Cumartesi, Kasım 8, 2025

“Sürdürülebilir şehirler, ortak sorumluluk bilinciyle mümkün”

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, kentsel dönüşüm ve yeniden yapılanma faaliyetlerinin Türkiye için öncelikli ihtiyaçlar arasında olduğunu vurguladı. Küçükoğlu, deprem riski yüksek bölgelerde gerçekleştirilen bu çalışmaların şehirlerin güvenliğini artırmanın yanı sıra, ekonomik ve çevresel sürdürülebilirliğe de katkı sağladığını belirtti

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü vesilesiyle önemli açıklamalarda bulundu. Küçükoğlu, şehirlerin depreme karşı güvenliği ve sürdürülebilirliği açısından kentsel dönüşümün önemine dikkat çekti. Yeniden yapılanma faaliyetlerinin yalnızca deprem riski altındaki bölgelerde güvenli yaşam alanları yaratmakla kalmadığını, aynı zamanda enerji verimliliği yüksek ve çevre dostu şehirlerin inşasına da fırsat sunduğunu belirtti.


“Yeni şehirler kurarken deprem bilinci de odağımızda olmalı”

Ülkemizde yaklaşık 2 milyon riskli bina olduğuna dikkat çeken Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Deprem riski bulunan binalarda yaşayan yaklaşık 8.5 milyon vatandaşımız var. Bu rakamlar, bize kentsel dönüşümün ne kadar acil ve gerekli bir konu olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Deprem olduğunda dünyada eşi görülmemiş bir yardımlaşma seferberliği başlatıyoruz. Yaşanan korku ile bireysel tedbirler, risk tespitleri artıyor; ama maalesef sonrasında her şey unutuluyor. Dolayısıyla yeni şehirler kurarken deprem bilincini merkeze koymak, geleceğe güvenle bakmanın ön koşuludur. Bu bilinci kent planlamasının ayrılmaz bir parçası haline getirmeli, planlama kültürünü güçlendirerek kalıcı bir dönüşüm sağlamalıyız” dedi.


“Döngüsel ekonomi anlayışıyla kaynak verimliliğini artırmalıyız”

Küçükoğlu, sürdürülebilir şehirlerin yalnızca güçlü yapılarla değil, aynı zamanda kaynakların verimli kullanımıyla mümkün olabileceğini belirterek döngüsel ekonomi kavramının bu noktada kilit bir rol oynadığını vurguladı. “Döngüsel ekonomi modeli, üretim ve tüketim süreçlerinde atığın azaltılması, malzeme ömrünün uzatılması ve geri dönüşümün sistematik hale getirilmesiyle çevresel yükü hafifletirken, ekonomik verimliliği de artırıyor” diyerek inşaat sektörünün bu dönüşümde öncü bir rol üstlenmesi gerektiğine değinen Küçükoğlu, yapı malzemelerinin geri kazanımı, yeniden kullanımı ve sürdürülebilir üretim yöntemlerinin yaygınlaştırılmasının hem ülke ekonomisine hem de doğaya katkı sağlayacağını ifade etti ve sözlerini şöyle tamamladı, “Geleceğin şehirlerini hayata geçirirken, bunu sürdürülebilir kılmak, ortak sorumluluk bilinciyle mümkündür. Kaynakları verimli kullanan, atığı azaltan ve yeniden değerlendiren bir ekonomik modelle çevreyi koruyarak şehirlerimizin geleceğini güvence altına almak zorundayız.”

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM