Çarşamba, Aralık 3, 2025

Balıkçılıktaki baskı %50 azaldı

FAO Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu (GFCM) tarafından hazırlanan 2025 Akdeniz ve Karadeniz Balıkçılığının Durumu (SoMFi) raporu yayımlandı. FAO Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu’nun yeni raporu, sürdürülebilirlikte ve önemli stokların toparlanmasında güçlü ilerlemeler kaydedildiğini ortaya koydu. Balıkçılıkta sürdürülebilirlik endişeleri devam ederken, aşırı avcılık son on yılın en düşük seviyesine geriliyor ve su ürünleri yetiştiriciliği daha fazla insanı besliyor. 

Akdeniz ve Karadeniz’de balıkçılığın sürdürülebilirliği hâlâ endişe kaynağı olsa da, aşırı avlanan stokların oranı son on yılın en düşük seviyesine geriledi. Bu dönüm noktası, bölgede başlıca su ürünü kaynağı olarak su ürünleri yetiştiriciliğinin hızla genişlemesiyle aynı zamana denk geliyor. 700’den fazla bölgesel uzmanın katkılarıyla hazırlanan rapora göre, balıkçılığın kaynaklar üzerindeki baskısı yarı yarıya azalmış durumda ve kaynaklarda bir toparlanma söz konusu. Diğer yandan, deniz ve acısu yetiştiriciliği su ürünleri üretiminin yüzde 45’inden fazlasını teşkil ediyor ve 2023 yılında 940 bin ton olarak kaydedildi. Balıkçılık, su ürünleri yetiştiriciliği ve bu ikisinin değer zinciri, 2,06 milyon ton su ürünü üretmiş, 21,5 milyar dolar gelir oluşturmuş ve 1,17 milyon kişiye istihdam sağladı. 


Sürdürülebilir yönetim sonuç veriyor

Rapor, bugüne kadarki en kapsamlı değerlendirme olup Akdeniz ve Karadeniz’deki 120 stokun analizini içeriyor. Rapora göre, 2013 ile 2023 yılları arasında balıkçılık kaynaklı ölümlerinin keskin bir şekilde azaldı ve değerlendirilen ticari türlerin biyokütlesi yüzde 25 arttı. Bu ilerleme, daha güçlü ve kanıta dayalı balıkçılık yönetimi sayesinde mümkün oldu. Birçok önemli ticari türde ilerleme görüldü. Barbun ve dev kırmızı karideslerde balıkçılık kaynaklı ölüm oranlarında belirgin düşüşler tespit edildi. Özel yönetim planları kapsamında olan türler, ortalamanın üzerinde bir toparlanma gösterdi. Adriyatik’teki dil balığında 2019’dan bu yana balıkçılık kaynaklı ölüm oranı yüzde 42 azalırken, biyokütle ise yüzde 64 artış gösterdi. Karadeniz’deki kalkan balığında ise 2013’ten bu yana balıkçılık kaynaklı ölüm oranı yüzde 86 düşerken, biyokütle yüzde 310 yükseldi.

Bununla birlikte, sardalya stokları uzun süredir devam eden aşırı avlanmaya maruz kalmış olup hâlâ biyokütle azalmasının işaretlerini gösterdi. 2015’ten bu yana av baskısında yüzde 38’lik bir azalma olmasına rağmen, alt bölgeler arasında yüksek değişkenlik gösteren Bakalyaro biyokütlesinde yalnızca mütevazı bir toparlanma belirtisi ortaya çıktı. 

Yetersiz olmakla birlikte, bu iyileşmeler GFCM üyelerinin son on yılda hızlandırdığı çalışmaların bir sonucudur. 2013’ten bu yana 11 yönetim planı kabul edildi, 11 balıkçılık kısıtlama alanı oluşturuldu ve karar alma süreçlerine bilgi sağlamak amacıyla 18 araştırma programı ile pilot çalışma başlatıldı.


Su ürünleri yetiştiriciliği büyümeyi ve yeniliği teşvik ediyor

Bu SoMFi raporu, bölgede hızla büyüyen bir sektörü göstererek ilk kez su ürünleri yetiştiriciliğine ilişkin ayrıntılı bir genel bakış sunuyor. Tatlı su üretimi de dahil edildiğinde, su ürünleri yetiştiriciliği 9,3 milyar dolar gelir sağladı ve yaklaşık 3 milyon ton su ürünleri üretti. Yalnızca deniz ve acısu yetiştiriciliğinin değeri 5,2 milyar dolar olup doğrudan 113 bin kişiye istihdam sağlıyor. Üretim, az sayıda türe yüksek derecede yoğunlaşmıştır: Yalnızca 11 tür toplam üretimin yüzde 99’unu oluşturdu. Bunların başında yüzde 34,5 ile çipura ve yüzde 29,7 ile levrek geldi. Benzer şekilde, bölgede yetiştirilen su ürünlerinin yüzde 95,5’ini yalnızca sekiz ülke üretti. 400 bin ton ile Türkiye başı çekerken, onu 147 bin ton ile Mısır ve 139 bin ton ile Yunanistan takip etti. Sonuç olarak, su ürünleri yetiştiriciliği bölgenin en hızlı büyüyen su ürünü kaynağı hâline geldi ve gıda güvencesi ile kıyı topluluklarının geçim kaynaklarının giderek güçlenen bir dayanağı oldu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM