İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZENERJİ, İZELMAN ve İZFAŞ’ta örgütlü Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel İş üyesi işçilerinin 3 aydır alamadıkları sosyal hakları ve ‘havuz’da bekletilen işçiler için başlattıkları eylemi 4. gününde de devam etti. DİSK Genel İş İzmir 1,2,3 ve 9. şubeleri, Büyükşehir’i protestonun 4. gününde eylemlerine yürüyüşle başladılar. Yaklaşık 23 bin işçi Konak Pier’in önünden Kültürpark 9 Eylül Kapısında bulunan ‘grev çadırına’ kadar “Hak, hukuk, adalet” “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Havuz sistemine hayır” sloganlarıyla yürüdüler. Grev çadırının önünde şube başkanları işçiler adına açıklamalarda bulundu.
Sorunun ortadan kalkması için çözüm masasının oluşması gerektiğini ifade eden DİSK 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül, “Ancak dört gündür bir telefon dahi açan işveren yok. ‘Gelin oturalım, bu sorunu değerlendirelim’ diyen işveren yok. Toplamda havuzda 850 arkadaşımız vardı, 500 arkadaşımız işbaşı yaptı ve ne işi verdilerse o işi kabul ettiler. Bugün havuzlarda olan 350 arkadaşımız da ne iş verirse kabul edecek durumdalar. Tasarruf emekçinin ekmeğinden olmaz. İZELMAN şirketinde 108, İZENERJİ’de 80 arkadaşımız, güvenlikte 168 ve İZFAŞ’ta bekleyen 20 olmak üzere toplamda 376 arkadaşımız bugün havuzda bekliyor. Gelin bu masayı kuralım” dedi.
“Derdimiz, insanların haklarını bir an önce alması”
DİSK 1 Nol’lu Şube Başkanı Engin Topal ise “Yakamızdaki rozet belli, derdimiz de belli. İnsanların geçim sıkıntısını bir an önce ortadan kaldırmak. Derdimiz ekmeğimize sahip çıkmak. Bizim derdimiz bir politik tavır değil, insanların haklarını bir an önce alması” diye konuştu.
Günlerdir demokratik hak arayışlarını ve eylemlerini sürdürdüklerini belirten DİSK 9 No’lu Şube Başkanı Sedat Kenar, şu ifadeleri kullandı: “Buradaki direnişimizin karşılığını bu şekilde görmek istemiyoruz. Samimi bir şekilde bir masa kurulsun. Ama yan yana gelmekten imtina edilir bir durum var ortada. Makul, kabul edilebilir bir ödeme takvimi istiyoruz. Ayrıca havuzda bekleyen arkadaşlarımız… Ne iş verilirse biz kabul edeceğiz. Emeğin siyaseti, dini dili, ırkı olmaz. Onuru olur. Hak ettiğimizi alana kadar bu çadır burada kalacak.”
