Cumartesi, Nisan 27, 2024

“Aşırılıklar çağının en önemli sorunu; köylünün yok olması”

GİSP İzmir Grubu tarafından düzenlenen toplantıda, çarpık kentleşmeyle yoğun göç alan şehirlerden doğan sorunlar ve çözüm önerileri masaya yatırıldı


Gayrimenkul için Strateji Geliştirme Platformu (GİSP) İzmir Grubu, Mart Ayı Yuvarlak Masa Toplantısında, ‘Kırsal ve Kentsel Alanlara Yönelik Dönüşüm Yaklaşımları’ konusunu masaya yatırdı. EGİAD Sosyal ve Kültürel Etkinlik Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıda, çarpık kentleşmeyle yoğun göç alan şehirlerin ve buna bağlı olarak çevrenin, doğanın, sosyokültürel yapının bozulması, bunlardan doğan sorunlar ve çözüm önerileri yer aldı. Mekansal ve sosyal dönüşüm arasında diyalektik bir ilişki olduğunun altını çizen Sosyolog Dr. Engin Önen, aşırılıklar çağının en önemli sorununun köylünün yok olması olduğunu ifade ederek dönüşümün sadece mekan ve binalarla sınırlı değil, sınıfsal ve sosyokültürel açıdan da olduğunun altını çizdi.

Sanayi devriminin sonucunda kavramların yenilendiğine değinen Dr. Önen, “Köy-kent kavramı değişti. Şehri köyden ayıran şey üretim şeklidir, şehir gelecektir. Tarımda makineleşmeyle birlikte şehirlerde ucuz iş gücüne katkı koydu. Konutlaşma, iletişim ve ulaşım olanaklarının artmasıyla birlikte çok şey değişti. Son 15-20 yıldır kırsalda inşaat faaliyetleri arttı. Bu taleplere ve eğilimlere kamu hazır değildi. İmar aflarıyla kırsal alanlar inşaatlarla doldu. Bir anda bütün şehir yasasıyla köy nüfusu yüzde 8’e düştü. Yeni köylülük kavramı oluştu. Tüm bunlar yeni orta sınıfta önemli değişime yol açtı, sınıflar değişti” dedi.


“Kır ve kent ilişkisine yeniden bakmamız gerekiyor”

GİSP Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İzmir Grubu Başkanı Şükrü Cem Akçay da “Antik dünyanın kültür merkezi olan; tarımıyla, ticaretiyle, tarihiyle kadim medeniyetlerin beşiği olan topraklarda yaşıyoruz. Burada dönüşümden bahsederken konu hassas bir şekilde ele alınmalı ve başta geliştirme olmak üzere çok disiplinli ve tüm ilgili disiplinlerde konularında uzman kişilerce özenle yürütülmeli. Kentleşme; sosyolojik değişim, ekonomik gelişme, iklim değişikliği, göç, tarım ve sanayi kavramları ile birlikte hareket eden bir süreç. Günümüzde kenti tanımlarken kullanılan bazı özelliklerin kırda, kırı tanımlarken kullanılan bazı özelliklerin de kentlerde olduğu gayet net görülüyor. Yani aslında konu mekân farklılaşmasından başka bir şey değil. Dolayısıyla bizim, kır ve kent ilişkisine yeniden bakmamız gerekiyor ki bu bakış toplumsal kalkınma için son derece değerli olacak. GİSP İzmir Grubu olarak güncel konuları her ay farklı mekanlarda, uzman konuşmacılarla gündeme almaya ve çözüm aramaya devam edeceğiz. İlgili olan ya da ilgi duyan herkesi de bu toplantılarımıza davet ediyoruz” şeklinde konuştu.


“Kamu özel ve sivil sektör beraber çalışmalı”

Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım Ticaret A.Ş. (TARKEM) Genel Müdürü Sergenç İneler ise İzmir’in kültürel mirası Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nın gelişimine yönelik çalışmaları anlattı. İneler, “Kamu özel ve sivil sektör beraber çalışmalı. Biz bunu 6 değerle yapıyoruz. Tarihi ve kültürel değerleri korumak, şeffaflık, yenilik ve estetik, iş birliği ve katılımcılık, sürdürülebilirlik ve denetime açıklık” ifadelerini kullandı. Kentleşmenin yeni boyutu olarak kır-kent alanlarına yönelik olması gereken planlama yaklaşımlarını ele alan Şehir Plancısı Miray Durmuş ise “Şehri konuşurken kent kültürü ve kültürel mirasını konuşmadan edemeyiz” dedi.

KAYNAKGİSP
İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM