Vergi düzenlemesinin tek başına yeterli olmayacağını belirten Zorlu, “Ülkemiz ekonomisinde kalıcı bir düzelmenin ancak alınacak tedbirlerin farklı ayaklar üzerine oturtulması ile mümkün olabilecek” dedi
Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7524 sayılı ‘Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’a ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin gelişmiş ülkeler arasında yerini alabilmesinin ve refah düzeyinin yükseltilebilmesi için etkili ve adil bir vergi sisteminin oluşturulmasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Zorlu, “İş dünyasında ve kamuoyunda bir süredir tartışılan ve Resmi Gazete’de yayımlanan kanun ile, vergilemede güvenliğin sağlanması ve kayıt dışılıkla mücadele bakımından bazı adımların atıldığı görülüyor. Kanunun bu amaca hizmet etmesinin yanı sıra temel beklentimiz vergide adaletin sağlanması ilkesinin güvenilir biçimde uygulanması. Asıl olan vergiye konu edilmemiş kazancın takip edilmesi olmalı” dedi.
“Geniş kapsamlı yapısal reformlara geri dönülmeli”
Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik koşulların devletin gelirlerini artırma ihtiyacını da beraberinde getirdiğini belirten Zorlu, “2024 yılı bütçe gelirlerinin yüzde 87,8’inin vergilerden oluştuğu ve toplam 7 milyon 407 bin 707 milyon TL vergi geliri hedeflendiği açıklandı. Kanunda vergi güvenliğine ve kayıt dışılıkla mücadeleye hizmet edecek düzenlemelerin etkili ve eşit şekilde uygulanması da son derece önemli. Bununla birlikte, vergi düzenlemesinin tek başına yeterli olmayacağı, ülkemiz ekonomisinde kalıcı bir düzelmenin ancak alınacak tedbirlerin farklı ayaklar üzerine oturtulması, her birinde kararlı adımlar atılması halinde mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Bu bağlamda geniş kapsamlı yapısal reformlara geri dönülmesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.
“Ekonomik koşullar uluslararası rekabetimizi olumsuz etkiliyor”
Zorlu, “Gelirler politikasına dair düzenlemelere devam edileceği göz önünde tutulduğunda, bundan sonra atılacak adımlarda vergi düzenlemelerinin hem gelir dağılımında adaletin sağlanmasına hizmet etmesini hem de ülkemizin rekabet gücünün hassasiyetle gözetilmesini bekliyoruz. Türkiye’nin bir süredir içinde bulunduğu ekonomik koşulların sanayicilerimizin ve iş dünyamızın uluslararası rekabet edebilirliğini olumsuz yönde etkilediği bir gerçek. Üretimde ve istihdamda giderek artan maliyetler, döviz kuruyla ilgili sorunlar, finansmana erişimdeki sıkıntılar ihracata dayalı büyümenin hedeflendiği bir ortamda, dış pazarlarda yerimizin korunmasını oldukça zorlaştırıyor” sözlerine yer verdi.
“Yatırım istisnalarının azaltılması gibi düzenlemeler güven sarsıcı”
Rekabet gücü bakımından güvenilir ve öngörülebilir bir yatırım ortamının en önemli unsurlar arasında olduğunu aktaran Zorlu, “Bu bağlamda, devreden KDV için, iade yerine, başvuru yapılarak vergi dairesinin yapacağı inceleme sonrası gider olarak gösterilmesi; yurt dışından yatırımcı çekmeye çalışırken, yatırım istisnalarının azaltılması ya da kaldırılması gibi düzenlemelerin güven sarsıcı olduğunu ifade ediyoruz. Bu düşüncelerle, ülkemiz ekonomisinin güçlenmesi, refah düzeyinin yükselmesi ve gelir dağılımının adil olması için iş dünyası olarak hizmet etmeye ve üzerimize düşenleri yerine getirmeye her zaman devam edeceğimizi belirtiriz” ifadelerini kullandı.
