Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Milli Türk Talebe Birliği’nin (MTTB) düzenlediği, ‘Türkiye Yüzyılı’nda Milli Teknoloji Akademisi’ programına katıldı. Savunma sanayinde 3 bin 500 firmada 90 bin kişinin çalıştığını, Türkiye’nin, yerli ve milli ürün ve sistemleri kendi imkanlarıyla geliştirmesinin ve teknolojik bağımsızlığını elde etmesinin önemine değinen Bakan Kacır, “2018’den bu yana ve 2019, 2021 ve 2023 yıllarında Atatürk Havalimanı’nda TEKNOFEST’ler düzenledik. Bizden 60 yıl kadar önce Nuri Demirağ tarafından da Atatürk Havalimanı’nda TEKNOFEST’ler düzenlenmiş. Nuri Demirağ dönemin en büyük birkaç sanayicisinden biri. Havacılığın önemini görmüş ve metal gövdeli uçaklar geliştirmiş, üretmiş. Tıpkı bizim 60 yıl sonra yaptığımız gibi, havacılık şenlikleri düzenlemiş, geliştirdiği uçaklara gençleri, çocukları bindirmiş. 7’den 77’ye herkesi Atatürk Havalimanı’nda buluşturmuş. Bunlarla da yetinmemiş gök okulları açmış. Hem Sivas’ta hem İstanbul’da teknisyenler, mühendisler, pilotlar yetişsin istemiş ama maalesef bütün bu hikâye yine öncekiler gibi akamete uğratılmış. Ürettiği uçakları dünya gözüyle görenimiz yok. Hepsi toprağa gömülmüş. İhracatına izin verilmemiş ve Nuri Demirağ ile yeniden başlayabilecek Türk havacılık hikayesi de o yıllarda son bulmuş” diye ifade etti.
“Gençlerimiz bu başarıyı ileriye taşıyacak”
2000’li yıllara böyle bir yolculuğun sonunda vardıklarını dile getiren Kacır, “Fakat 2000’li yıllarda bir şey değişti. Türk milletinin öz evlatları Bayraktar’la, Anka’yla, Akıncı’yla, Aksungur’la, Hür Kuş’la, Hürjet’le, Atak’la, Gökbey’le, Kaan’la, Kızılelma ile Türk milletinin imzasını gökyüzüne attılar. Bu, bizler için bir özgüven devrimi aslında. Onlarca yıl başaramayız biz diğerlerinin elde ettiklerini gerçeğe dönüştüremeyiz diyerek öğrenilmiş ya da öğretilmiş çaresizliklerle geçen ömrümüzün adeta baharını yaşıyoruz şimdi ve yeniden diriliş yaşıyoruz. Gençler, yetiştirdiğimiz evlatlarımız bu başarıyı çok daha öteye taşıyacak bir yetkinlikle donanıyorlar. Tabii bunun için daha fazla gayret gösteriyoruz, göstermeye de devam edeceğiz. Bir yandan eğitim sistemimizde köklü değişiklikler yapıyoruz, bir yandan dünyanın en büyük teknoloji festivalleriyle milyonlarca gencin bu yolculuğa dahil olmasını sağlıyoruz. Bir yandan Türkiye’nin dört bir yanında kurduğumuz Deneyap teknoloji atölyeleri ile on binlerce yetenekli gencimizi şehir şehir, ilçe ilçe, kasaba kasaba, köy köy tespit ediyor 11 yaşından itibaren onları bu yolculuğa dahil edecek eğitim imkanlarını paylaşıyoruz” dedi.
