Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS), sürecin başından bu yana tüm şartları zorlarken, üyesi olan işverenler de büyük özveri göstererek anlaşma yoluna gidilmesini sağladı. Çalışanların refahını, metal sanayisinin sürdürülebilirliğini ve ülke ekonomisi ile ihracatın devamlılığını esas kabul eden MESS, muhatabı olan üç sendika ile eş zamanlı olarak anlaşmaya vardı ve sözleşmeyi imzaladı. Böylelikle, MESS tarihinde ikinci kez üç işçi sendikasının mutabakatıyla sözleşme aynı anda imzalandı ve Metal İş Kolunda çalışma barışı sağlanmış oldu.
1 Eylül 2023-31 Ağustos 2025 dönemini kapsayan Grup Toplu İş Sözleşmesi ile metal işçisi önemli kazanımlar elde etti. Yüzde 30’luk ilgili dönem enflasyonuna karşılık, ilk 6 ay için MESS’in verdiği yüzde 97 artış ile birlikte, ortalama 68 TL olan saatlik ücret 134 TL seviyesine geldi. Sözleşmenin ikinci 6 ayı için, 1 Mart itibariyle yüzde 30 oranında gerçekleşecek zam ile toplamda yıllık ortalama ücret artışı yüzde 156 seviyesine gelecek. Varılan anlaşma ile metal çalışanları, halihazırda sözleşmede yer alan sosyal yardımlara, yüzde 59 enflasyona denk gelen bir yıllık dönem için yüzde 140 artış aldı. İlave olarak, bu sözleşmeye özel ilk kez sağlanan, ana sınıfı yardımı 2 bin TL, bayram çalışmalarında yüzde 125 zamlı ücret, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü İzni gibi ek kazanımlarıyla, çalışanların aylık ortalama gelirinde önemli artış sağlandı.
“Çok yoğun bir süreç geçirdik”
Anlaşma ile ilgili değerlendirmede bulunan MESS Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, “Geçtiğimiz dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de Grup Toplu İş Sözleşmesi’ni büyük bir hassasiyet içinde yürüttük. Bu sene, geçtiğimiz dönemlere göre çok daha yoğun ve meşakkatli bir süreç geçirdik. İki farklı duyguyu aynı anda yaşıyoruz. Bir tarafta MESS üyesi kıymetli çalışma arkadaşlarımıza ve 3 işçi sendikamıza verdiğimiz destekten gurur duyuyoruz. Yıllık yüzde 156‘lık artış, özel sağlık sigortası, 6 bin çalışma arkadaşımızın çocuğuna burs imkânı sağlanması ve birçok ilave sosyal haklar ile metal işçisinin bizim için ayrı bir yeri olduğunu gösteren uygulamalarda mutabık kalmanın mutluluğu içerisindeyiz” dedi.
“Birçok farklı dönüşüme uyum sağlamaya çalışıyoruz”
İhracat yapan üyelerinin karşı karşıya olduğu maliyet artışları, sektörün üzerinde önemli istihdam baskısı yaratmaya başladığını aktaran Akkol, “İşçi-işveren ve devletimizin beraber olarak, ayrışmadan ve iletişim kanallarını her daim açık tutarak bu gibi dönemleri ülkemizin lehine kapatabileceğimize samimiyetle inanıyoruz. MESS üyesi işverenlerimizin artan maliyetler ve küresel rekabet koşullarında vermeye gayret ettikleri mücadelenin zorluklarını derinden hissediyor ve üyelerimizi destekliyoruz. İşçi sendikalarımızın da çalışma arkadaşlarımızın uzun vadeli refahı, istihdamın artışı ve işletmelerimizin rekabetçiliği için yenilikçi ve vizyoner uygulamalar ile iş hayatına destek olması gerektiği bir dönemden geçtiğimize inanıyoruz. Türkiye’nin ikinci yüzyılında dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm, ikiz dönüşüm, yetkinlik dönüşümü gibi birçok farklı konudaki dönüşüme uyum sağlamaya çalışıyoruz. Sektörümüzün ve istihdamımızın sürdürülebilirliği için tüm çalışmalarımızı bu ana amaçla yapmaya gayret ediyoruz. İşçi sendikalarımızın da bu dönüşümlere daha fazla odaklanması gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
