Pazartesi, Kasım 24, 2025

CEO’lara güven artıyor

EY-Parthenon CEO Görünüm Araştırması’na göre; CEO’ların yüzde 57’si, jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin bir yıldan uzun süreceğini düşünürken, yüzde 72’si yerelleşmeyi uzun vadeli bir stratejik dönüşüm olarak görüyor

Uluslararası danışmanlık, denetim, kurumsal finansman, strateji ve vergi hizmetleri firması EY (Ernst&Young) çatısı altında faaliyet gösteren EY-Parthenon’un (EYP) gerçekleştirdiği CEO Görünüm Araştırması (CEO Outlook Pulse) sonuçları yayımlandı. 21 ülkeden perakende, sağlık, finansal hizmetler, sanayi, enerji, altyapı, teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektörlerinde faaliyet gösteren ve yıllık küresel gelirleri 500 milyon ila 5 milyar dolardan fazla olan şirketlerden bin 200 CEO’nun katılımıyla gerçekleştirilen araştırma, dünyanın önde gelen şirketlerini etkileyen mega trendler ve gelişmeler ile iş liderlerinin gelecekteki büyüme ve uzun vadeli değer oluşturma beklentilerine dair içgörüler veriyor. Araştırmaya katılan CEO’ların, belirsizliklerle dolu ekonomik ortamda yön bulma konusunda güçlü bir dayanıklılık ve güven sergiledikleri görülüyor.

Katılımcıların yüzde 57’si mevcut jeopolitik ve ekonomik belirsizliğin bir yıldan uzun süreceğine, yüzde 24’ü ise bu sürecin üç yıl veya daha fazla devam edeceğine inanıyor. Buna rağmen, CEO’ların farklı alanlardaki küresel duyarlılıklarını 1’den 100’e kadar ölçen CEO Güven Endeksi 83 seviyesinde bulunuyor. Mevcut endeks seviyesi, bir önceki araştırmaya kıyasla 7puan artışı da vurguluyor. Araştırma verilerine göre bu güven artışı; liderlerin belirsizliğe uyum sağlaması, iş modellerini yeniden yapılandırması, değişimi benimsemesi ve daha çevik hale gelerek küresel ekonominin değişken ortamında yeni yollarla başarılı olmayı bulmasıyla açıklanıyor.


CEO’lar değişimi ve dönüşümü benimsiyor

Araştırma sonuçlarına göre, CEO’lar değişimi ve dönüşümü benimsiyor. CEO’ların yüzde 52’si önümüzdeki 12 ay içinde portföy dönüşümünü hızlandırmak için yatırımlarını artırmayı planlarken, yüzde 39’u ise dönüşüm seviyesini son yıllarla tutarlı bir düzeyde sürdürmeyi hedefliyor. Araştırma, küresel ekonomi yapısının değiştiği konusunda fikir birliği olduğunu ve yerelleşme ile bölgeselleşmenin önemli ölçüde benimsendiğini gösteriyor. Araştırmaya katılan CEO’ların yüzde 72’si, şirket faaliyetlerini ve stratejilerini yerel düzeyde konumlandırmayı uzun vadeli stratejik bir dönüşüm olarak görüyor. Yüzde 63’ü ise bu yaklaşımın bölgesel ölçekte de geçerli olduğunu belirtiyor. Katılımcıların yüzde 38’i yerelleşme planlarını şimdiden tamamladıklarını belirtirken, yüzde 36’sı ise uygulama sürecinin devam ettiğini ifade ediyor. Yüzde 21’i bölgeselleşme planlarını tamamladıklarını, yüzde 35’i ise uygulamanın ortasında olduklarını belirtiyor.  Jeopolitik belirsizlik tarafında ise katılımcılar arasında görüşler ayrılıyor: yüzde 57’si bunun önümüzdeki 12 ayı aşacağını öngörürken, yüzde 24’ü üç yıldan çok daha uzun süreceğini tahmin ediyor. Buna rağmen, yalnızca yüzde 19’u belirsizliğin hedeflerini ciddi şekilde aksatacağına inanıyor.


Enflasyonun operasyonel engel olarak kalacak

CEO’ların karşılaştıkları zorlukları kabul ederek, bu zorlukların üstesinden gelme konusundaki güvenlerinin de arttığı ortaya koyuluyor. Katılımcıların yüzde 79’u, önümüzdeki yıl boyunca enflasyonun önemli bir operasyonel engel olarak kalacağı konusunda hemfikir; yüzde 78’i ise tarifelerin de zorluk teşkil edeceğini öngörüyor. Katılımcıların yüzde 69’u, siber güvenlik tehditlerinin yenilikçi faaliyetlere duyulan güveni olumsuz etkilediğini belirtiyor. Yüzde 70’i ise dijital dönüşümün önündeki temel engelin teknolojinin kendisi değil, bölgeler arasındaki eksik ve tutarsız düzenlemelerden kaynaklanan zorluklar olduğunu belirtiyor.


Birleşme ve satın almalar güçleniyor, odak stratejik iş birliklerine kayıyor

Katılımcı CEO’ların yüzde 48’i, geleneksel birleşme ve satın alma (M&A) işlemlerini gerçekleştirmeyi bekliyor. Organik olmayan büyümenin diğer bir göstergesi olarak, katılımcıların yüzde 73’ü ortak girişimler veya stratejik iş birliklerine girmeyi öngörüyor. Bu belirgin artış, şirketlerin, belirsiz piyasa koşullarında büyük satın almalara yönelmek yerine, yenilik ve büyümeyi destekleyen çevik inorganik dönüşüm stratejilerini tercih ettiklerini gösteriyor. Öne çıkan bir diğer nokta ise, M&A gerçekleştiren katılımcı CEO’ların yüzde 41’inin şirketleri için teknoloji ve fikri mülkiyet (IP)alanlarına odaklanan şirketleri hedeflediği görülüyor. Bu durum, günümüzün rekabetçi ortamında teknolojik inovasyonun kritik rolünü vurguluyor. 

Konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulunan EY -Parthenon Türkiye Bölüm Başkanı Özge Gürsoy Büyükavşar, “Araştırmadan elde edilen veriler, dalgalanmaların risk değil, fırsat olarak görülmesi gerektiği yeni bir liderlik dönemine girildiğini ortaya koyuyor. CEO’lar artık istikrarı beklemek yerine, değişime uyum sağlıyor; çevik, cesur ve yenilikçi adımlar atıyorlar. Dönüşümü benimseyen CEO’ların, önümüzdeki 12 ay için küresel, sektörel veya şirket görünümü hakkında iyimser olma olasılıkları 1,5 ila 2 kat daha fazla olduğu gözlemleniyor. Ayrıca, CEO’lar büyüme stratejilerinde M&A gibi yaklaşımların yanı sıra iş birliklerine, ortak girişimlere ve seçici yatırımlara da odaklanıyorlar. Bunun yanı sıra, yerelleştirme birçok CEO için jeopolitik baskılara karşı kritik bir strateji olarak görülüyor. CEO’lar değişimleri fırsata dönüştürerek geçmişe kıyasla daha fazla dayanıklılık ve güven ortamı oluşturuyorlar. 

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM