Cuma, Kasım 28, 2025

“İlaçlama, yetkili ve denetimli firmalarca yapılmalı”

İzmir Ticaret Odası (İZTO) 22. Mücevher, Saat ve Hediyelik Eşya Grubu Meslek Komitesi Üyesi Halil Telli, yastık altındaki altının ekonomiye kazandırılması gerektiğini söyledi. İZTO kasım ayı meclis toplantısında konuşan Telli, yastık altında 4 bin 500 ton altın olduğunun öngörüldüğünü ifade etti.

Mecliste yaptığı konuşmada, 5 Kasım’da Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan yurt içinde basılı bir gram 22 ayar altınların alım ve satımını yasaklama kararını değerlendiren Telli, “Alınabilecek tek yer olarak da darphane gösteriliyor. 86 milyon vatandaşın bir gram altını satmak için İstanbul Darphane’ye gitmesi lazım. Böyle bir uygulama. Dünyada altının bir ayar kriteri var.  Bu ayar kriterinin yaptığı sürece ayar da doğruysa bunun alımını satımı yasaklanamaz. 22 ayar da bunların içinde en çok alınıp satılan altın çeşidi. Dünyanın hiçbir ülkesinde altın alımının kriteri olmaz. Bana göre bu çok yanlış bir karar. Bunun ivedilikle kaldırılması gerekir. Hatta bu anlamda 11 Aralık’ta Ankara’da bir çalıştay düzenlenecek” dedi.


“Çözüm yasaklamak değil”

Gram altının yasaklanmasının ve altın ithalatına getirilen kotanın cari açığın yükselmemesi için yapıldığını ancak çözümün yasaklamak olmadığını ifade eden Telli, “Kota koyunca da olmuyor. Yastık altındaki altını ekonomiye kazandırmak şart” ifadelerinde bulundu. Bankalardaki altın mevduat hesaplarının cazip hale getirilmesi gerektiğini ifade eden Telli, yastık altında 4 bin 500 ton altın olduğunun öngörüldüğünü ifade etti. Halil Telli, sorunun çözülmediği takdirde bu kısır döngünün devam edeceğini söyledi.


“Maliyetimiz yüksek, rekabet edemiyoruz”

Altın ithalatına getirilen kısıtlamaların ihracatçıya olumsuz yansıdığını ifade eden Telli, “Londra borsasından Türkiye’nin aldığı altın kilo bazında 5-12 bin dolar arası daha yüksek. Bu da ihracatımızı baltalıyor. Yaklaşık 20 yıldır oluştuğumuz bir pazarımız, 7 milyar dolar ihracatımız var. Dünya ölçeğinde Türk kuyumcuları iyi bir yer edinmeye başladı. Ancak bu sene baktığımızda uluslararası fuara katılım yüzde 50 düşmüş. Küçük ve ortalıklı ölçekli üretici-ihracatçı firmalar kapanıyor. Malezya’ya, Çin’e, Dubai’ye giden üreticiler olduğunu duyuyoruz. Bu senenin ocak-eylül döneminde mücevher ihracatı yüzde 41,4 düşmüş. Çünkü maliyetimiz yüksek, rekabet edemiyoruz. Dışarıdan sipariş geldiği zaman çok gelirse korkuyoruz. Halbuki biz sipariş alıp iş yapmak için varız” diye konuştu.


“Güven duygusu oluşturulmalı”

Vatandaşın ekonomik olarak kendini güvende hissetmediği ve gelecek kaygısı duyduğu için altına yatırım yaptığını belirten Telli, “Bu da doğru bir seçim aslında. Uzmanlar, gelecekte ekonomiye dönen her harcamanın bir yatırım olduğunu söylüyor. Tam da altını tarif ediyorlar. Önemli olan insanların aldığı altınla ne yaptığı. Halbuki yastık altındaki altınları bankaya mevduat yapsalar hem mevduat gelir olacak hem altını güvence altında duracak. Çalınmaya karşı risk olmayacak. Ancak vatandaş mevduat geliri almıyor. Çünkü güven duymuyor. Bu güvenin oluşturulması lazım” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM