Pazartesi, Aralık 1, 2025

Üçüncü çeyrekte %3,7 büyüdük

TÜİK’in açıkladığı verilere göre Türkiye, 2025’in temmuz, ağustos ve eylül aylarını kapsayan üçüncü çeyreğinde yılın bir önceki çeyreğine göre %1,1 büyüdü  

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) temmuz-eylül aylarına ilişkin üçüncü çeyrek dönemsel gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) verilerini açıkladı. TÜİK’e göre GSYH yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 3,7 arttı. Buna göre Türkiye ekonomisi yüzde 3,7 büyüdü. GSYH’yi oluşturan faaliyetler bazında inşaat, finans ve sigorta faaliyetleri, bilgi ve iletişim faaliyetleri, sanayi sektörü, ticaret ulaştırma konaklama ve yiyecek hizmetleri ve gayrimenkulde artış görülürken tarım sektöründe azalış kaydedildi.


Tarım sektöründe %12,7 daralma

TÜİK verilerine göre yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki yıla göre inşaat sektörü yüzde 13,9, finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 10,8, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 10,1, ürün üzerindeki vergiler eksi sübvansiyonlar yüzde 9,6 ve diğer hizmet faaliyetleri yüzde 7,1 arttı. Sanayi sektöründeki artış yüzde 6,5 olurken, ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetleri yüzde 6,3, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 4,4, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 4,2 ve kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 2,1 yükseliş kaydetti. Tarım sektörü ise yüzde 12,7 azaldı.


GSYH, 17,4 trilyon TL’ye ulaştı

GSYH bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,1 arttı. GSYH yılın üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 3,4 arttı. Üretim yöntemiyle GSYH tahmini, yılın üçüncü çeyreğinde cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 41,6 artarak 17,4 trilyon TL oldu. GSYH’nin üçüncü çeyrek değeri cari fiyatlarla dolar bazında 432,9 milyar olarak açıklandı. 

TÜİK verilerine göre hane halkı nihai tüketim harcamaları söz konusu dönemde yüzde 4,8 arttı. Devletin nihai tüketim harcamalarındaki artış yüzde 0,8 olurken, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 11,7 oranında yükseldi. Mal ve hizmet ihracatı yüzde 0,7 azalırken ithalatında ise yüzde 4,3 artış kaydedildi. İşgücü ödemeleri, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 41,1 artarken, net işletme artığı-karma gelir yüzde 43,5 oranında yükseldi. 


Yılmaz: Ekonominin dayanıklılığı artacak

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, üçüncü çeyreğe ilişkin GSMH verilerini değerlendirdi. Yılmaz, “Mali disipline verdiğimiz önem ve sıkılaştırıcı politikalardan yatırımların görece daha az etkilenmesi yönündeki çabalarımızı bu rakamlar desteklemektedir. Üçüncü çeyrek verileri, dengeli büyüme modelimize uygun olarak ekonomimizin dirençli yapısını ve sürdürülebilir büyüme patikasındaki kararlılığımızı ortaya koymaktadır” dedi. 


Ekonomik aktivite artışı beklentisi

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de  büyümenin son çeyrekte ılımlı seyretmesini ve 2025 yılında OVP’nin sınırlı üzerinde gerçekleşmesini öngördüklerini aktardı. Bakan Şimşek, “Daha elverişli finansal koşullar ve destekleyici küresel konjonktür sayesinde ekonomik aktivitedeki artışın 2026’da bu yıldan daha olumlu olmasını bekliyoruz. Ayrıca, büyümenin enflasyondaki düşüşü desteklemeye devam edeceğini değerlendiriyoruz” dedi. 


Hedef daha fazla ihracat geliri

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, üçüncü çeyrek büyüme rakamları değerlendirmesinde ihracatın bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,9 artarken, ithalatın yüzde 4,4 azaldığını dile getirdi. Büyüme verisinin zorlu küresel şartlar ile kuraklık ve zirai don nedeniyle tarımda yaşanan üretim düşüşüne rağmen güçlü bir performans sergilediğini söyleyen Bakan Bolat, “Yıl sonunda 390 milyar dolar olan mal ve hizmet ihracatı hedefimizin üzerinde bir performans yakalamak, büyümede kaydedilen bu başarıyı daha da ileriye taşımak üzere çalışmalarımıza hızla devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 


Yumaklı: Gıda arz güvenliği riski yok

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yılın ilk yarısında meydana gelen zirai don olayları ve kuraklık kaynaklı yaşanan rekolte kayıplarının yılın üçüncü çeyreği itibarıyla belirginleştiğini dile getirdi. Bakan Yumaklı, bu gelişmenin sektörün yapısal kapasitesine değil, mevsimsel ve iklimsel olağanüstü koşullara bağlı olduğunu söyleyerek, “Bu durum olumsuz iklimsel koşulların daha önce bitkisel üretim ikinci tahmin verilerinde gözlemlenen etkisinin gayrisafi yurt içi hasıla istatistiklerine de yansıması olarak değerlendirilmektedir. O dönemde de belirttiğimiz gibi ülkemizde gıda arz güvenliği açısından herhangi bir risk ya da tehlike söz konusu değildir” dedi. 

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM