Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) ve BM Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi (UN DESA) tarafından yayımlanan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği 2025 Durum Raporu, dünyanın toplumsal cinsiyet eşitliğinden geri adım attığını gösteriyor. Bunun bedelini ise haklara ve fırsatlara erişemeyen kadınlar ödüyor. Buna göre mevcut eğilimler devam ederse, 2030 yılına gelindiğinde hala 351 milyon kadın ve kız çocuğu aşırı yoksulluk içinde yaşayacak ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan özellikle Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine yönelik amaç (SKA 5) gerçekleştirilemeyecek.
Rapora göre kadınlarda aşırı yoksulluk oranı 2020’den bu yana yüzde 10 seviyesinde sabit kaldı. Çatışmalar, kadınlar ve kız çocukları için giderek daha ölümcül hale geldi. Bugün 676 milyon kadın ve kız çocuğu ölümcül çatışmaların yakınında yaşıyor. Bu, 1990’lardan beri kaydedilen en yüksek rakam olarak öne çıktı. 2024 yılında 64 milyondan fazla kadın, erkeklere oranla orta veya ileri düzeyde gıda güvensizliği yaşadı.
İklim krizi, 158 milyon kadını etkileyebilir
Yeni teknolojiler ve küresel krizler mevcut eşitsizlikleri derinleştiriyor: İklim değişikliği 2050 yılına kadar 158 milyon kadını daha yoksulluğa itebilir. Bu kadınların neredeyse yarısı Sahra Altı Afrika’da yaşıyor. Yapay zeka, erkeklerin yüzde 21’ine kıyasla kadınların yüzde 28’inin işlerini elinden alabilir ve bundan en çok genç ve eğitimli kadınlar etkilenebilir.
Cinsiyet eşitliği sağlanırsa GSYİH yükselecek
Dünyada yılda 2,7 trilyon dolar silahlara harcanıyor ancak toplumsal cinsiyet eşitliğinde hala 420 milyar dolar açık var. Rapora göre cinsiyete dayalı dijital uçurum kapatılırsa, 2050’ye kadar 30 milyon kadın ve kız çocuğu aşırı yoksulluktan çıkabilir, 42 milyon daha gıda güvencesine kavuşabilir. Bununla beraber 2030’a kadar 1,5 trilyon dolar, 2050’ye kadar ise toplamda 100 trilyon dolardan fazla gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) artışı sağlanabilir. Bakım, eğitim, yeşil ekonomi, iş gücü piyasaları ve sosyal korumaya odaklanan bir dizi müdahale hızlandırılırsa, 2050’ye kadar 110 milyon kadın ve kız çocuk aşırı yoksulluktan kurtulabilir, 342 trilyon dolarlık ekonomik getiri sağlanabilir.

Dünyada 99 yeni yasa ile ayrımcılık ortadan kalktı
Diğer yandan rapor, yeterli yatırım yapılırsa toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşmanın mümkün olduğuna vurgu yaptı. Yatırımlar sonucunda kız çocuklarının okulu tamamlama olasılığı her zamankinden daha yüksek oldu. Rapora göre anne ölümleri 2000–2023 arasında neredeyse yüzde 40 azaldı. Son 5 yılda, dünya genelinde 99 yeni veya iyileştirilmiş yasa, ayrımcılığı ortadan kaldırdı, kadınların haklarını güçlendirdi ve toplumsal cinsiyet eşitliğini gerçeğe dönüştürdü. Yasalar, politikalar, kurumsal mekanizmalar, araştırma ve veri, önleme, hizmetler ve bütçeler gibi kapsamlı önlemleri olan ülkelerde, yakın partner şiddeti oranlarının diğer ülkelere kıyasla 2,5 kat daha düşük olduğu görüldü.
Rapora göre son on yılda, iklim müzakerelerinde kadınların liderliği iki katından fazla arttı. 2015’te kadınların temsil oranı 10’da 1’in altındayken, 2024’te neredeyse 4’te 1’e yükseldi. Raporda bu durumun, eşitlikten hala uzak olduğu vurgulandı.
Junhua: Hedefler gerçekleşmezse daha maliyetli
Toplumsal cinsiyet eşitliğine öncelik verilen ülkelerin, toplumsal ve ekonomik olarak ileride olduğunu ifade eden UN Women İcra Direktörü Sima Bahous, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik yatırımların toplumları ve ekonomileri dönüştürme gücüne sahip olduğunu dile getirdi. BM Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi Genel Sekreter Yardımcısı Li Junhua, toplumsal cinsiyet eşitliği taahhütlerinin yerine getirilmesini hedefleyen 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemine ulaşmak için 5 yıl kaldığını vurgulayan BM Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi Genel Sekreter Yardımcısı Junhua, “Rapor, toplumsal cinsiyet eşitliğinin getireceği kazanımların önemli olduğunu, ancak bu hedefler gerçekleştirilmezse bunun maliyetinin çok daha fazla olduğunu gösteriyor” dedi.