelerle gerek toplumsal baskı mekanizmalarıyla kamu çalışanlarının haklarını büyütmek için çalışacağız. Toplu sözleşmede elde edilemeyen iyileştirmeleri TBMM de yasa değişikliği sürecinde takip edeceğiz. Yani mücadele masada bitmedi, şimdi yeni bir aşamaya geçti” dedi.
