Cumartesi, Ekim 25, 2025

İKÇÜ’de ‘2. Uluslararası Sosyal İnovasyon ve Veri Analitiği’ Kongresi

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ve Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) iş birliği ile organize edilen ‘2’nci Uluslararası Sosyal İnovasyon ve Veri Analitiği Kongresi’ düzenlenen resmi açılış töreni ile başladı. Açılışta konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, inovasyonu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde kültür olarak yerleştirmeye çalıştıklarını belirterek, “Sırtımızı bilime yaslayalım, inovasyon kültürünü sahiplenelim ve kendimizi dışarıda değil bu işin tam merkezinde hissedelim” dedi.  İnovasyonun yenilik olduğunu vurgulayan Başkan Dr. Tugay, “İnovasyon evinizden, bireysel yaşam alanınızdan tutun ülkeye, dünyaya dair yaşanılan sorunları çözmede yenilikçi bakış açısıdır.  Genelde inovasyondan bahsedilince bir tür Ar-Ge olarak düşünülüyor. Oysa inovasyon herkesin dahil olması gereken bir kültürdür. Biz belediyede inovasyonu kültür olarak kurumun içerisine yerleştirmeye çalışıyoruz. Herkesin bir sorunun çözümüne bireysel olarak sağlayacağı katkı var. Kendinizi böyle tanımlamalı ve bu kültürün bir parçası haline gelmelisiniz. Şehrinizin sorunları için çözüm üreten kişiler olmalısınız. Ülkemizin gelişmesi, hak ettiği yere gelmesi, gençlerimizin refah, sağlık ve güven içerisinde yaşaması için bu yaklaşıma ihtiyacımız var” dedi.


Tugay: Gençlere çağrı

Belediye olarak gençlerin yolunu açmak için çalıştıklarını kaydeden Başkan Tugay, “Bu iş gençlerde bitiyor. Gençlerin zihinlerinde inovasyonun anlamını oturtmuş, bu kültürün bir parçası olmayı kabul etmiş olması gerekiyor. Gençler sorunların çözümüne katkı verecek büyük bir potansiyele sahip. Uluslararası kuruluşların yaptığı değerlendirmeler de bu yönde. Biz, güçlü kültürel alt yapısı ve güçlü dinamikleri olan bir ülkeyiz. İhtiyacımız olan şey sadece biraz daha fazla sorumluluk almak. Gerek aldığınız eğitim ortamının iyileştirilmesi gerek aldığınız eğitimin, sosyal yaşamınızın gelişmiş olması veya benzer her türlü sorun için veya yaşadığınız şehrinizin sorunları için çözüm üreten kişiler olmalısınız. Ülkemizin gelişerek hak ettiği yere gelmesi için özellikle gençlerimizin bu refah, sağlık ve güven içerisinde yaşaması için buna ihtiyacımız var. Öğrencilerin güç aldığı kurumların başında gelen üniversiteler bu anlamda çok önemli. Sırtımızı bilime yaslayalım, inovasyon kültürünü sahiplenelim ve kendimizi dışarıda değil bu işin tam merkezinde hissedelim” ifadelerini kullandı.


Köse: İnovasyonda ‘toplumsal katkı ekseni’

İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse de yerel yönetimlerin, sosyal inovasyonu teşvik etmek için önemli paydaş kurumlar olduğunu belirterek üniversitelerin inovasyon kültüründe üstlendiği sorumluluğa dikkat çekti. Rektör Prof. Dr. Köse, “Üniversiteler, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları hem bilgi üretimi hem de sosyal etki yaratımı açısından önemli aktörlerdir. Özellikle Yükseköğretim Kurulu ve Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun 2023 ve sonrası kalite güvencesi sistemlerinde üniversitelerin ‘toplumsal katkı ekseni’ temel bir değerlendirme alanı haline geldi. YÖKAK’ın ‘toplumla etkileşim’ kriterleriyle birebir örtüşen bu projeler, sosyal sermayeyi güçlendirmekte, politikaların şekillenmesine veri sağlamakta ve sosyal dönüşüme öncülük ediyor. Bilimsel bilgiyi yerel temsilcilerle buluşturmak, sosyal inovasyon için kilit öneme sahip. ‘Bilimi toplumla buluşturmak’ mottosuyla YÖK’ün tüm şehirlerimizde başlattığı 81 ilde 150 üniversitenin dahil olduğu ‘Bilim Kafe’ buluşmaları bu yönüyle dünyada ilk olma özelliği taşıyor. Merkezi bir örnek olarak sunabileceğim bu uygulama, bilim ve toplum arasındaki bağın daha da güçlendirilmesi, üniversitelerin ürettikleri bilginin toplumda anlaşılır ve erişilebilir hale gelmesi, bilime olan güvenin artması, üniversitelerin şehirlerine ve bölgelerine sağladıkları katkıları arttırmayı hedefliyor” dedi.


