Kurumsal yönetim anlayışının Türkiye’de tanınması ve gelişmesi amacıyla faaliyetlerini sürdüren Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD), Anadolu’da kurumsal yönetimi anlatmaya devam ediyor. Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde düzenlenen Anadolu Panelleri’nin yeni ayağında ‘Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik’ konuşuldu.
Panelde konuşan TKYD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka, Anadolu Buluşmaları ile TKYD’nin 20 yıldır edindiği bilgi birikimini yurt çapına yaydıklarını belirtti. TKYD olarak kurumsal yönetim temel bileşenlerinin daha iyi anlaşıldığı, daha fazla içselleştirildiği ve gerçek anlamda hayata geçirildiği bir anlayışın yerleşmesine katkı sağlamayı hedeflediklerini söyleyen Saka, “Bu değişimi yalnızca kendi şirketimiz için değil, ülkemizin, toplumumuzun refahı içinde gerçekleştirmeliyiz. Şirketlerin çok daha uzun ömürlü olabilmeleri, rekabet edebilirlikleri ne kadar kurumsal yönetildiklerine bağlı” dedi.
“Kurumsal yönetim artık bir gereklilik”
Anadolu’daki illere giderek toplantılar gerçekleştirdiklerini ve kurumsal yönetimi anlattıklarını belirten Saka, “Anadolu Panelleri ile hedefimiz 2023 sonuna kadar ve 2024’te de daha fazla ile ulaşmak olacak. Kurumsal yönetim kavramına ilgi gün geçtikçe artıyor. Artık ‘Neleri doğru yapıyoruz, nelere daha iyi yapabiliriz?’ sorgulamasını yapmamız gereken bir süreçten geçiyoruz” dedi. Saka şöyle konuştu: “Bizim şirketlerimizi 100 metrede çok iyi ama çabuk yoruluyorlar. Kurumsal yönetim artık bir gereklilik. Bu finansman tarafında da, operasyon tarafında da her aşamada gerekli. Değişen dünya çok riskli bir dünya. Taşların yerinden oynaması tesadüf değil. Türkiye bu resimde kendine bir yer bulabilmeli. Gelmekte olan dalgalar geçmişten gelen dalgalardan büyük. Artık kurumsal yönetimi ele almak zorundayız, para harcamak zorundayız, bu konulara yatırım yapmak zorundayız. Dünyanın ekonomik pastasından aldığımız pay gitgide azalıyor. Biz de çok şeyler yapıyoruz ama dünya bizden çok daha fazla hızlı ilerliyor” şeklinde konuştu.
“Sakarya’nın dış ticareti 10 milyar doları aşıyor”
Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Akgün Altuğda“Sakarya İstanbul’a çok yakın olmasıyla birlikte hem zirai anlamda hem de ticaret anlamında önemli katkılar yapmakta. İhracatta Sakarya olarak yedinci sıradayız. 10 milyar dolarları aşan dış ticaret rakamları mevcut. Bu başarıyı sürdürmek ve dünyayla rekabet edebilmek için çalışıyoruz. Ayrıca şehirde huzur ve refahı ileriye götürmek temelleri üzerine yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Altyapının önemine vurgu yapan Altuğ, “Şirketleri de aynı şekilde böylesine hazırlamamız gerekiyor. Özellikler aile şirketleri kısa ömürlü oluyor. Bunu aşmak ve şirketlerin bağışıklığını artırmak gerekiyor. Şirketlerin içinde gençler ve farklılıklar da olmalı. Sakarya’da özellikler babalar şirketlerine kıyamıyorlar ama artık rol modelleri artırmalıyız. En ufaktan en büyüğüne kadar kurumsallaşma şart. Şirketlerin fark yaratma imkanı var. 10 kişiyle çalışan bir şirket bile kurumsal yönetimi ciddiyetle ele almalı” diye konuştu.
“Bağışıklığı güçlü olan şirketler kurumsal şirketler”
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Genel Müdürü Murat Bilgiçde kurumsallık konusunun herkesin dilinde olduğunu belirterek, kurumsal yönetim kalitesi uygulandıktan sonra aynı şekilde kontrol edilmesi gerekliliğini dile getirdi. Bilgiç, “Şirketler kaslarını genişlettikleri zaman zaten otomatik olarak büyüyorlar. Şartlarını ne kadar uygun yerine getirirseniz o kadar kazançlı çıkarsınız. Şirketler ne kadar katma değer katarsa ömrü de o kadar uzuyor. Daha uygun finansal imkanlara ulaşabilmek bile daha kolaylaşıyor. Bu da sürdürülebilirliği perçinliyor. Risklerini takip edip, zorluklarla mücadele edebiliyor. Bağışıklığı güçlü olan şirketler kurumsal şirketler” diye açıkladı.
“İş hayatında kadın aktifliği için kreş gündeme gelmeli”
Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Sütaş Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Duygu Yılmaz ise “Şirketimizde yüzde 30 kadın oranımız var. Kadınlarımızın daha çok iş hayatında olması ve toplumsal gelişmelere ihtiyacımız var. Kadının iş hayatında daha aktif olmasını istiyorsak işyerlerinde kreş olaylarının gündeme alınması gerekiyor. Kadınları daha çok ön planda görmemiz için destekler sağlanmalı. Kamu bu konuda öncü olmalı. Toplumsal değişikliklere acil ihtiyacımız var. Çünkü kadınların toplumsal görevleri ve yükümlülükleri kadınların iş hayatında ilerlemesini engelliyor. Şirketimiz de pozitif ayrımcılığı da karşıyız. Erkekler için de kadınlar için de şirketimizde aynı hakları sağlamaya çalışıyoruz” cümlelerini dile getirdi.
“Kadın-erkek eşitliğini sağlayan şirketlerin katkısı 12 trilyon dolar”
“Kurumsal yönetimin iyi şirket yönetimi demek olduğunun altını çizen Nasıl bir Ekonomi Gazetesi Yayın Kurulu BaşkanıDr. Şeref Oğuzda “Açıkçası hepimizin buna ihtiyacı var. Birinin kurumsallaşmasını diğeri kopyalarsa bu şirketin sonu oluyor. Her şirketin değerleri ayrı. Başkasının kurumsallaşma macerası diğer şirkete zarar verebilir. Diğer bir konuda yönetim kurullarının kurulmasının önemi. Amaç, şirketi daha iyi bir yöne çekmek için nasıl bir kombinasyon yapılması gerektiğini bilmek” dedi. Oğuz, “Aile şirketlerine baktığımız zaman da eksiklikler var. Uzun ömürler olamıyorlar. Avrupalı şartları sağlamazsan seni almam diyor, dijitalleşme de aynı şekilde. Değişip, dönüşmemiz şart. Küçükten büyüğe, bakkaldan holdinge kurumsallaşma artık şart” şeklinde ifade etti.
Kadın istihdamının önemine de dikkat çeken Oğuz, “Kadınların yönetime katılma konusu artık çok gündemde. Cumhuriyet’in en büyük kazanımlarından biri de kadınlar üzerinde oldu. Yönetiminde yüzde 30 kadın bulunduran şirketler batmıyor. İflasla karşılaşma oranı 5 kat düşüyor. Riskli karar alırken 4 kat daha başarılı. Kadın erkek eşitliğini sağlayan şirketlerin dünya gelirine katkısı ise 12 trilyon dolar” diye konuştu.