Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, 6 Ekim Dünya Konut Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye’de konut talebinin yüksek seyrettiğini belirterek, yenileme ve sürdürülebilirlik konularının sektör için kritik öneme sahip olduğunu vurguladı
1985 yılında Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen, barınma ihtiyacına dikkat çekmek için her Ekim ayının ilk pazartesi günü kutlanan Dünya Habitat Günü, Türkiye’de de Dünya Konut Günü olarak kutlanıyor. Bu kapsamda inşaat malzemesi sektörünün çatı örgütü Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) tarafından yapılan açıklamada, yenileme ve dayanıklı yapıların konut sektörünün geleceğini şekillendireceği vurgulandı.
Artan konut talebinin yenilenme ve sürdürülebilirliği öncelikli hale getirdiğine dikkat çeken Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Türkiye genelinde Ağustos 2025’te 143 bin 319 konut satıldı. İstanbul 21 bin 814, Ankara 12 bin 419 ve İzmir 7 bin 695 adet konut satışıyla ilk üç sırayı oluşturdu. Ocak-Ağustos 2025 döneminde konut satışları yüzde 21,3 artışla 978 bin 70 oldu. Bu veriler, Türkiye’de konut talebinin güçlü seyrettiğini ve konutun hem temel bir ihtiyaç hem de yatırım aracı olarak önemini koruduğunu gösteriyor” açıklamasında bulundu.
Konutlarda yenileme ve dayanıklılık öncelikli olmalı
Önümüzdeki dönemde her yıl 1 milyon yeni konut ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Küçükoğlu, arz açığını kapatmak için tüm sektörün hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı. Küçükoğlu, son yıllarda güçlendirme ve yenileme çalışmalarının ihmal edildiğini ve bu konuda Avrupa ülkelerine göre geride kalındığını belirterek şunları söyledi: “Yeni konutların dayanıklılığı artık çok daha kritik. Bugün çoğu bina 20-30 yıl ömürlü tasarlanıyor; ancak uzun vadede 100 yıl dayanacak yapılar inşa etmek, hem güvenlik hem de sürdürülebilirlik açısından zorunlu hale geldi. Artan konut talebi, ev sahiplerini yalnızca yeni yapım değil, güçlendirme ve yenileme çalışmalarına da yönlendirebilir.”

“Bölgesel planlamanın önemi ön plana çıkıyor”
Konut sahiplerinin çoğunun, binalarının yıkılacağını düşünerek yenilemeden kaçındığına değinen Küçükoğlu, “Kentsel dönüşümde artık sadece tek başına bir binanın değil, bölgesel planlamanın önemi de ön plana çıkıyor. Bunun yanı sıra yenileme ve güçlendirme çalışmalarında enerji verimliliği, su tasarrufu ve çevresel etkilerin de dikkate alınması gerekiyor. Bu kapsamda Türkiye İMSAD olarak, sürdürülebilir malzemelerin kullanımını ve uzun ömürlü yapıların yaygınlaşmasını destekleyen projeleri teşvik ediyoruz” diye konuştu.
Yeşil bina ve çevresel performans öncelik kazanıyor
Küçükoğlu, “Kentleşme oranının önümüzdeki 10 yılda yüzde 70’e ulaşması bekleniyor. Bu durum, kaynak kullanımı ve çevresel etkiler açısından ciddi bir sorumluluk getiriyor. Yeşil bina ve çevresel performansı yüksek malzemelerin kullanımı, hem yatırımcılar hem de kullanıcılar için uzun vadeli kazanç sağlayacak. Geleceğe baktığımızda; daha dayanıklı, daha çevre dostu ve çok daha enerji verimli malzemelerin de konut projelerinde öncelikli hale geleceğini net bir şekilde görüyoruz. Doğal kaynakların korunması, enerji tüketiminin azaltılması ve çevresel etkilerin minimize edilmesi açısından döngüsel ekonomi yaklaşımı da artık bir tercih değil, zorunluluk haline geliyor. Türkiye İMSAD olarak bu alanda sektöre rehberlik etmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.