Trafikteki araç sayısının her geçen yıl hızla artmasına rağmen sigortalılık oranları geriliyor. Sigorta şirketlerinin poliçelerde taksit imkânı sunmasının olumlu bir adım olduğunu ancak yeterli olmadığını belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Poliçelerin ödenme taksitlerinin 10 taksite çıkarılması memnuniyet verici ama bugüne kadarki şikayetlerin en büyük nedeni sigorta primlerinin yüksek oluşundan kaynaklanıyor. Ancak bu sigorta poliçelerinin güncellenmesi, teminatların artırılması ve bununla birlikte ödenecek tazminatların da o oranda yükseltilmesi gerekiyor. Aksi halde fiyatlar ve maliyetler artarken, sigorta poliçelerindeki hasar teminatlarında bir yükselme olmaması sıkıntı yaratıyor. Dolayısıyla teminatların da sigorta bedellerine orantılı olarak artırılması lazım” açıklamasında bulundu.
Sigorta teminatlarının günün şartlarına göre arttırılması gerektiğini vurgulayan TESK Başkanı Palandöken, “Yüksek olduğu için de her yıl 2,5 milyona yakın araç yeni trafiğe kaydoluyor. Dolayısıyla ülkemizdeki toplam araç sayısı TÜİK verilerine göre 32 milyon, bunların yaklaşık 6 milyonu ise sigortasız durumda. Yani zorunlu sigortada dahi 6 milyon aracın sigortası yok. Kasko sigortasında ise bilindiği üzere araç sahiplerinin yüzde 70’i kasko yaptıramıyor” dedi.
“Son 10 yılda motosiklet sayısı yüzde 120 artış gösterdi”
Öte yandan trafikteki risklerin artışına da dikkat çeken Palandöken, “Yine bilindiği üzere en çok kazalar motosikletlerde yaşanıyor. Sigortalılık oranları ise endişe verici. Ülkemizde son 10 yılda motosiklet sayısında yüzde 120 oranında artış var. Buna paralel olarak kaza oranları da aynı şekilde artıyor. Ancak sigorta oranlarına bakıldığında, motosikletlerin yalnızca yüzde 35’i sigortalı, yüzde 65’i sigorta kapsamı dışında. Bu durum kazalara karışan motosikletlerin diğer sürücülerle birlikte ciddi sıkıntılar yaşamasına neden oluyor. Ayrıca, yolların yetersizliği ve motosikletliler için ayrılmış bölümlerin eksikliği kazalara karışma oranını da artırıyor. Dolayısıyla çocuklarımızın ve gençlerimizin can güvenliğinin sağlanması için onlara özel, daha geniş ve güvenli yolların yapılması gerekiyor. Böylece bu tür kazaların daha az hasarlı şekilde atlatılması mümkün olur. Aksi halde kaybedilen her gencin geri dönüşü mümkün olmuyor” diye konuştu.