Türkiye’de toplam girişimlerin yüzde 99,7’sini oluşturan küçük ve orta büyüklükteki işletmeler (KOBİ) için sigorta, iş sürekliliğini sağlamada bir zorunluluk haline gelmeye başladı. Buna karşın ülkemizde KOBİ’lerde sigortalılık oranının hâlâ yüzde 32 seviyelerinde kaldığına işaret eden Allianz Türkiye Elementer Ticari Sigortalar Genel Müdür Yardımcısı Öktem Örkün, bu oranı artırmak için sadece poliçe sunmanın yeterli olmadığını belirterek eğitim, bilinçlendirme ve koruyucu çözümler gerektiğine dikkat çekti.
TÜİK verilerine göre Türkiye’de sanayi ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren 3 milyon 713 bin girişim, küçük ve orta büyüklükteki işletme (KOBİ) sınıfına giriyor. Ülkemizdeki toplam girişim sayısının yüzde 99,7’sini oluşturan KOBİ’ler, istihdamın da yüzde 70,5’ini kapsıyor. Buna karşılık tahmini verilere göre, 2,5 milyon KOBİ’nin sigorta güvencesi olmadığını söyleyen Öktem Örkün, bu rakamın KOBİ’lerde sigorta bilinci açısından ciddi bir boşluğa işaret ettiğine dikkat çekti.
Doğal afetlerin yanı sıra hırsızlık ve makine arızası da KOBİ’ler için öncelikli riskler
Örkün, Türkiye gibi doğal afet risklerinin yüksek olduğu bir coğrafyada özellikle deprem, sel, fırtına gibi olayların yanı sıra yangın, hırsızlık ve makine arızaları gibi tehditlerin de KOBİ’ler için öncelikli riskler arasında yer aldığını vurguladı. Örkün, “KOBİ’lerin büyük çoğunluğu bina, makine ve stok gibi fiziksel varlıklara dayalı çalışıyor; bu varlıklarda oluşacak zararlar, işletmenin iş sürekliliğini ciddi şekilde sekteye uğratabiliyor. Aynı zamanda çalışanlara veya üçüncü şahıslara yönelik maddi ve bedeni zararlar da işletmeler için önemli mali yükler oluşturabiliyor. Allianz Commercial tarafından yayımlanan ‘Yükselen Risk Trendleri 2025’ raporu, orman yangınlarını iklim krizi nedeniyle yükselen yeni küresel risk faktörü olarak tanımlıyor. Artık yangın mevsimi daha erken başlıyor ve daha uzun sürüyor; bu da yangınla mücadeleyi zorlaştırıyor. Yangın, işletmelerin de karşı karşıya kaldığı en yıkıcı risklerden biri. Yerleşim yerlerini de büyük ölçüde etkileyen orman yangınlarından sonra yaşanan maddi hasarların tazmin edilerek yangın öncesindeki işleyişe dönülebilmesi için sigorta kritik öneme sahip” dedi.
Örkün: Koruyucu çözümler geliştirmek gerekiyor
KOBİ’lerin artan afet frekansı, yükselen hasar maliyetleri ve uzun süreli iş kesintilerinin yaratabileceği sonuçlar konusunda yeterince hazırlıklı olmadığını söyleyen Örkün, “Yüzde 32’lerde seyreden sigortalılık oranlarını artırmak için yalnızca poliçe sunmak yetmiyor; aynı zamanda eğitim, farkındalığı artırmak ve koruyucu çözümler geliştirmek gerekiyor. Allianz Türkiye olarak KOBİ’lerin dirençli ve sürdürülebilir yapılar haline gelmesi için proaktif bir rol üstleniyor ve uzman risk mühendislerimiz aracılığıyla KOBİ’lerle deneyimlerimizi paylaşıyoruz. Sanal Risk Analizi hizmetimizle artırılmış gerçeklik teknolojisini kullanarak, olası bir hasar meydana gelmeden önce risklerin tespit edilmesini ve önlenmesini sağlıyoruz. Bu süreci, Türkiye’nin ilk ve tek akredite deprem yangın test ve eğitim merkezi Allianz Teknik’te profesyonel danışmanlık hizmetleriyle tamamlayarak, yalnızca bireysel değil, toplumsal ölçekte de risk ve sigorta bilincinin yaygınlaştırılmasına katkı sunmaya çalışıyoruz” diye konuştu.