“Bölge içi kurum ve aktörlerle etkin iş birliği”

Sosyal sermayenin genel anlamda artırılması için toplumun dezavantajlı kesimlerine ulaşılmasından geçtiğine değinen Rektör Prof. Dr. Köse, “Özellikle çocuk, genç ve kadınlara ekonomik ve sosyal hayata daha fazla katılmalarını sağlayan sosyal destek programlarına ağırlık verilmeli. Öğrencilerin ve araştırmacıların gerçek dünya sorunlarıyla etkileşim kurmasını ve deneyimsel öğrenmeyi teşvik etmesini sağlayacak iletişim kanalları oluşturmak, öğrenme forumları, şehir ağları ve sınır ötesi ortaklıklar kuran yerel yönetimler, akademiden sosyal inovasyon sektörüne yapılandırılmış araştırmadan uygulamaya geçişi kolaylaştırabilir, farkındalığı artırabilir ve katılımı teşvik edebilir. Sosyal İnovasyon Ekosistemi projelerinin etkili bir şekilde ölçeklendirilmesi sağlanabilir. Bu noktada bölge içi kurum veya aktörlerle etkin iş birliğinin sağlanması önemli. Yerel yönetimler, sosyal inovasyonu teşvik etmek için gereken yapıyı sağlamakta önemli paydaşlar” diye konuştu.


Zorlu: Sosyal inovasyonun kalbinde ‘insan’ vardır 

Sosyal inovasyonun temel kaynağının insan olduğunu aktaran NEÜ Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu, “Veri, insanı unuttuğunda yönünü kaybeder; insan, veriyi anlamadığında kendi gerçeğini ve geleceğini eksik anlatır. Sosyal inovasyonun kalbinde teknoloji değil, insan var. Sosyal inovasyon, insanın insana temas ettiği, toplumsal sorunlara yaratıcı ve adil çözümler üretebildiği bir düşünme biçimi. Veri analitiği ise bu çözümlerin hem bilimsel dayanağını hem de geleceğe uzanan yol haritasını oluşturur. Bu tanımlardan hareketle bu iki alanın teknik kavramlara indirgenemeyeceği aşikâr. Sosyal inovasyon ve veri analitiğinin kesiştiği yerde bilgi yalnızca depolanan bir şey olmaktan çıkar, yaşamı dönüştüren bir güce dönüşür. NEÜ son yıllarda bu dönüşümün aktif bir parçası olma yönünde kararlı adımlar atıyor. Kampüsümüzde yürütülen veri temelli analiz projeleri, yerel yönetimlerden sivil toplum kuruluşlarına kadar pek çok alanda uygulanıyor. Farklı fakültelerimizin iş birliğiyle yürütülen öğrenci projeleri, sosyal inovasyonu merkeze alarak toplumsal fayda, adalet ve dayanışma odaklı yenilikler üretiliyor. Bu noktada, üniversitemiz ile Konya Büyükşehir Belediyesi’nin ortak girişimiyle kurulan Sosyal İnovasyon Ajansı, bu yaklaşımın en somut örneklerinden biri” dedi. 


Yüksel: Önemli olan veriyi nasıl kullandığınız 

Dünyada artık veriyi doğru yorumlayıp sosyal ve ekonomik değere dönüştüren ülkelerin rekabetinin yaşandığına dikkat çeken EBSO Üniversite Sanayi İş birliği Koordinasyon Kurulu Başkanı Ali Arda Yüksel, güçlü ekonomiler arasında yer almanın yolunun katma değerli üretimden geçtiğini belirtti. Başkan Yüksel, “Artık kimin ne kadar çok veri topladığı değil de o veriyi nasıl kullandığı önemli. Veriyi değerli kılan şey onu doğru analiz edebilmek ve bir strateji belirleyebilmektir. Burada da kimin ne kadar çok üretim yaptığı değil, üretimin ve ihracatın niteliğinin fazla olması önemli. Bugün yaşadığımız çift savaşları bunun en somut örneği. Küresel rekabetteki lider şirketlerin veriyi analiz ve analitikten öte bir inovasyon aracına dönüştürmede kullandıklarına tanık oluyoruz. Bunu başarabilecekler yeniden inovasyona gidiyorlar. EBSO olarak yıllardır takip edilen ekonomiler arasında yer almanın yolunun katma değerli üretimden geçtiğini vurguluyoruz. Kâr amacı gütmeyen üyelerine hizmeti esas alan bir meslek örgütü olarak veri analizini her zaman kullandık ve faaliyetlerimize yön vermesine katkı sağladık. Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak verinin raporlarda bir analiz olarak kalmaması ve sosyal inovasyona dönüşmesi gerektiği bilinciyle faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Sürdürmeye de devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM